03.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mert İnan - Marmara Denizi’ndeki kirliliğe ve müsilaja neden olan, dereler adeta katran karası akmaya devam ediyor. Marmara’nın ölümüne neden olan çevre felaketini geçtiğimiz yaz boyunca gündeme getirmemize ve onca uyarıya rağmen Güney Marmara’nın derelerindeki tablo bir türlü değişmiyor.
Nilüfer Çayı’ndan sonra Gönen Çayı da, halihazırda siyah akmaya devam ederken, çevrecilerin bölgede yaptıkları son incelemede yaşanan vehamet, bir kez daha gözler önüne serildi. Kazdağları’ndan doğduktan sonra Kalkım ve Pazarköy çevresindeki küçük dereleri bünyesine alan Gönen Çayı, geniş tarım alanlarını bulunduğu Gönen Ovası’na iniyor. Ayvalıdere boğazından geçen Gönen Çayı, Tahirovasına ulaştıktan sonra Misakça’nın batısından Marmara Denizi’ne dökülüyor. Gönen Havzası’nın ana akarsuyu olan Gönen Çayı’nın Çakıroba Çayı, Keçidere, Değirmendere, Ekşidere, Handeresi, Obaköy Deresi, Keçeler Deresi ve Keten Deresi gibi yan kolları olan küçük dereleri bulunuyor ve tüm bu dereler kirlilikten nasibini almaya devam ediyor. 300’e yakın köyden çıkan evsel atıklar, çaya boca ediliyor. Tıpkı Nilüfer ve Susurluk Çayları gibi tarımsal sulama da kullanılan çok kirlenmiş Gönen Çayı, müsilaj riskine çanak tutuyor.
‘Ölüm nehri oldu’
Marmara Yaşasın Platforumundan İlksen Dinçer Baş, geçtiğimiz gün karşılaştığı manzarayı şöyle anlattı: “Çevre değil adeta bir insanlık suçu işleniyor. Havzanın tamamındaki dereler simsiyah akmaya, endüstri firmaları kirlilik saçmaya devam ediyor. Birçok tesis, binlerce metreküp suyu alıp hoyratça kullandıktan sonra, arıtmadan Gönen Çayı’na deşarj ediyor. Gönen Çayı, fokurdayan bir ölüm nehri haline gelmiş. Nehirde oksijen oranı sıfır ve dere yatağının belli bölgelerinde sülfür gazı salımı söz konusu. Gönen o kadar kirli ki, içerisinde bakteri bile yaşayamaz durumda. Pis kokudan yanında duramadığınız gibi, öbek öbek kirlilik tabaları suyun üzerini kaplamış vaziyette. Tesisler, arıtma tesislerini, denetleme olacağı zaman çalıştırıyorlar. Denetim yapılacağı nasıl oluyorsa bir hafta önceden birilerini kulağına fısıldanıyor. Müfettiş gidince arıtma sistemleri kapatılıp, atık su olduğu gibi Gönen’e boca edilmeye devam ediyor. Göz göre göre doğayı öldürüyorlar. Daha vahimi fokurdayan sülfür kanalı haline gelmiş dereden çekilen su ile birçok tarım arazisi sulanıyor.”
Tarlalara gidiyor
Güney Marmara Dayanışma Platformu Sözcüsü Erol Yıldız Milliyet’e yaptığı açıklamada, Gönen Çayı’na hem sanayiden çıkan kimyasal atıkların hem de evsel atıkların boca edildiğine dikkat çekerken, “Gönen Çayı, doğduğu yerde içilebilecek kadar temizken, döküldüğü yerde çok kirli su konumunda. Dördüncü sınıf çok kirlenmiş su durumundaki Gönen Çayı’ndan çekilen suyla domates, salalatık, buğday tarlaları da sulanıyor. Daha vahimi Bandırma, Erdek, Karabiga bölgesini kapsayan sahil kesiminde atık su arıtma tesisi bulunmuyor. Gönen Çayı için acil eylem planlarını hiç vakit kaybetmeksizin hayata geçirilmesi
gerekir” görüşlerini dile getirdi.
Barajdan sulanıyor
Gönen Ziraat Odası Başkanı Necati Özkurt, Gönen Çayı’nın kirli aktığını ancak çeltik tarlalarının Yenice Barajı’ndan gelen kaynakla sulandığını belirterek, “Kirliliğe neden olan deri sektörü ve tabakhaneler bölgeden gitti. Gönen ve çevresinde süt ürünlerinin sıkılaştırılması için gereken jel üretimi yapan tesisiler bulunuyor. Asıl sorun birkaç köy dışında 289 köyün atıklarının olduğu gibi nehir yatağına deşarj ediliyor olması. Kirli suyu çekip tarım arazilerini sulayan kişiler olduğunu duyuyoruz. Ancak çiftçinin büyük kısmı Yenice’den gelen kaynaktan sulama yapıyor” dedi.