07.06.2018 - 13:06 | Son Güncellenme:
Geçtiğimiz haftalarda arka arkaya gelen 2 düzenleme, RTÜK’ün denetleme görev alanının genişlediğini gösterdi. Bunlardan ilki RTÜK’ün internet üzerindeki TV/Video yayınlarını denetlemesinin yolunu açıyordu. İkincisi ise çocuklara yönelik kanal ve programlarda çok sayıda ürün kategorisinin reklamlarının yasaklanması ya da sınırlandırılması ile ilgiliydi.
İnternet radyo televizyon yayınları ile ilgili düzenlemenin ikincil mevzuatı yani yönetmeliği henüz yayınlanmamış olmakla birlikte bu denetimler, doğal olarak, bu konularda yayıncılık yapan firmaları ve reklamverenleri endişelendirdi. Şimdi bu 2 kritik düzenlemenin pazarlama ve reklam sektörünü nasıl etkileyeceği soruluyor. RTÜK hem yayıncıların hem de reklamverenlerin endişelerini nasıl değerlendiriyor? Düzenlemeler yasak mı yağdıracak, yoksa kanayan yaralara merhem mi olacak? Biz sorduk Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Üyesi Taha Yücel yanıtladı…
Amacımız reklam pastasını daraltmak değil…
Taha Yücel, kanun ve yönetmeliğe bağlı olan düzenlemelerininsanları korkutmak ya da olumsuz etkilemek için yapılmadığını, Belli bir toplumsal beklenti ve hassasiyetlerle reklamcıların ve yayıncıların çıkarlarının dengelenmesi ve düzenlenmesi için yapıldığını hatırlatarak başladığı sözlerine : ”Amacımız hiçbir şekilde reklam pastasını daraltmak ya da yayıncı kuruluşların zarar görmesi değil.” şeklinde devam etti
Yapılan düzenlemelerin Avrupa Birliği’ne uyum yasaları çerçevesinde Avrupa Birliği Görsel İşitsel Medya Direktifi ve yine Avrupa Konseyi Sınırı Aşan Yayın Sözleşmesi’nde yer alan düzenlemenin “Genel beslenme diyetlerinde aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen gıdaların ticari iletişimine çocuk programlarıyla birlikte veya bu programların içinde yer verilemez” şeklinde olduğunu belirten Yücel :
“Bu hususlar 2011’de kanunumuza eklenmişti. Bu farklı kurumların ve bakanlıkların birlikte çalışarak ele alması gereken bir konuydu. Bizim yönetmeliğimiz de Sağlık Bakanlığı’nın hazırlayacağı listeye atıfta bulunuyordu. Sağlık Bakanlığı yakın zamanda Kırmızı, Turuncu ve Yeşil renkte üç kategoride liste hazırladı” şeklinde konuştu.
Rekabet yönünden çocuk kanallarının aleyhine bir durum oluşturulmamalı
Üst Kurul Üyesi Taha Yücel, çocuklara yönelik düzenlemeyle ilgili olarak Reklam Kurulu’yla da çeşitli toplantılar gerçekleştirdiklerini ve bu çerçevede Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan listelerin, henüz sektör tarafından detaylı olarak incelenmediğini düşündüğünü kaydetti.
Yücel şöyle devam etti :
“Şimdi benim tek endişem şu: Sadece çocuk programları ve çocuk programlarının içeriği hedeflenince, çocuk programlarının ve çocuk kanallarının aleyhine bir durum ortaya çıkar mı? Bu önemli bir soru ve ancak uygulama sonrasında göreceğiz”.
“Burada önemli olan çocuğun tek başına izleyip etkilenme durumunu dikkate almak” diyen Yücel, Sağlık Bakanlığının da “Çocuk programları dışında, bizim çocuk programları içerisinde yasakladığımız reklamlar yayınlanıyorsa —çikolata, kola reklamları gibi— o zaman bu reklamı yayınlayan yayıncı, izleyicileri bir bantla uyarmak zorundadır” dediğini ve konuyla ilgili olarak 38 tane akar bant hazırladığını açıkladı.
Kanallara, geçiş için zaman tanındı
Taha Yücel, konuyla ilgili olarak 2 tane geçiş süreci olacağını söyledi ve şöyle devam etti : “Yönetmelik 27 Mart’ta çıktı. 15 günlük bir süre verildi. Dolayısıyla yönetmelik aslında şu anda yürürlükte. Bir de turuncu listede yer alan ve belli şartları sağladığında reklamı yayınlanabilecek türden ürünler için 2 yıllık bir hazırlık süreci bulunuyor”.
Yeni düzenlemenin, son zamanlarda toplumsal endişeye yol açan “obeziteyle mücadele” için bir önlem olduğuna dikkat çeken Yücel : “Bazı gelişmiş ülkelerin şu anda en büyük sorunu obezite. Amerika’da Başkanlık düzeyinde Obama’nın eşi bu konunun takipçisiydi. Tabi bizde de buna dair hassasiyetler var. Sayın Emine Erdoğan hanımefendi de düzenlemeyi takdir ettiler ve desteklediler.” dedi.
Cezalar ağır, Yayıncı Kuruluşlar ve Reklamverenler Konuyu Önemsemeli
RTÜK’ün cezalarının biraz ağır ve caydırıcı olduğunu hatırlatan Yücel, yeni düzenlemelerle ilgili ihlallerde de cezaların ağır olacağı uyarısında bulunuyor ve “aylık reklam gelirinin en az yüzde 1’i oranında” ceza verileceğini ve üstüste verilmesi durumunda da ağır bir cezaya dönüşeceğini belirtiyor ve “Bu nedenle yayıncı kuruluşların ve reklamverenlerin el birliğiyle bu konuyu önemsemeleri ve iyi anlamaları gerekiyor. Bu düzenleme sanki kola-cips reklamları her yerde yasaklandı gibi algılanıyor ama öyle değil. Düzenlemede belirtilen ürünler normal programlarda yayınlanırsa da bir uyarı bandı gerekiyor. En kritik konu bu. Çocuk kanalları ve programları yapanlar, bunu hemen anladılar ki en çok soru onlardan geldi. Ama genel eğlence kanalları yeterince anlamamış olabilir bu düzenlemeyi… Genel kanallarda bunlar tam olarak serbest değil; kırmızı listedeki ürünlerin çocuk programları dışında da örneğin bir dizi içinde reklamını yayınlıyorlarsa, o zaman uyarı bandını kullanmak zorundalar. “ diye ilave ediyor.
İnternette oynadığı oyun yüzünden hayatını kaybeden çocuklar var!
“İnternetin kesildiğini ve Türkiye’de yasaklandığını bir an düşünelim. Her alanda geri kalırız. Peki, çocuklarımızın durumu ne internetle ilgili? Çocuklarımız da internete fazlaca bağlı kaldıkları için geri kalıyorlar. Derslerinden, değerlerinden, okulundan… Sağlıklarından da geri kalıyorlar. İntihar eden çocuklar var oyun yüzünden. İnternetin bir de bu yönü var. “ diye konuşan Taha Yücel, “Peki, bunun çözümü ne? Yasaklama olmadığını biliyoruz. İnternet bir özgürlük alanıdır. Ama tüm dünyada denetlenen ve düzenlenen bir özgürlük alanıdır. En son Facebook savunmasında Zuckerberg: “Devlet bana çok geniş bir özgürlük alanı bırakmış. Bundan dolayı bir problem olmuş. Benim alanımı kısıtlayın” dedi. Devlet olarak siz de görevinizi yapın demiş oldu. Burada ortak bir sorumluluk var.”
Yeni düzenleme haksız rekabeti önleyecek
Taha Yücel torba yasa içindeki İnternet düzenlemesi için de şunları söyledi : “Birkaç yönü var. Türkiye’de bir çeşit yayıncılık faaliyeti gösteren ve platform oluşturan kuruluşlar bulunuyor. Ama faaliyetlerini internet üzerinden yürütüyorlar. Bu tür kuruluşlar abonelerden veya reklamlardan para kazanıyor. Ticari bir faaliyet içindeler ve yayıncı kuruluşlarla rekabet ediyorlar. Ama yayıncı kuruluşların muhatap olduğu düzenlemelere tabi değiller. Yayıncı kuruluşların ödediği vergileri ödemiyorlar. Denetleme ve düzenleme anlamında sınırlara tabi değiller. Vergi kaçakçılığı, haksız rekabet gibi unsurlar barındırıyorlar. Ve yayıncılık da bu alana kaydığı için eğer bu alanda haksız rekabet olursa bir şekilde yayıncılık sektöründe istihdam oluşturan, vergi ödeyen, düzenlemelere tabi kuruluşlar zarar görmüş, diğer kuruluşların lehine de bir haksız rekabet oluşturmuş olur. “
Üst Kurul Üyesi Taha Yücel, ayrıca toplumsal olarak ciddi bir beklenti oluştuğunu ve şikayetler aldıklarını belirterek şöyle devam etti : “Bir televizyon kanalı bir dizi çekiyor. Çektiği dizi televizyonda yayınlanırken belli tür argo ifadeleri kapatıyor. Fakat internet versiyonunu yayınlarken, o dizide aynı isim ve logoyla küfür seansı başlıyor ve bir dakika boyunca devam ediyor. Yani bunu hangi amaçla ne için yaparlar bilmiyorum ama sonuç olarak böyle bir yasanın çıkmasına neden oldu. Öyle bir fayda sağladı.”
İnternet artık büyük bir televizyon yayın ortamıdır
Taha Yücel, yönetmelik için 6 aylık bir süre olduğunu ve kanunun BTK ile RTÜK arasında bir çalışma öngördüğünü, müşterek bir yönetmelik hazırlanacağını belirtti : “RTÜK ve BTK’nın görevleri var. Bir de yargının… Tabi mahkemelere de hızlıca karar vermeyle ilgili bir düzenleme gelmiş oldu. Nihayetinde bu internetin tamamıyla ilgili bir düzenleme değil. Zaten internetin tamamıyla ilgili düzenleme BTK’da var” diye açıkladı.
Soru üzerine, bazı ülkelerde RTÜK ve BTK’nın bir arada olduğunu belirten Yücel : "Çünkü sektörler yakınsamış ve bununla birlikte düzenleyici kurumlar da birleşmiştir. İnternet dediğimiz trafik yüzde 80 videodan oluşuyor. İnternet aslında bir nevi büyük bir televizyon… Neredeyse videosuz bir web sitesi yok.” Dedikten sonra mevcut durumu “Geçmiş zamanlarda BTK ve RTÜK’ün birleştirilmesi tartışıldı. Ama RTÜK anayasal bir kurum. BTK Anayasa’da yer almıyor. Yapılacak müşterek bir düzenleme Anayasa’yı değiştireceği için Anayasa düzenlemeleri çerçevesinde öncelikli olarak ele alınmadı. Siyasi irade şu anda böyle bir öncelik tanımlamadı, acil ihtiyaç görmedi. Ama ileride olmayacağı manasına gelmez bu” sözleriyle özetledi.
Sansür Ön Denetimdir RTÜK Ön denetim Yapmaz
“Toplumun büyük bir bölümünü etkilediği ve sansasyonel olduğu için medyada RTÜK hep verdiği cezalarla gündeme geliyor. RTÜK’ün şöyle bir kaderi var: Biz ceza versek de vermesek de eleştiriliriz. Bizim eleştirilmeyle ilgili bir kaderimiz var ve biz buna razıyız. Sonuç olarak devletin verdiği görev bu. İmajımızın daha doğru anlaşılması için daha çok çaba göstermemiz lazım.” diyen Yücel, RTÜK’ün yaptığı başka faaliyetleri hatırlattı : “Örneğin biz frekans planlaması ve lisans düzenlemeleri yapıyoruz. Örneğin “reklamlardaki ses düzenlemesi, yayının diğer unsurlarından daha yüksek ve farklı olamaz” diye bir düzenleme gerçekleştik. Avrupa da bunu bizden örnek alıp uyguladı. Türkiye bazı konularda Avrupa’ya da öncülük yapıyor.”
Üst Kurul Üyesi Taha Yücel : "Sansür denilen şey de çok anlaşılmamış. Sansür ön denetimdir. RTÜK’te ön denetim yok. Biz bir şeyi yayınlamadan önce denetlemiyoruz, yayınlandıktan sonra denetliyoruz. Yani istediklerini yayınlamakta özgürler ama herhangi bir ihlal varsa sonunda ceza vermekte de biz özgürüz.” Diyor.
RTÜK’ün çok bilinmeyen görevleri arasında birinci görevinin ifade özgürlüğünü, çok sesliliği, rekabet ortamının güvenliğini, haber alma özgürlüğünü sağlamak olduğunu kaydeden Yücel : “RTÜK olarak bunu bizim de içselleştirmemiz lazım” diye ekledi.
Türkiye Format Üretmeli
“Türk halkı dizi izlemeyi çok seviyor. Ben hayretle takip ediyorum. Şahsen ben uzun dizilerden sıkılıyorum. Bana çok durağan, yavaş ve sıkıcı geliyor. Ama vatandaşımız bunlara alıştı. Yayıncılar da bu işi fena yönetmiyor. Yani yayıncılar uzun dizi nasıl izlettirilir onu da öğrendiler.” derken, Türkiye olarak format üretmemiz gerektiğine dikkat çekiyor.
Geleneksel yayıncılığın ileride sadece canlı haber ve canlı spor müsabakalarında kullanılacağını ve aynı anda milyonlarca kişiye hitap etmenin en iyi yönteminin konvansiyonel yayıncılık olduğunu belirten Yücel “Gönderdiğiniz veriyi on milyon kişi izlese de size bir yükü yok ama internet ortamından milyonlarca kişiye aynı anda bir görüntü izletmeye kalkarsanız en hızlı internet bile kilitlenir.” diyor.
Radyo ve Televizyon Üst Kurul Üyesi Taha Yücel sözlerine şöyle son verdi : “Yeni teknolojilerle yayıncıların baş etmesinin tek bir kuralı var. O da içerik üretmek. Eskiden geleneksel yayıncılıkta yayın akışını düzenleyerek ve başkalarının ürettiği içerikleri bir araya getirip yayın akışı yaparak insanlara izlettirebiliyordunuz ve para kazanabiliyordunuz. Ama yeni dönemde içerik üretenler ayakta kalacak. Yayıncılar gelecekle baş etmek istiyorlarsa kaliteli içerik üretsinler”.
Hangi ürünlerin reklamı yasaklandı?
Kırmızı Kategori: Reklamına izin verilmeyecek gıda ve içecek listesi
Çikolata ve şekerler, gofretler, enerji barları, tatlı soslar ve tatlılar,
Kekler, tatlı bisküviler, meyveli paylar, çikolata kaplı bisküviler, kek karışımları,
Cipsler, gevrek çerezler,
Meyve suları,
Enerji içecekleri,
Alkolsüz şekerli ya da tatlandırıcılı tüm içecekler,
Yenilebilir buzlar…
Turuncu Kategori: Reklamına belirtilen kriterlere uyması halinde izin verilecek gıda ve içecek listesi
Tuzlu/baharatlı atıştırmalıklar,
Sütlü içecekler,
Kahvaltılık gevrekler,
Yoğurtlar, ekşi süt, kefir, krema, diğer benzer besinler,
Peynir,
Tüketime hazır ve kolay hazırlanan gıdalar ve kompozit yemekler,
Tereyağ, diğer katı yağlar ve sıvı yağlar,
Ekmek ve ekmek ürünleri,
Taze ya da kurutulmuş makarna, pirinç ve tahıllar,
İşlem görmüş et, tavuk ve balık gibi ürünler,
İşlem görmüş meyve ve sebzeler,
Soslar, dip soslar ve salata sosları…
Yeşil Kategori: Reklamına izin verilecek gıda ve içecek listesi
Taze ve dondurulmuş et, tavuk, balık gibi ürünler,
Taze ya da dondurulmuş sebze, meyve ve bakliyat,
Sütlü içecekler,
Sade yoğurtlar, ayran…