Bülent Cihantimur’un ifadesi ortaya çıktı! 'Dönmeye ikna etmiştim'
Eyüpsultan’daki kazayla ilgili oğlu ve eski eşi Eylem Tok ABD'ye kaçan Bülent Cihantimur verdiği ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İfadesinde psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Cihantimur, “Oğlumu göremiyorum. Oğlumun dönmesini çok istiyorum” dedi.
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024’de yazar Eylem Tok’un 17 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur’un karıştığı trafik kazasında 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ve anne oğulun ABD'ye kaçmasına ilişkin soruşturma kapsamında baba Bülent Cihantimur, şüpheli sıfatıyla savcılığa ifade verdi. Cihantimur ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
“OĞLUMLA İLGİLENMEK İÇİN HAYATIMA KİMSEYİ ALMADIM”
Bülent Cihantimur savcıya verdiği ifadede aylık gelirinin 1 milyon lira olduğunu söyledi. İfadesinde Eylem Tok ile 2011 yılında boşandığını anlatan Cihantimur, “Benim babam ve oğlumla çok yakın ilişkim vardır. Ben oğlumla ilgilenmek için hayatıma kimseyi almadım. Hatta hafta sonları bile kolay kolay ameliyat kabul etmem. Velayeti annesinde olmasına rağmen okul ücretini ben öderim. Hatta kendisine bir araç ve şoför tahsis ettim. Annesi ile birlikte ikamet ettikleri ev de benim üzerime kayıtlıdır. Ben günlük olarak Timur ve şoförü ile diyalog kurarım. Her sabah onlarla konuşurum” dedi.
Soruşturma kapsamında tutuklanan Ayşe Ceren Saltoğlu’nun çalışanı olduğunu söyleyen Cihantimur, “Eylem’le arlarında herhangi bir patronluk ilişkisi yoktur. Sadece sanat faaliyetleri nedeniyle diyalog kurmuşlardır. Ayrıca kendi tahsis ettikleri ilişkileri benim dışımdadır. Dışarıda görüşüyorlarmış. Ben bundan haberdar değilim. Olay günü Ceren’i Eylem’in evinde gördüğümde şaşırdım. Ben Eylem kendisine Eylem senin patronundur gibi laflar söylemedim” dedi.
“TİMUR ŞOK HALDEYDİ EYLEM İSE PANİK HALDEYDİ”
Olay günü uzun bir ameliyattan çıktığını ve yorgunluktan uyuyakaldığını anlatan Cihantimur, “Saat 00.30 sıralarında Eylem beni aradı. Hemen gel Timur kaza yapmış dedi. Ben normalde araç kullanmam o yüzden taksi çağırdım. Eve gittiğimde Timur’u şok halinde gördüm. Donmuş bir haldeydi. Eylem ise panik haldeydi. Birileri ile konuşuyordu. Ben Eylem’e, ‘Çocuğu bana ver hastaneye götüreyim. Belki kafasını bir yere vurmuştur ona göre bakalım’ dedim kabul etti. Timur’un sürekli kullandığı sırt çantası vardır. Onu aldı. Evin önünde elektrikli aracım vardı. Ona bindik. Ayşe Ceren’in ifadesinde belirttiği gibi bavul görmedim. Bavulun nasıl konduğunu bilmiyorum. Eve ait kamera görüntüleri varsa bunların incelenmesinde rızam vardır” dedi.
“YARIM SAAT OLAY YERİNDE KALDIM DEDİ”
Timur’un kendi arabasına Eylem Tok’un da Ayşe Ceren’in arabasına bindiğini anlatan Bülent Cihantimur, “Kliniğe gitmek üzere anlaşıp yola çıktık. Ben de yolda Timur’a anlattırmaya çalıştım. Yaralı var mı? Ambulans arandı mı? dedim. Kendisi bana ‘bir iki kişinin kafasında kan vardı. Ancak bir kişi yerde yatıyordu. Kazadan sonra da bir sürü insan olay yerine geldi. Ben yarım saat olay yerinde kaldım’ dedi. Başka bir şey anlatmadan aracın şarjının biteceğini anladım” dedi.
“1-2 KERE VAZGEÇTİLER"
Eylem Tok’un oğlunu olay yerinden aldığını sonradan öğrendiğini söyleyen Cihantimur, “Şarjımın biteceğini anlayınca arkadaki arabadan birini aradım. 1-2 kere durur gibi yapıp durmaktan vazgeçtiler. En sonunda durdular. Timur’a da korkma dedim ve diğer araca yolladım. Sonra Ayşe gelip benim aracımın arkasında Timur’un valizi olduğunu söyledi. Hatta ben bagajı açmayı beceremediğim için Ayşe gelip bagajı açtı ve valizi aldı. Benim tanıdığım çalışanım Ayşe Ceren havalimanına gideceklerini bilseydi beni bu konuda uyarırdı. Kısa bir süre de olsa Eylem olmadan Ayşe ile yan yana geldik. Bana hocam çocuğu kaçıracak derdi. Hiç öyle bir şey demedi” dedi.
“HOCAM ONLAR YURTDIŞINA GİTTİ"
Kendisinin havalimanına gitmek gibi bir bilgisinin olmadığını söyleyen Cihantimur, “Ben sonrasında şoför Adem ile kliniğe döndüm. Benim iş yerim evim ile birleşiktir. Adem kliniğe bakmaya gitti ben de eve geçtim. İkimiz de Eylemleri bulamadık. Bulamayınca Eylem ve Ayşe’yi aradım. Eylem telefonu açmadı. Ayşe’ye ulaştığımda ise, ‘hocam onlar yurtdışına gitti’ dedi.
“DÖNMEYE İKNA ETMİŞTİM”
Eylem Tok’a en son Mısır’dayken ulaştığını anlatan Cihantimur, “Geri dönmesi konusunda ikna ettim. İkna olmuştu ancak sonrasında kendisi çevresinden ve medyada gördüğü bilgilerden dolayı bu olayı kendi açımdan yavaşlattığımı düşünerek benimle irtibatı kesti. Ben de sonra kendisine ulaşamadım. Timur ile temas kuramıyorum. Çünkü annesinin yanında ama oğlumla en son irtibat kurduğumda Türkiye’ye dönmek istediğini bana ısrarla söylemiştir. Ben her türlü yardıma hazırım. Oğlumun da dönmesini istiyorum. Ben oğlumla sık sık irtibat kuran bir insanım. Bu durum beni çok üzmüştür. Psikolojim bozuldu” dedi.
“OĞLUMUN DÖNMESİNİ ÇOK İSTİYORUM”
Hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci’nin ailesine taziyeye gittiğini söyleyen Cihantimur, “Her türlü yardıma hazır olduğumu ilettim. Babası ile birbirimize telefonlarımızı verdik. Sonrasında irtibat kurmak istesek de kendilerinin tavrı değişti. Bizimle görüşmek istemediler” dedi. Çok kötü durumda olduğunu söyleyen baba Cihantimur, “Oğlumu göremiyorum. Oğlumun dönmesini çok istiyorum. Benim Eylem’in Timur'u yurtdışına götürmesi olayına en ufak iştirakim yoktur. Olaydan sonra da kaçmaya çalışmadım. Halen de işimin başındayım. Çalışmaktayım. Oğlumun gelmesi için de ne gerekiyorsa yaparım ancak Eylem’le ben de irtibat kuramıyorum. Benim Timur’u yurtdışına kaçırmak, kaçmasına yardım etmek, kaza esnasında ve sonrasında delilleri gizlemek, saklamak ve yok etmek gibi hiçbir eylemim olmadı. Bu konuda kimseyi yönlendirmedim” dedi.
