04.05.2013 - 18:55 | Son Güncellenme:
Google ünlü felsfeci Soren Kierkegaard'ın 200ncü doğumgünü anısına bir Doodle hazırladı.
Soren Aabye Kierkegaard dindar bir ailede yetişmiş ve dini eğitim almıştır. Hayatının ilerleyen dönemlerinde bu yetiştirilme tarzının etkisi açıkça görülmektedir. Kendi dinsel düşünceleriyle birlikte din çevreleriyle sürekli bir çatışma içerisinde olmuştur.
Hıristiyanlığın yozlaştığını düşünmüş ve yenilenmesine yönelik eleştirilerde bulunmuştur. Kierkegaard, din ile tanrıyı bireysel bir konu olarak değerlendirmiş ve bu doğrultuda sistematik felsefenin bireyi gözardı eden bütüncülüğünü reddetmiştir. Birey, Kierkegaard’ın felsefesinde merkezdedir.
Kierkegaard, varoluşçuluğun öncülerinden sayılır. Varoluşçuluk, her varoluşçu filozofta kendine özgü bir nitelik kazanır ancak genel nitelikleri ve felsefi özgüllüğü açısından Kierkegaard, varoluşçuluğun kurucu isimlerindendir. Nietzsche gibi bağımsız ve dizgesiz bir filozof olan Kierkegaard’ın sürekli eleştirdiği filozof Hegel’dir. Hegel’in rasyonalist ve sistematik felsefesini kabul etmemiştir. Varoluşçu felsefelerde görülen saçma, bunaltı, korku ve kaygı kavramları Kierkegaard’ta görülmektedir. Varoluşun somut ve öznel insanın hayatı olduğunu ve bu nedenle felsefenin somut düşünmeye yani varoluşa yönelmesi gerektiğini savunur.
Kierkegaard’ın ünlü sözlerinden bazıları şu şekildedir:
Akıl azaldığı oranda kaygı da azalır.
Her kötülüğün başı can sıkıntısıdır.
Bütün düşüncenin en yüksek çatışkısı, düşüncenin, düşünemeyeceği bir şey bulma çabasıdır.