17.07.2017 - 12:41 | Son Güncellenme:
Eskişehir'de tarlasında bulduğu tarihi taşı, çay ocağının bahçesinde sergileyen Ünsal Kuzu, eserin çalınmasından çekiniyor.
Eskişehir'in Yukarı Söğütönü Mahallesi'nde yaşayan Ünsal Kuzu isimli vatandaş, 1992 senesinde sınır taşı olarak kullanılan eseri gördü. Kendi tarlasında bulunan taşı buradan alarak çay bahçesine getiren Kuzu, müşterilerinin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Taşın bir çok kişi tarafından merak edildiğini belirten Kuzu, tarihi eserin üzerinde yazan yazılar hakkında da bilgiler verdi. Kuzu, "Roma döneminden gelme bir taş. Adak taşı diye geçiyor. Üstünde heykel varmış, ama o alınmış. Daha sonra bizim Yukarı Söğütönü ile Aşağı Söğütönü arasındaki sınır taşı olarak kullanılmaya başlamış. Daha sonra 1992 senesinde de biz getirdik. Bu taşı merak eden çok oluyor. Arkeologlar falan geldi. Baktılar, okudular hatta Yunanistan’dan gelenler oldu. Bu taşı buradan çalmak isteyenler dahi oldu. Taşın değerli olup olmadığını bilmiyorum, ama çalmaya dahi teşebbüs ettiler. Bir defa oldu. 7-8 sene önce. Hatta kazıp kaldırmışlar etrafını. Bayağı bir ağırlığı var. 10 kişi kaldırmaz. Ancak bir vinç yardımıyla kaldırılabilir. Bu bizim köy için merak uyandırıyor. Biz bunu bulduk geldik. Sınır taşı olarak kullanılıyordu Aşağı Söğütönü ile Yukarı Söğütönü arasında daha sonra insanların ilgisini çekmeye başladı. Üstünde bir heykel varmış. Ya aslan resmi yada bir güvercin resmi oluyormuş. O çok değerliymiş. O alınmış zaten. Alınmasın diye aynı zamanda biz burada güvenliğini sağlıyoruz, hem de bakıyoruz, göz kulak oluyoruz" dedi.
"Gelen yabancılar dahil ona ilgi gösterip üzerindeki bilgileri almaya çalışıyorlar"
Mahallede yaşayan ve emekli öğretmen olan Eşref Gençoğlu ise, taşın yabancı insanların bile dikkatini çektiğini belirtti. Taşa sahip çıkan insanlara teşekkür eden Gençoğlu, "Halkın söyleyişine göre bu taşı Yukarı Söğütönü’nden Aşağı Söğütönü arasındaki merada hudut taşı olarak koymuşlar. Ama bunun Romalılara ait olduğunu veya Yunanlıların olduğunu kimse bilmiyor. Tesadüfen görüp alıp getirmişler ve buraya koymuşlar. Tarihi kaybetmemek için bu hizmeti yapmışlar ama maalesef biz bu gibi değerlere saygı göstermiyoruz, değer vermiyoruz. Tarihimiz giderek hem kayboluyor, hem de bilinçsiz bir durumda başkaları sahip çıkıyor. Onun için biz nerede olursa olsun tarihi değer olarak herhangi bir şeye sahip çıkmamız lazım ve empoze edip söylememiz lazım. Onun için bu eseri buraya getirmişler. Bu eser burada kalıyor. Gelen yabancılar dahil ona ilgi gösterip
üzerindeki bilgileri almaya çalışıyorlar. Onun için bu kıymetli taşı buraya kim getirdiyse hizmetlerinden dolayı hem çok teşekkür ederim hem de şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.