Tavuklara özgürlük

GÜLDEN ÇOKTAN- Yumurtası için yetiştirilen tavukların hapsedildikleri çağ dışı kafes sistemlerine son verilmesi için çalışan Kafessiz Türkiye, 2022 Yumurta Takip Raporu’nu yayımladı. Rapora göre, Türkiye’de faaliyet gösteren ve kafessiz yumurta taahhüdü veren 51 ve henüz taahhüt vermemiş 41 firma olmak üzere toplamda 92 firma bulunuyor. Endüstriyel kafes sistemlerinden elde edilen yumurtaları terk etmeyi taahhüt eden firmaların pazardaki yerinin şeffaf bir şekilde takip edilebilmesi amaçlanıyor. Üç numaralı yetiştiricilik koduyla pazara gelen yumurtaların üretildiği kafes sisteminde tavukların ömürleri boyunca büyük bir eziyete maruz kaldığı belirtiliyor. Dünyada kafes sisteminden elde edilen yumurtaları kullanmayı bırakan firma sayısı her geçen gün artarken Avusturya, İsviçre ve Danimarka’da kafes yumurtası yasaklandı. Avrupa genelinde 2027 yılına kadar kafes yumurtası üretimini ve satışı tamamen yasaklanacak. Hayvanseverler firmaların kafes yumurtası kullanmama kararını olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken devletin de bu yöndeki çalışmaları desteklemesi gerektiğini savunuyor.

‘Kabul edilemez’

Kafessiz Türkiye Kampanya Direktörü Emre Kaplan, yapılan çalışmaların, yumurtası için kafeslerde yetiştirilen tavukların daha insani koşullarda ve eziyet görmeden yaşayabildikleri bir dünyanın mümkün olduğunu gösterdiğini söyledi. Büyük çapta ve sektörel bir değişimi tetiklemek için firmaları kendi araştırmalarını tamamlayıp kısa sürede taahhüt vermeleri için teşvik etmeye çalıştıklarını anlatan Kaplan, “Yumurtası için yetiştirilen tavukların hayatlarındaki en ufak iyileşme bile oldukça önemli çünkü bu tavuklar maalesef endüstriyel hayvancılığın en eziyet verici uygulamalarından olan kafes sistemlerine tüm hayatları boyunca mahkum durumdalar. Kafessiz Türkiye ve destekçileri olarak bu çağdışı  yumurta üretim biçiminin kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz” dedi.

‘Yasaklanmasını istiyor’

Türkiye’de her 10 kişiden 8’inin kafes sisteminin kaldırılmasını istediğini söyleyen Kafessiz Türkiye Kurumsal İletişim Yöneticisi Seda Balmumcu “Kafes tavukçuluğu, hayvanlara en çok eziyet eden yetiştirme yöntemi. Türkiye’de yumurtası için yetiştirilen 120 milyon tavuk var. 100 milyonu yumurta endüstrisinin kârlılığını artırmak için bir A4 kâğıdından küçük bir alana hapsedilerek ömrünü güneş görmeden geçiriyor. Kafeslerde eziyet gören hayvanların sayısı, sokak hayvanı sayısının 12 katından daha fazla” dedi. 

‘‘Devlet desteklemeli’

Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu üyesi Elif Ertürk ise devletin bu yönde atılan adımları desteklemesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

“Bizce etik olan tüm hayvansal gıdaların kullanılmaması. Kullanılıyorsa da hayvanların rahat edebileceği koşullar oluşturulmalı. İnekler de çok dar alanlarda tutuluyor. Tavuklar için de bu çok kötü koşullar geçerli. Gezebilecekleri, geniş ortamlar, gezebilecekleri alanlar oluşturulmalı. 51 firmanın kararı önemli bir adım.”

‘Tüketici bilinçlenmeli’

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat da Milliyet’e şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de hayvan hakları sadece kedi ve köpeklerin haklarının savunulması kısmından öteye geçilemiyor. Hayvanların hepsi eziyet altında. Tavuklar da aynı şekilde. Tavukların öldürülmesi bir tarafa yumurtalar bile elde edilirken daracık kafeslerde, hiç güneş ışığı görmeyen, ayağı toprağa basmayan, hem cinsiyle beraber olmayan, tamamıyla yapay ışıklandırmalarla günü ve geceyi yaşayan, fabrikasyon sanayi tipi üretim dediğimiz şekliyle yumurtalar üretiliyor. Hayvanlar hayatını eziyet altında geçirirken bizler de bu tip yumurtaları satın alarak bu sektörü destekliyoruz.”