21.02.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
MERT İNAN / İSTANBUL
İstanbul nüfusu resmi verilere göre 16 milyona dayandı. Ancak su sayının kayıt dışı mülteciler, turistler ve ticari nedenlerle gelenlerle 20 milyonu geçtiğini, bunun da kentin yükünü daha da artırdığına yazı dizimizin ilk bölümünde dikkat çekmiştik. Bugün ise İstanbul'daki nüfus yoğunluğunun doğal kaynakları tüketmesiyle birlikte ortaya çıkacak çevre sorunlarına dikkat çeken uzman görüşlerine yer veriyoruz.
Daha sıcak hava
CNN TÜRK Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen, artan nüfusun beraberinde getirdiği yapılaşma nedeniyle kentteki ısı adası etkisinin arttığını belirterek, şunları söylüyor: "İstanbul'daki yapılaşma sıcaklık değerlerinde 3 derecelik artışa neden oluyor. Gökdelenler, asfalt yollar ve yeşilin olmaması şehirde 'ısı adası' etkisi yapıyor. Salı günü şiddetli yağış, ısı adası etkisi olmasa kar olarak düşecekti. Şehrin büyük bölümünün sıcaklık değerleri insan, yapı, araç yoğunluğu nedeniyle olması gerekenden iki, üç derece yüksek seyrediyor. Şehirde gökdelenlerin daha yoğun bulunduğu bir alanla, yeşillik bir alandaki sıcaklıkları karşılaştırdığınızda; gökdelen alanlarının 3 derece kadar sıcak olduğunu görüyorsunuz. Yeni planlamalar hayata geçirilmezse 10 yıl sonrasında çevre krizleri kaçınılmaz."
Su toprağa ulaşamıyor
Eski DSİ yöneticisi ve Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız ise kentin artan nüfus nedeniyle su ihtiyacını karşılayamaz durumda olduğuna dikkat çekiyor: "Avrupa yakası, Asya yakasından gelen suyla beslenmeye devam ettikçe, ekonomik ve çevresel sorunlar bitmez. İstanbul'un su toplama havzaları imara açıldığı için yağışlar, toprağa karışamıyor. Şehirde yeşil alan kalmadı. Yağmur suyu yüzeysel akışla denizlere, kanalizasyon sistemine gidiyor. Sağlıklı bir şehirde göller ve göletler olduğu gibi, tepelerden akan sular bu alanlarda birikip yeraltı sularına karışır. Melen'den gelen su da 5 milyon kişiye yetecek düzeyde. Kentin gerçek nüfusu 20 milyon ve aslında mevcut potansiyelin iki katı daha su gerekiyor. Şebeke ve buharlaşma kayıpları yaz aylarında yüzde 40'ı geçiyor. Istranca derelerinin de canına okuduk. Tek kaynağımız yağmur. Yağmurdaki azalma barajlara yansıyor. Nüfus artışı böyle devam ederse, önümüzdeki 10 yılık süreçte İstanbul'da ciddi bir su krizi yaşanabilir."
Araç da yol da yetmiyor
Kilometrekareye 3049 kişinin düştüğü İstanbul'da yaşanan en büyük sorunların başında gelen bir diğer sorun ise ulaşım ve trafik sıkışıklığı. Özellikle sabah işe gidiş ve akşam eve dönüş saatlerinde yollarda yaşam mücadelesi verilen kentteki durumu Milliyet'e yorumlayan Bahçeşehir Üniversitesi Büyük Veri Analitiği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Serkan Gürsoy da şehrin mevcut nüfus yoğunluğuna bağlı oluşan araç yükünü kaldıramadığına dikkat çekerken, “Ne yollar ne toplu ulaşım araçları kalabalık nüfusa yetmiyor. Bu durum yıllar içerisinde süregelen plansız büyüme ve nüfus artışından kaynaklanıyor. İstanbul trafiğindeki ortalama zaman kaybı zirve saatlerde 3 kat artıyor. Sabah ve akşam saatlerinde yoğunluğa bağlı olarak 15 dakikada gidilecek mesafelere 45 dakika fazladan zaman harcanarak 1 saatlik süreleri buluyor. İstanbul’da trafikteki her 45 dakikanın en az 10 dakikası kayıp. Bunu aylara yıllara vurduğunuzda gerçekten büyük bir kayıp tablosu görüyoruz. İstanbul’da özellikle zirve saatlerde sürüş hızları saatte 21 km’nin altına iniyor” diyor.
Günde 2 milyon araç yolda
Nüfusu yıllar içinde katlanarak artan İstanbul’da araç sayısı da artmaya devam ediyor. İstanbul’da trafiğe kayıtlı 4 milyon 200 binden fazla araç bulunuyor. Kentte her bin kişiye 200 otomobil düşerken, otomobillerdeki ortalama doluluk oranı 1.7 olarak tespit edilmiş durumda. Mega kentteki trafik sıkışıklığının yüzde 85’i otomobil kaynaklı. Trafikte yüzde 15’lik ilave artış, 15 km saat olan trafik hızının 2 katına çıkması anlamına geliyor. Zirve saatler olarak tanımlanan işe gidiş ve akşam eve dönüş saatlerinde metrobüse binişlerde metrekareye 9 kişi, metroya binişler sırasında metrekareye 4 kişi düşüyor. Kent genelinde şahsi araca erişim oranı yüzde 40, toplu taşımaya gereksinim duyanların oran ise yüzde 60 seviyesinde. Normal zamanda günde yaklaşık 2 milyon araç yollara çıkıyor.
YARIN: ‘Kuzeye genişlerse yaşanmaz olur’