Tartışma kısa sürdü

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır, önceki gün yaptığı açıklamada, 1978’den beri yaptığı araştırma ve gözlemlere dayanarak Türkiye’de oruç tutmaya en az 40 dakika erken başlandığını belirterek, “Oruç, Diyanet takviminde güneşin ufka 18 derece yaklaştığı anda başlatılıyor. Bu sırada hava zifiri karanlıktır, herhangi bir ışık yoktur. Zamanında Ahmet Muhtar Paşa ve ekibi astronomi esaslarına uymuşlar. Gecenin ortasında milleti oruca başlatıyorlar, namaz kıldırıyorlar” demişti.
CNN Türk’teki Bugün programına da dün telefonla katılan Bayındır, “Güneşten gelen ışınların net bir şekilde görüldüğü an oruca ve namaz kılmaya başlama anıdır. Diyanetin kabul ettiği 18 derecelik astronomik tan esas alındığı dakikada yeryüzüne gelen bir ışık söz konusu değildir. O saatte yeryüzüne ışık gelmesi de mümkün değildir. Bugün imsak vakti 5’e 20 kalaydı. Ben 5’i 20 geçeye kadar yemek yedim” diye konuştu.

‘Şekilperestlik’
Programın stüdyo konuğu ilahiyat profesörü Prof. Dr. Zekeriya Beyaz ise, şöyle konuştu:
“Oruç beyaz iplikle siyah iipliği birbirinden ayırt etme vaktinde başlar. Bu günün aydınlanmaya başlaması demektir. Bunlar şekilciliktir, dini şekle boğmaktır. Sayın arkadaşlarımızın dedikleri kendilerine göre doğrudur. Ama dini açıdan bakınca bunlar ciddi değeri olmayan, insanları tereddüte götüren konulardır.”

‘Kabul edilmesi zor’
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamza Aktan da, oruç tutanlar açısından bir mağduriyet olup olmadığı sorusuna, “Mağduriyet olduğuna emin olsak halkımıza bir dakika fazla oruç tutturmayız” yanıtını verdi.

‘Doğru değil’
Diyanet İşleri Başkanlığı’nun internet sitesinde yer alan açıklamada Din İşleri Yüksek Kurulu’nun imsak vaktini belirlerken astronomik tan olan 18 dereceyi esas aldığı belirtilerek, “Usulüne uygun yapılamayan gözlemlerle, namaz ve oruçla ilgili vakitler konusunda tereddütler uyandırmak doğru değildir” denildi.
ANKARA AA