GündemŞule balkondan aşağı bakamazdı

Şule balkondan aşağı bakamazdı

14.02.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:

Ankara’da bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden Şule Çet’in ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması geçen hafta görüldü.

Şule balkondan aşağı bakamazdı

Şule Çet’in ölümüne ilişkin davada tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve arkadaşı Berk Akand, “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cinsel saldırı” suçlarından hâkim karşısına çıktı. Ankara’da görülen duruşmada baba İsmail Çet, “Duruşma salonunda nefes alamadım. Yüzlerine bakamadım” demişti. Acılı baba İsmail Çet yaşadıklarını Milliyet’e anlattı. İstanbul’da 6 katlı bir binada yaşadıklarını, kızının evlerinin balkonundan bile aşağıya bakamayacak kadar yükseklik korkusu olduğunu belirten baba Çet, şunları söyledi:

Haberin Devamı

“Biz, altı katlı binanın çatı katında oturuyorduk. Kızım balkona çıkar, ancak aşağıya bakamazdı. Çünkü yükseklik korkusu vardı. Kızım 13 yaşına kadar annesini görebildi. Eşimi 2009’da kaybettik. O dönemden sonra Şule, ağabeyi, ben ve yengesi yaşamaya başladık. Annesiyle olan bağı çok özeldi. Birbilerine tutkuyla bağlıydılar. Annesinin acısını hep içinde taşıdı. Annesinin yaptığı yemekler arasında en sevdiği yemek bizim karadeniz yöresinin yemeği olan lahana sarması ve lahana çorbasıydı.”

‘Dünya başıma yıkıldı’

Baba Çet, kızının ölüm haberini nasıl aldığını ise şöyle anlattı:

“Olayı, ertesi sabah 10 sularında öğrendik. Oğlum İstanbul’da bir belediyede özel güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. Ankara’da polis ekipleri bana değil, önce ona ulaşmışlar. Ben yatıyordum. Oğlumla birlikte iki özel güvenlik görevlisi arkadaşı eve geldi. Oğlumun yüzü sararmıştı. Yanındaki arkadaşları bana ‘İsmail amca acele bugün Ankara’ya gitmen lazım’ dediler. O anda, ‘Kızıma bir şey oldu’ dedim. ‘Bir hastanedeymiş’ dediler. Ankara’ya hareket ettik. Adli Tıp’ta durumu öğrendik. Dünya başıma yıkıldı.”

Haberin Devamı

‘Okuyacağım’ dedi

Şule’yi üniversiteyi kazanmasının ardından Ankara’ya getirdiğini söyleyen İsmail Çet, “Yurda yerleştirdim. O, heyecanlı, ben gururluydum. Kızım ‘Ben okuyacağım’ dedi. Ben de, ‘Tamam kızım, senin her zaman arkanda olacağım’ dedim. Ayakları üzerinde duran bir çocuktu. Küçüklüğünden bu yana giyim tasarımına karşı olan merakından dolayı özellikle Gazi Üniversitesi’nde Sanat Tasarım Bölümü’nü seçti” dedi.

Yazarlar