25.08.2020 - 13:55 | Son Güncellenme:
DHA
Olay, 19 Haziran günü saat 21.00 sıralarında, Çukurova ilçesi Belediyeevleri Mahallesi'ndeki 8 katlı apartmanın 2'nci katında meydana geldi. 2 çocuk annesi Venera Karakuş, 10 yıllık eşi Mehmet Karakuş'tan boşanmaya karar verdi. Venera Karakuş evden taşındı. Ancak Mehmet Karakuş, boşanmak istemedi. Olay günü Mehmet Karakuş, Venera Karakuş'un evine geldi. Çıkan tartışmada, Mehmet Karakuş, eşini darp etti. İddiaya göre, Venera Karakuş tarafından elinden bıçaklanan koca, hayatını kaybetti. Komşuları tarafından hastaneye götürülen, gözünde morluk ve dirseklerinde yara olduğu belirlenen Venera Karakuş, tedavisinin ardından gözaltına alındı.
Venera Karakuş, polisteki ifadesinde, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan eşinin, olaydan 2 gün önce evine girip, çocukları aldığını ayrıca tehdit notu bıraktığını anlattı. Karakuş, "Eşime alkolü ve esrarı bırakması yönünde sürekli uyarılarda bulunuyordum. Sarhoş olup, beni dövüyordu. 5 Haziran'da 1 ay süreyle eşime uzaklaştırma kararı verildi. Olaydan 2 gün önce eve geldiğimde çocukları göremedim. Eşimin kız kardeşini arayıp, sorduğumda çocukları babasının aldığını, dedelerinin yanında olduğunu öğrendim. Eşimde evin anahtarı yok, çocuklarımdan aldığını düşünüyorum. Ayrıca evde, 'İntikam. Geleceğim merak etme ve önemli olarak söylüyorum, savaş' yazılı bir not buldum" dedi.
'BIÇAĞIN KESİCİ TARAFI AVUCUNUN İÇİNDEYDİ'
Olay gecesi ise işten geldiği evinde tedbir amaçlı tüm odaları kontrol ederken, eşini banyo kapısının arkasında elinde bıçakla saklanmış halde bulduğunu öne süren Karakuş, "Kaçmaya çalışırken başıma aldığım darbeyle yere düştüm. Bıçağın kesici tarafının bir kısmı avcunun içindeydi. Bıçak olan eliyle başıma sayısız yumruk attı. Saçım, yüzüm her yerim kan olmuştu. 'Muhtemelen bu kez beni öldürecek, artık bittim' diye düşünürken, 'Mehmet ne olur beni öldürme, çocuklarımız var' diye yalvardım. Kesinlikle Mehmet'in elini tutmadım. Mehmet diz çöktü, bana sağ elini gösterip 'Bak bana ne oldu' dedi. Gösterdiği elinde baş parmağı ile işaret parmağı arasında çok derin bir yara gördüm. Kemikleri bile görünüyordu. Bana birden 'Çocuklara iyi bak' dedi. Yere düştü. Hemen kapıyı açıp, kendimi dışarı attım" diye konuştu.
'ÖLDÜĞÜNÜ HASTANEDE TEDAVİ GÖRÜRKEN ÖĞRENDİM'
Eşinin öldüğünü hastanede öğrendiğini anlatan Venera Karakuş, "Mehmet'in ölümüyle bir alakam yok. Beni döverken kendi elini kestiğini düşünüyorum. Mehmet'in ölümüne çok üzüldüm. Çocuklarımın babasıydı. Mehmet'in ölmüş olduğunu bilseydim hastaneye bile gitmez orada kalırdım. Ben polisler, Mehmet'i yakalayıp götürdüler diye düşünüyordum" dedi.
OTOPSİ RAPORU'NA GÖRE ÖLÜM NEDENİ: KALP-DAMAR HASTALIĞI
DHA'nın ulaştığı Adana Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nca hazırlanan otopsi raporunda Mehmet Karakuş'un sağ elinin parmakları arasında derin kesik olduğuna yer verildi. Raporda, "Kimya İhtisas Dairesi'nin röporuna göre, kanda alkol bulunmadığı, göz sıvısında etanol bulunduğu, amphetamine, pregabaline, diphenyhidramine bulunduğu, idrarda amphetamine, pregabaline, bulunduğu ve otopsi sırasında elde edilen, alınan dokuların histopatolojik ve toksikolojik tetkiklerinden elde edilen bulgular ile birlikte değerlendirildiğinde, elinde kesi tespit edilen kişinin ölümünün kalp-damar hastalığı sonucu meydana gelmiş olduğu kanaatine varılmıştır" denildi.
'HAKSIZ OLARAK TUTUKLU BULUNUYOR'
Venera Karakuş'un avukatı Adil Kemal Porsuk, rapor üzerine dosyaya verdiği dilekçesinde müvekkilinin haksız yere tutuklandığını öne sürerek, şunları söyledi:
"12 Ağustos tarihli otopsi raporu, 14 Ağustos tarihinde dosyaya dahil oldu. İç muayene raporunda göz sıvısında etanol (sarhoşluk veren içkilerdeki alkol), amphetamine, pregabaline ve diphenyhidramine adlı uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin çıktığı belirlenmiştir. Kullanılan uyuşturucu ve alkolün kalp ve damara olan etkisi düşünüldüğünde müvekkilim haksız olarak tutuklu bulunmaktadır. Alkol ve uyuşturucu alıp, müvekkili döverken vefat eden Mehmet Karakuş'un ölümünden müvekkil sorumlu değildir. Kalbe giden damarlar kalp krizi meydana getirir, otopsi sonucu ise kalp krizi olarak değil kalp-damar hastalığı olarak adlandırılır."
'DEVLETİMİZDEN ADALET İSTİYORUZ'
Venera Karakuş'un poliste ve savcılıkta tercümanlığını yapan Adana-Ukrayna Dostluk Kültür Eğitim ve Dayanışma Derneği Başkanı İrem Tarı da Mehmet Karakuş'un bıçağın keskin tarafını tutup, sapıyla Venera Karakuş'u defalarca darp ettiğini iddia ederek şöyle konuştu:
"Şu anda elimizde otopsi raporları var. Otopside uyuşturucu çıktı. İki aydır Tarsus'ta cezaevinde yatıyor. Rapor geldi, iki kez tutukluluğa itiraz ettik. Ret geldi. Çocuklar babaannesinde şu anda. Çocuklara ulaşamıyoruz, sadece psikolojik tedavi gördüklerini biliyoruz. Venera'nın da psikolojisi bozuk. Çıkamayacağını düşünüyor. Ziyarete gittiğimiz de hiç konuşmuyor. 'Ben neden buradayım, ben ne yaptım?' diye soruyor. Devletimizden adalet istiyoruz. Hiçbir kadın yalnız değildir. Yabancı kadın da yalnız değil. Kadınlar olarak güçlüyüz, hep beraberiz. Venera'nın eşini öldürdüğüne, bir zarar verdiğine inanmıyorum. Otopsi raporunu okudum. Mehmet Karakuş'un elindeki yara dışında, vücudunda bir darbe ya da kesik yok. Tahliye kararı verilmesini istiyoruz. Venera'nın arkasındayız."