29.01.2019 - 20:59 | Son Güncellenme:
TBMM Başkanı ve Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, aday gösterildikten sonra ilk kez bir televizyon programına konuk oldu. Binali Yıldırım, CNN TÜRK canlı yayınında, 'İstanbul'u konuşmalıyız. Anlamsız yere benim istifa edip etmeyeceğim konuşuluyor." diyen Yıldırım, "Partim aday göstereceğini açıklamış. Yapılmayan bir işlem üzerinden tartışmanın gidiyor olması çok rahatsız edici bir şey. Burada ilk kez açıklıyorum. Adaylık müracatımın yapıldığı andan itibaren görevimi bırakıyorum.' ifadelerini kullandı ve 18 Şubat'ta istifa edeceğini duyurdu.
İşte Binali Yıldırım'ın CNN TÜRK canlı yayınında Buket Aydın'ın sorduğu 40 soruya verdiği cevaplar;
1- Benim sizinle hayatımın sonuna kadar unutamayacağım bir anım var. Kötü bir gündü ama şu an hepsi geride kaldı. Biz sizinle 15 temmuz darbe gecesi bir telefon bağlantısı yapmıştık. Herkes ne olduğunun cevabını arıyordu ve siz canlı yayına bağlanarak ilk kez o gece ne olduğunu ne yapılmaya çalışıldığını anlattınız ve 15 Temmuz gecesi olan bitenin sonradan da sıkça kullanacak tanımını söylediniz. yani “kalkışma” kelimesini kullandınız. Sonra da işin yönünü bu kelime belirledi. Kalkışma kelimesini aklınıza getiren neydi? Tarihe geçecek bir kelime olduğunu düşünmüş müydünüz?
Şöyle söyleyeyim, öncelikle Rabbim millete bir daha böyle karanlık gece yaşatmasın. Doğrusu ben o gün Dolmabahçe ofisteydim, işlerimi tamamladım, köprüyü geçtikten hemen sonra dediler ki köprüyü tutmuşlar. Yaklaşık 45 dakika Tuzla'daki evimde anlamaya çalıştım. Bunun silahlı kuvvetler içinde asker kılığına girmiş teröristlerin yaptığı kaanatine vardım. Dolayısıyla o kalkışma kelimesi tesadüfen gelen değil, özenle durum tespiti yapıldıktan sonra söylenen sözdür.
2 - “Kalkışma” kelimesini kullandığınız o günden bugüne Türkiye’de neler değişti?
Kalkışma kelimesini kullandığımız an o gece bu konuda olay tespitini yaptıktan sonra ne yapmamız gerektiğine karar verdik. Sayın Cumhurbaşkanımız meydana davet etti. Medyamız o gece sizler müthiş bir vatanseverlik örneği gösterdiniz. Ülke için millet için bayrak için ben ne yapabilirim diyen herkes durumdan vazife çıkararak alçak darbe girişimine karşı herkes harekete geçti. O gece Türkiye tek yürekti. Yıllar boyunca sinsi bir şekilde bütün kurumlara, orduya, bürokrasiye nüfus etmiş bu alçak örgüt deşifre oldu. Bir kere en büyük kazanım bu. İkinci büyük kazanım da demokrasiye sahip çıkma kültürünün yerleştiğini bu kalkışmayla görüyoruz. Dolayısıyla bu darbe girişiminde bu kalkışmayla birlikte millet artık demokrasiye sahip çıkacağını, dost düşman herkese ilan etti. Bundan sonra darbe yapmaya kalkanlar, çılgınlık peşinde olanlar şunu bilecekler bu iş bu kadar kolay değil. Bu Türkiye'nin en büyük kazanımıdır.
3 - Aday olduğunuz açıklandıktan sonra ilk basın toplantınızda "İstanbul Ankara'dan yönetilemez, Ankarasız da yönetilemez" derken ne kast ettiniz?
Şimdi aslında ben bunu niye söyledim buna gelmek lazım. O sıralar CHP adayı İstanbul Ankara'dan yönetilemez dedi. Ben ona cevap olarak söyledim. Bu geçerli olan bir şey değil. İstanbul Ankara'ya muhtaç Ankara'da İstanbul'a muhtaç. Merkez ile yerel yönetimlerin ahenk içinde çalışması esastır. Hatırlamak lazım İstanbul 90'lı yıllarda ne haldeydi o sıralar İstanbul'un çilelerini yaşayanlar bilir. 2000'den sonra doğanlar İstanbul'un o günlerini anlatsanız herhalde annemiz babamız hayal gördü diye bize şaşarlardı.
4 - Adaylığınız açıklanmadan önce sayın cumhurbaşkanı ile aranızda bazı görüş ayrılıkları olduğuna ilişkin spekülasyonlar yapıldı. Biraz o süreci anlatır mısınız? adaylığınızla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aranızda görüş ayrılıkları oldu mu?
Cumhurbaşkanı ile benim aramda görüş ayrılığı olmaz. Anlaştığımız noktalar olur anlaşmadığımız noktalar olur. Ama karar verildikten sonra iş bitmiştir. 40 yıldır biz böyle çalıştık.
5 - Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim kampanyanızda yer alacak mı? Beraber mitingler yapacak mısınız?
Gayet tabii. Cumhurbaşkanı yapma deseniz de yapar. Çünkü onun hayatı, insanlarla, vatandaşlarla haşır neşir olmak da geçmiş. 50'den fazla ilde miting yapacak. Bu kampanyada faal şekilde çalışacak. Ama biz ağırlıklı olarak İstanbul'u çalışacağız. İstanbul'u konuşacağız. Cumhurbaşkanımız bütün Türkiye'yi dolaşacak.
6 - Bakanlık diyorlar tamam diyorsunuz. Başbakanlık diyorlar tamam diyorsunuz. Meclis Başkanlığı diyorlar tamam diyorsunuz. Şimdi de belediye başkanlığı… Her şeye tamam dediğiniz için sizi eleştiriyorlar. Duruşunuz yok mu?
Yani ne kadar güzel. Ne demek duruşumuz yok mu? Ben anlamadım. Benim duruşum bellidir. Benim duruşum millete hizmettir. Duruş da bir sorun yok. Duruş başka omurgasızlık başka. Ben omurgasız bir insan değilim. Hizmeti ibadet bilirim. Milletim ne dediyse ben onu yaparım. Bundan sonra da elimizden geldiğince en güzel şekilde İstanbullular bize fırsat ve yetki verirse en güzel hizmeti yapacağız. Türkiye’nin her tarafında en güzel hizmeti yaptık.
7 - Evet, şimdi de İstanbul belediye başkan adayısınız. Siz bakanlık, başbakanlık, TBMM başkanlığı yaptınız. Galiba Türk siyasi tarihinde de bir ilk olacak değil mi? bütün bunları yapmış bir siyasetçi İstanbul’da belediye başkan adayı oluyor. Ki kulislerde sizin bu adaylığı aslında çok da istemediğiniz konuşuldu. bu konuşulanlar doğru muydu? Ya da şöyle sorayım. Neden TBMM Başkanı’yken belediye başkanlığı için yarışmayı kabul ettiniz?
Her şeyin ilki ve sonu var. Bana da hep ilkler ve sonlar nasip oldu. Size bir ihtiyaç duyulduysa onu kabul etmiyorum deme hakkınız yok. Görevin büyüğü küçüğü olmaz. Başbakan görevi nasip oldu. Başbakanlık yaptım. Şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi yapmam gerekti. Bunu da seve seve kabul ettim. İstanbul benim ömrümün geçtiği şehirdir. Son 16 yıl Ankara'da olmama rağmen bir ayağım İstanbul'da oldu. Gençliğimin geçtiği, meslek edindiğim, yuva kurduğum, torun sahibi olduğum şehirdir. İstanbul'da hizmet etmek benim için büyük şereftir.
GÖREVİ BIRAKACAĞIM
Kimisi diyor belediye başkanı adayı olabilir kimisi diyor olamaz. Şunu özetlemek istiyorum benim istifa meselesiyle vatandaşın gündeminin işgal edilmesine canım çok sıkılıyor. İstanbul'un sorunlarını konuşmamız lazım. Bunu konuşmamız gerekirken anlamsız yere benim istifa edip etmeyeceğim konuşuluyor. Burada ilk defa açıklıyorum, adaylık müracatımın yapıldığı gün 18 Şubat'ta meclis başkanlığı görevini bırakacağım.
8 - TBMM Başkanlığı’ndan istifa etmenizin gerekçeleri neler?
Benim istifa et, etmeme gibi laflarla gündemin meşgul edilmesinin İstanbul'a yararı yok. Bir yola girdik. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olduk. Bizim için hedef 31 Mart akşamı İstanbulluların gönlüne girmek.
9 - HDP'nin İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde aday çıkarmayacağı açıklandı. İstanbul'daki seçime yansıması sizce nasıl olur? HDP’nin aday çıkarmaması İstanbul yarışını nasıl etkiler?
Bizim açımızdan fark etmez. İster aday çıkarsınlar ister çıkarmasınlar. Biz bunlarla ilgilenmiyoruz. İstanbul Türkiye'nin özeti. İstanbul'da Türkiye'nin her tarafından vatandaşlarımız var. Biz bütün İstanbulluların desteğine talibiz. HDP'nin tavrı bellidir. Biz Millet İttifakı'nı destekleyeceğiniz anlamını taşır. Türkiye'nin en büyük dertlerinden biri terördü. Bugün terör birinci gündem maddesi değil. Konuşulan en önemli sorun terör değil. Hamdolsun yurt içinde her yerde bugün devletin hakimiyeti mevcuttur. Terör belası milletin gündemini meşgul etmekten çıkmıştır. Yine Başbakanlığım döneminde Fırat Kalkanı Harekatı'nı yaptık, Afrin harekatını gerçekleştirdik. Şimdi 300 bin Suriyeli döndü ve normal hayatına başladı.
10 - Siyasette neredeyse üstlenmediğiniz görev kalmadı. İddia edildiği gibi İstanbul’u yönetmek için yeterince genç değil misiniz? Rakibiniz Ekrem İmamoğlu kendini şarj dolunca yanan yeşil ışığa, sizi de şarj azaldığında yanan kırmızı ışığa benzetti.
Gençlik nasıl tanımlanır, gençlik zihinde olan bir şeydir. Zihninizde gençlik yoksa enerji yoksa kendinizi genç olarak ifade edin, faydası yoktur. Biz geçmişte yaptığımız tecrübelerimizle İstanbul'un geleceğini inşaa edeceğiz. Bitmeyen bir enerjim var benim.
11 - Ulaştırma Bakanıyken İstanbul’da yapılan pek çok şeyde imzanız var. Şimdi de gündemde birçok proje inşaatı var… İstanbul bir inşaatı daha kaldırabilir mi?
Kanal İstanbul projesi bir imar projesi değildir. Bir yapılaşma projesi değildir. Bir su yolu projesidir. Boğazlar bizim İstanbul'un en güzel yerleridir. 1979'da independenta tankeri infilak etti, insanlar bir hafta boyunca uyuyamadılar. İstanbul'un güvenliği her şeyin önünde gelir. 140 bin ton akaryakıt taşıyan gemiler geçiyor. 50 binin üzerinde gemi geçiyor. Ne yapıyorlar bu geçişlerde. Bekletiyorlar. Aynı zamanda bu proje İstanbul'un bir nefes alma projesidir. İstanbul'un haritasına bakarsak Kanal İstanbul'un yapılacağı güzergah boyunca şurada bakın yeşil alanları görüyorsunuz. İstanbul'un sadece yüzde 20'si yerleşim yeri. Ama sorduğunuz zaman İstanbul'un yeşil alanı çok yetersiz iller arasında yer alıyor. Bu alanları İstanbul'un nefes alacağı, rahatlayacağı bir şekle dönüştüreceğiz. İstanbul'un meşhur dereleri vardır bilirsiniz. 14 - 15 tane deresi var İstanbul'un bu dereleri tekrar hayata geçireceğiz. İstanbullular hafta sonu akın akın gelip vakit geçirecekler.
12 - Bir önceki belediye başkanı Kadir Topbaş’ın çok tartışılan projesi Martı var biliyorsunuzdur. Martı projesine ne oldu? İstanbul’da denizin doldurulup, kıyı şeridinin değiştirilmesini doğru buluyor musunuz?
İhtiyaç olduğunda bu yapılabilir. Ama ne için yaptığınız önemli. Mesela Yenikapı miting alanı. Kartal - Maltepe miting alanı. Bu alanların oluşturulmasında bir mahsur yoktur.
13 - İstanbul tarihe tanıklık etmiş bir şehir olarak yeterince turist çekiyor mu? Turist popülasyonunu artırmak için neler yapmak gerekir?
Tabii İstanbul'un turizmle ilgili potansiyeli bugünkü ile sınırlı değil. Daha fazla artabilir. 2018'in sonunda 13 buçuk milyon turist geldi. Tabii bu sayı 10 yıl 15 yıl önce neydi, ona bir bakalım. 2000 yılında 11 milyon nüfusu varken 2.3 milyon turist geliyormuş. 2018 nüfus 11 milyondan 15 milyona çıkmış ve turist sayısı 10 kattan fazla artmış. İstanbul çok avatanjlı bir şehir.
İstanbul'un bir uluslararası durak avatajları var. Herkese hitap eden bir şehir. Tarih ve doğa şehri. 2018'de tasarım ödülü aldı. Geride kaldığı şeyler çevre ile ilgili henüz istediği yerde değil. Trafik ve otopark sorununu henüz tam anlamıyla çözememiş bir şehir. 3.Köprü yapıldı, Marmaray yapıldı, Avrasya Tüneli yapıldı. Bunlar yapıldığı için bekleme süresinde artış olmuyor.
14 - Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Marmaray'a bindiniz. Gençlerin size yer vermediğine dair yapılan şakalar yapıldı. Gerçekten gençler size metroda yer vermedi mi?
Ben gördüm o yorumları. Çok da hoşuma gitti. Ben hiç alınmadım. Gerçek ne diye sorarsanız ben söyleyeyim. Hemen bir genç fırladı bana yerini verdi. Ben de onun isteğini geri çevirmemek için oturdum. Bir müddet sonra dedim ki gel sen otur ben kalkayım. O da anlayış gösterdi ve kalktım. Yoksa bizim gençlerimiz büyüklerine karşı saygılı. Beni genç olarak görüyorlardır, onun için yer verme ihtiyacı duymamışlardır.
15 - Ticaret hayatına otobüs alarak başladığınızı biliyoruz. En son ne zaman araba kullandınız? Marmaray’a bindiniz, İstanbul trafiğinde araba kullanmayı da düşünüyor musunuz?
İstanbul trafiğinde araba kullanmadan İstanbul trafiğinin ne olduğunu anlamak kolay mı? Devlet Bey de bu antika arabaları sevdiği için o vesile ile bindim. Fırsat buldukça araba kullanmaya gayret edeceğim. Trafiğin içinde araba kullanmaya gayret edeceğim.
16 - Avrasya Tüneli, Marmaray, metro, hızlı tren, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı gibi projelerde yer aldınız. Ama İstanbullu için hala ulaşım 1 numaralı sorun. “Benim adım Binali Yıldırım, ben İstanbul trafiğini çözerim” diyebiliyor musunuz?
Evet çözerim. Hiç mütevazı olmaya gerek yok. Ben bu işi yaparım. Çünkü Türkiye'de yaptım. 22 bin kilometre bölünmüş yol yaptım. 26 havalimanını 55'e çıkardım. Yolları böleriz ama Türkiye'yi böldürmeyiz. Türkiye'nin her tarafına uçakla seyahat etmek mümkün. İstanbul'da 15 milyon kişi Türkiye'nin her bir yerinden geliyor. Onlar çok iyi biliyor. Memleketlerine 10 yıl önce 15 yıl önce giderken ne çileler çekiyorlardı şimdi nasıl gidiyorlar. İstanbul'un trafik sorununu çözeceğiz. Dürüst olalım hiç kimse benden İstanbul'un trafik sorunu olmayacak demesin. Ben akışkanlığı vadediyorum. Yani trafikte dur kalk yapmakla ömür tüketmeyecek insanlar. Gününün bir saatini trafikte bekleyerek geçirmeyecek. Az da olsa sürekli trafik akacak.
Bunun çözümü toplu taşımanın artırılmasından geçiyor. Raylı sistemin artırılmasından geçiyor. 30 milyon yolculuk var ancak yüzde 20’si raylı sistemde taşınıyor. Bunlar tamamlandığında yüzde 50’si insanların metroyla raylı sistemle seyahat etmiş olacak. Trafikte rahatlamayı hep beraber göreceğiz. Bunlar çok uzak değil.
17- Siz denize olan sevdanızla da biliniyorsunuz. Türkiye gemi Sanayi Genel Müdürlüğü yaptınız, İDO'yu yönettiniz. İstanbul Boğazı dünyada eşi benzeri olmayan bir güzellik. İstanbul’da trafik sorunu deniz ulaşımıyla çözülemez mi? Kocaman Boğaz’ı verimli kullanıyor muyuz biz?
İstanbul'da deniz kullanılır ama İstanbul'daki trafiği denizle çözeceğiniz demek konuyu ya bilmemekten ya da büyük bir hayalcilikten ibarettir. Üstelik 31 buçuk milyon seyahat var İstanbul'da. Denizin önemi ne zaman vardı; 3.köprü yokken, 2.köprü yokken, 1.köprü yokken. Son 10 yılda Avrasya'yı yaptık Marmaray'ı yaptık 3 tane daha geçiş oldu. Buna rağmen şu anda yüzde 4 - 5 civarında deniz taşımacılığında. Hayalci olmamak lazım.
Denizi biz kullacağınız. Sadece toplu taşımada değil, eğlence amaçlı da kullanacağız. O zaman denizi doya doya kullanmaları lazım. 21 ilçemizin denizle kıyısı var. Diğer ilçelerimizin denizle itibatı yok. Bu ilçemizde yaşayan İstanbulluları denizle buluşturmak en büyük görevlerinden biri olmalı.
18 - Görevi bırakmadan önce ne yapacaksınız?
Evet. İki sözüm var, önce onları gerçekleştireceğim. MS, ALS gibi hastalıkların sebeplerinin araştırılması, tedavi ve hastaların hayatlarını kolaylaştırmak için komisyon kurdu. İmzaya geldi. Birinci sözüm bu.
İkinci sözüm de adada fayton taşıyan atlarla ilgili. Orada bir facia oldu. Atlarla ilgili insanlık dışı muamelelere şahit oluyoruz. Hayvanlara şiddetin önlenmesiyle ilgili bir kanun teklifi de bu görevden ayrılmadan önce Meclis'e havale edilmesini istiyorum.
19- Dünkü röportajınızda sosyal medyada da çok konuşulan bir söyleminiz vardı. Okumak istiyorum müsaadenizle: “Aile büyüklerimiz Tarlabaşı’nda oturuyordu ve ben ilk geldiğimde oraya gidecektim. Gözümde bir tarla canlandırmıştım ve o tarlanın başında bir ev hayal etmişim.Dedemin evine bir vardım ki, Tarlabaşı dedikleri yer iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalıkmış, meğer tarla yokmuş.” Yıllar geçti ama İstanbul için yeşil alan konusunda yapılan en büyük eleştiri değişmedi. New York'ta Central Park, Londra'da hyde park var. Sizce İstanbul bir gün yeşillikler içindeki eski haline geri dönebilir mi?
Şöyle çok doğru söylüyorsunuz. Orada da gençler çok güzel espriler koymuşlar. Doğrusu tabii ben 12 yaşında çocuğum köyden kalkmışım ilk defa İstanbul'a geleceğim. Akrabalarımız Tarlabaşı'nda oturuyor. Geldiğimizde bir karış toprak bile yok. İstanbul'un yeşil alan ihtiyacı elzem. Ekmek su kadar önemli. İstanbul bir deprem tehdidi altında. Bir gün olacağı mukadder ama o depremde bu tehdit altındaki yapılardan insanları toplayacağımız 20 km alana ihtiyaç var. Bir Beşiktaş kadar bir Güngören kadar büyüklüğünde yeşil alana ihtiyacımız var. Millet bahçeleri projesi bu işe yöneliktir. Havalimanı artık taşınıyor. Başakşehir'de Bakırköy'de millet bahçeleri açıldı, hizmete sunuldu. Allah nasip eder göreve gelirsek İstanbul'a yeşil alan ve toplanma alanı oluşturmak ilk görevimiz olacak.
20- “İstanbul’u dinliyoruz gözlerimiz açık” dediniz Orhan Veli’nin meşhur şiirine atıfta bulunarak. İstanbul söylediğiniz gibi ‘Gözler açık’ dinlenebilir mi? İstanbul’u hissetmek gerekmez mi?
Bir şeyi dinlerken gözlerinizi neden kapatırsınız. Huzur bulmak için. Aklınıza bütün işleriniz gözlerinizi kapayınca gelir. Biz gözlerimiz açık olacak İstanbul'un ihtiyacı olan işlerde gözümüzü dört açacağız. İstanbul'un sorunlarına karşı gözümüz kulağımız onların adına çalışmamız lazım. İstanbul'un gören gözü işiten kulağı olacağız. İstanbul'u hem yurt içinde hem yurt dışında tanıtmanın gayreti içinde olacağız.
21 - Cumhurbaşkanı Erdoğan “İstanbul benim sevdam" diyor. Bu durumda Erdoğan size büyük aşkı İstanbul’u mu teslim etmiş oluyor? Cumhurbaşkanı’nın büyük aşkı İstanbul’a nasıl sahip çıkmayı düşünüyorsunuz?
İstanbul'a ben tek başıma sahip çıkamam. İstanbul'a birlikte sahip çıkacağız. İstanbulluların sahiplenme duygusunu geliştirecek çalışmalar yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız hizmet yolculuğuna İstanbul'da başladı. Yaptığı hizmetleri herkes görüyor, takdir ediyor. Böyle bir emaneti bana teslim etmek istiyor.
HALK SORULARI
22- Siyaset hayatınız içinde aldığınız görevler arasında en severek yaptığınız hangisiydi?
Tüm görevleri yaptım. En fazla severek yapacağım iş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı olacak. İstanbulluların seçmesi halinde keyifle yapacağım iş olacak. Ben insanlarla iç içe olmayı çok seviyorum. İnsanlarla olmak bana bütün sorunları unutturuyor. Onun için İstanbul'da görev yapmak demek İstanbullulara iç içe olmak demek.
23- Suriyeli göçmenlerle ilgili bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?
Bu insanlar buraya niye geldi? Canlarını, namuslarını kurtarmak için kaçtılar. Başka ülkeler denizlerde boğulmaya terk ederken Türkiye bunu yapmadı, yapamaz. Biz onu yaptık. Bu insanlar gidecek. Ülkede barış olduğu zaman dönüp gidecekler. Düşünün bizim yurt dışında Almanya'da, Avrupa'da 6-7 milyon vatandaşımız var. Bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatanım ille de vatanım demiş. İnsanın vatanından daha güzel yer olmaz. Tabii şu anda İstanbul'da büyük bir sorun haline geldi. Ciddi bir nüfusa erişti. Hatta bazı ilçelerimizde artık bazı caddelerde bakıyorsunuz yabancıların görünürlüğü sayısı o ilçede yaşayan vatandaşlarımızdan fazla. Bunlar geri dönecek. Kaldıkları süre içerisinde eğer huzuru bozarlarsa dilencilik, uyuşturucu, fuhuş yapalarsa bu konulara müsade etmeyiz. Bu şikayetleri önemsiyorum. İlgili bakanlıklarla temas halindeyim.
24- Bu yoğun tempo içinde ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?
Maalesef ayırıyorum desem yalan olur. Ayırıyorum desem yalan olur. Bir gün İstanbul'da çocukların evine geldim Büyük torunum dedi ki "Dede beni AVM var, oraya götür vakit geçirelim" dedi. Kırmadım, kendim sürüyorum. Park ettik, birisi geldi "Oooo başbakanım hoş geldin" ondan kurtulduk, öbürü geldi, sonra öbürü geldi. Çocukla ilgilenemedik. Hiç birşey yapamadık. Gelince annesi "İyi eğlendiniz mi?" demiş, o da "Ben bir daha dedemle bir yere gitmem. O çekiştiriyor, bu çekiştiriyor dedem beni unuttu" demiş. Ankara'da iken havalimanına çağırıyorduk, orada görüşüyorduk. Ama inşallah artık ağırlıklı olarak İstanbul'da olacağız. Daha çok vakit ayıracağız.
25- Günümüzde şehirlerin ihtiyaçlarından biri de bisiklet yolları. Siz İstanbul’u bisiklet için elverişli bir şehir olarak değerlendiriyor musunuz?
İstanbul bir Hollanda değil. Hollanda'nın en yüksek dağı 105 metre. Orada bisiklet sayısı halktan fazla. Arazi şartlarının uygun olduğu yerlerde bisiklet yolları yapılabilir. Kadir Topbaş beyin zamanında bu çalışmalar başlamış. Topbaş beyefendi çok güzel hizmetler yaptı. Hakikaten İstanbul'un sevdiği bir başkandı, kendisine teşekkür ediyorum. Topbaş bisiklet paylaşım sistemi diye bir şey kurmuş. 300 istasyona ulaşmış. 3000 bisiklete çıkacak, 2023'te 5 bin istasyon 10 bin bisiklete çıkacak. Bisiklet yolları 1000 kilometreye çıkabilir diye düşünüyoruz.
26 - Sayın başkan… Halk UBER istiyor. Ne zaman netliğe kavuşacak bu sorun?
Bu biraz sıkıntılı bir soru. Ben başından beri söyledim. Ne istiyorsanız onu sorun dedim. Şimdi bu İstanbul'un sorunu değil. Bütün dünyanın sorunu. İnternet, teknoloji, yazılım. Bir yazılımla bütün araçlarla irtibat kurabiliyorsunuz. İtalya'da 2017'de bir mahkeme kararıyla UBER yasaklandı. Üst mahkeme durdurmuş, UBER tekrar çalışmaya başlamış. Danimarka'da UBER'in haksız bir şekilde pazara girişi nedeniyle çok sıkı standartlar getirilmiş. Macaristan'da taksicilerden gelen talep üzerine UBER yasa dışı ilan edilmiş. Birçok ülkede sorun var. Her türlü korsan faaliyet bizim için hedeftir, mücadele edeceğiz. Taksicilerin eğitimine, standartlarına özen göstermesi için tedbirler alacağız. UBER'e yönelmenin arkasındaki sebepleri de görüp taksiciliği geliştireceğiz. Siz bu ülkede faaliyet göstereceksiniz vergi dairesinin yolunu bilmeyeceksiniz. Bu söz konusu olamaz. Vatandaşlarımız bunu istiyor neden konforunu beğeniyor. Vatandaş hizmetin en iyisini alma hakkına sahip. Meşru olmayan, haksız rekabete sebep olan uygulamaya göz yumamayız.
27 - Sayın Binali Yıldırım, Açılışını yaptığınız Fikirtepe kentsel dönüşüm projesinin akıbetini hiç merak ettiniz mi?
Fikirtepe'de bir sıkıntı var. Sudan bahanelerle işi yapmıyorlar. Aslında orada devletin fazla bir şeyi yok. Çevre ve Şehircilik Bakanı gereki izinleri vermiş. Firmalar yanlış hesap yapmaktan işi yapmakta zorlanıyor. Bunun bedelini kim ödüyor? Oradaki vatandaşlar ödüyor. Buna duyarsız kalamayız. Orada yaşayan on binlerce insan var. Bu göreve gelirsek yapacağımız iş çok açık. Bu firmaların hepsini davet edeceğiz. Ne yapılması lazım geliyorsa bunun kararını verip bu işi ulu orta bırakmayacağız. Gereken neyse yapılacak. Hak sahibi de çalışmaya dahil olacak.
28 - Adalar’daki fayton meselesini hemen sona erdireceğinize dair sözü, yazı ile tasdik etmenizi istiyoruz.
Ver bir kağıt kalem yazayım. Binali Yıldırım'ın sözü senettir. Hiçbir sözüm yerde kalmadı. Söz ağızdan bir sefer çıkar. Söz söylemediğiniz müddetçe söz sizin eserinizdir. Söz ağızdan çıkarsa siz onun esiri olursunuz. Fayton meselesini biliyoruz. O nostaljiyi yok etmeden, sembolik halde tutmak suretiyle yeni bir çalışmayı arkadaşlar yapıyorlar.
29 - İstanbul’un yeni belediye başkanı olmanıza kesin gözüyle bakıyoruz. Seçildikten sonra ilk çalışmanız ne olacak başkanım?
10 saat deliksiz uyku uyuyacağım. Küçük torun Ali rahat bırakırsa... Ondan sonra Bismillah diyerek işe koyulacağız.
30- Seçilirseniz İstanbul’a gelmek isteyenlere vize olacak mı?
Ben kısıtlamalara, yasaklara karşı bir adamım. Özgürlüklerin karşısındaki hiçbir uygulamaya müsade etmem. Ne gereği var ki? İstanbul'da tersine göç başladı. 12 yılda gelen giden sayısını karşılaştırdığınızda giden sayısı daha fazla.
31 - Başkanım… Hiç siyasete girmeseydim dediğiniz oldu mu? Malum, rahmetli Demirel’in bir sözü vardır: “Siyasetin ve sosisin içeriği vatandaşın önünde konuşulmaz. Midesi almaz”
İyi ki de siyasete girmişim. Bu bölünmüş yollar yapılmayacaktı, belki başkası yapacaktı ama. Torunlarımla gezerken 'Dede bu köprüyü sen mi yaptın?' dediğinde bu gurur değişilmez. Siyasette dolu dolu yıllar geçirdim. Hiç pişmanlık yaşamadım. Partizan bir tutum içinde olmadım. Sadece oy veren değil herkesin hizmetini yapmak için gayret ettim. Bir kutuplaşma, ayrışma kabul etmem. Böyle bir anlayışa sıcak bakmam.
(HALK SORULARI SONA ERDİ)
32- Sizin çok esprili biri olduğunuzu biliyoruz. Siyaset daha asık suratlı bir iştir ama siz gayet neşelisiniz. Peki, Binali Yıldırım siyasetin dışında nasıl biri?
Sizce nasıl biri? Belki bu çok hoşunuza gitmedi ama... Normal vatandaş nasılsa ben de oyum. Üzerime konan sıfat gelip geçiçi bir şey. Size verilir bir müddet sonra alınır. Alındıktan sonra kimyanız bozulmuyorsa doğru iş yapıyorsunuz demektir. Hamdolsun bunu defalarca test ettim.
33 Son olarak bir “e-spor” salonu açılışında sizi torununuzla gördük. Teknolojiyle aranız nasıl? Torununuza yetişebiliyor musunuz?
Ataşehir'de e-spor salonu kurulmuş. Torunum salonun açılışı var gidelim mi dedi? O ne dedim, icat mı çıkarıyorsun. 20 gün boyunca 9 takım mücadele edecek, eleme usulü. Finale kalan dünya kupasına katılacak dedi. Sonra internete baktım, hakikaten espor mevzusu çok geniş bir şeymiş. 4 milyon oynayan genç var Türkiye'de, 10 milyon da ilgi duyan var. Dünyada da çok büyük bir pazar. Bizde de bu işten para kazanmaya da başlanılmış. Esasında bu profesyonel bir işe dönüşmeye başlamış. Z kuşağı ile bir araya geldiğim zaman kendimi ortaçağda birisi gibi hissettim. Ben Z kuşağının bir ferdiyim, bilgi toplumunun göçmeniyim. Bilgi topluluğunun yerlisi ise Z kuşağıdır. Çocuklarımız bize bilgisayar okur yazarlığını öğretiyor. Geniş bant internete Türkiye'de başlatan bakanlığımız döneminde biziz. 2G vardı, 3G oldu 4G oldu şimdi 5G üzerinde çalışılıyor. Teknoloji başdöndürücü bir hızda ilerliyor. İnternette hız berekettir. İstediğiniz kadar artırın daha çok bilgi kullanırsınız. Ben çok böyle fazla sosyal medya ile haşırneşir olan birisi değilim, bilirim ama buna vakit bulamıyorum. Ama gençlerin kullanması için çok güzel yatırımlar yaptık. Nüfusun yüzde 99'unun internete erişimi var. Okulların tamamında internet var, akıllı tahtalar var.
34-Aileler çocuklarını AVM'lere götürmekten çok şikayetçi ama maşallah hiç kalabalık da eksik olmuyor. İstanbul’da çocuklar için projeleriniz var mı?
Çocuklar bir kere bizim neşe kaynağımız. Çocuksuz dünya olmaz. Çocuklara ekmek, su kadar ihtiyacımız var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi kreş açmış, Sayıştay niye açtın diye zimmet açıyor. Böyle bir kepazelik olur mu? Benim eşim 81 ilde 81 kreş projesi yapıyor. 15 tanesi açıldı 20 tanesi açılışa hazır. Bu bir gösterge ama yetmez. Bu kadar çocuğu bu yaşlarda alıp hayata hazırlamamız bizim görevimiz. 1 milyon üniversite öğrencisi var, 51 üniversitemiz var. Nüfusun 25 yaş altı nüfusu 6 milyon 400 bin. Çok büyük bir sayı. Bu bir zenginlik. Avrupa bunun için büyüyemiyor, kalkınamıyor. Dışarıdan işçi almak mecburiyetinde kalıyor, çünkü nüfusu yaşlı. Gençler geleceğimiz, gençlerimize ne yapsak yeridir. Önemli olan gençlerin dünyasına girmek. Gençleri anlamak.
35- İstanbul 61 üniversitesi ile bir gençlik ve eğitim kenti olmak yönünde de önemli bir potansiyele sahip. Ama bir yandan da gençler umutsuz, geleceğe dair kaygıları var. Belediyecilik anlayışında gençlere nasıl kapılar açabileceğinizi düşünüyorsunuz?
Belediyecilikte gençleri için yapılacak çok şey var. Şu anda, 2008'de dünya krizi oldu. Dünyanın büyüme hızı düştü, hala daha devam ediyor. 10 seneyi geçmiş. Dünyada genç işsizlik sorunu en büyük sorun. Türkiye'de yüzde 20'nin üzerinde. Küresel bir sorun. Biz buna duyarsız kalamayız. Umutsuzluk bundan kaynaklanıyor ama dijital devrim dediğimiz, robotlar, akıllı teleonlar bunlar gençler için bulunmaz bir fırsat. Bu fırsatı bir katma değere dönüştürmek bizim elimizde. Gençler için ortak üretim merkezi kuracağız. Her birine birer masa tashis edeceğiz, projelerini anlatacaklar. Gençliğin elinde dijital dünyaya yönelik fırsatlar var. Bu iki fırsatı birbiriyle buluşturmak bizim görevimiz olacak.
Gençler anlaşılamadığını düşünüyorlar. Bu algıyı ortadan kaldıracağız. Buna hakları var, biz bunu 15 Temmuz'da gördük. Gençler o gece sokaklardaydı, bayrağa sahip çıktılar. Ülkeye sahip çıktılar.
36- Hayat pahalılığı ve işsizlik toplumun en önemli gündemi. Siz içinde bulunduğumuz ekonomik durumla ilgili halka ne söylemek istersiniz? Sokakta en çok ne konuşuluyor. Vatandaşın gündemi, şikayeti, isteği nedir?
Son aylarda ekonomi bakımından bazı sıkıntılar yaşadık. Dolar kurumuz üzerinden ülkemizde başlatılan bir operasyon vardı. Dolayısıyla hem enflasyonda tırmanma oldu hem defiyatlarda bir tırmanma oldu. Bu sadece Türkiye'de yaşanmıyor. Benzer sorunlar var, bunların esas kaynağının da ABD'nin ve AB'nin uyguladığı politikalar. Buraların Merkez Bankaları Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere giden fonların geri gelmesini sağlayacak tedbirler alıyorlar. Faizleri artırıyorlar, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden fonlar çekiliyor oraya gidiyor. Bunun getirdiği girdi maliyetlerine de yansıyor. Ama biz bunu aşacağız. Hükümetimiz gerekli tedbirleri alıyor, bunun geçici bir durum olduğunu, 2009 da bunu yaşadık, gezi olaylarında bunu yaşadık, 17-25 Aralık'ta yaşadık. 2019'un ortalarından itibaren toparlanma süreci başlayacak. Burada yapmamız gereken, üretimi artıracak tedbirleri almaya devam edeceğiz, istihdam artırıcı tedbirlere devam ettireceğiz, finans sıkıntıları konusunda tedbir almaya devam edilecek. Biz ne yapacağız? İstanbul demek Türkiye demek. Bu şehirde yaşam daha kolay olacak. Buraya yatırım için gelenlerin işleri kolaylaştırılacak. Herkese iş bulacağım diye bir şey söyleyemem. Yapmamız gereken daha çok yatırım. Daha çok yatırım olunca daha çok iş imkanı olacak.
37 - Sokaktaki vatandaşın beklentiler neler?
Sokağa baktığımız zaman şu anda vatandaşlarda bir seçim havası yok. Henüz hararetli bir seçim kampanyası gözlemlenmiyor. Hayat pahalılığı, işsizlik gündeme geliyor. Ondan sonra da hemen herkes yaşadığı yerdeki sorunları anlatıyor. Bu şehrin en önemli problemi ulaşım trafiği. İkinci sorun park alanının yetersizliği. Üçüncü sorun çevre yeşil alanın yetersizliği. Kimse çöplerimiz toplanmadı demiyor. İstanbul 4.0 projesiyle geliyor. Dört dörtlük hizmet demek. Şimdi 4.0 dönemi başlıyor.
38- New York'ta yaşayanlar kendilerine New Yorker diyor, Londra'da yaşayanlar Londoner, Berlinliler Berliner. Yaşadıkları şehri kendilerine kimlik edinmişler. Siz bir İstanbul şuuru yaratmaktan bahsediyorsunuz. İstanbullu olmak deyince ne anlıyorsunuz? “New Yorker” gibi bir kavram yaratmak İstanbul için de mümkün mü?
Bu kısa vadede mümkün değil. İstanbul Türkiye'nin özeti. Bulgar, Makedon, Arabı, Lazı, Çerkesi herkes var. Diyelim Sivas'tan geldin, Kastamonu, her yerden gelmişler. Dernekler kurmuşlar. Yollar için köylerine elektrik gelmesi için para toplamışlar. Genç nesilleri birbiri ile buluşturmuşlar. Kültürlerini İstanbul'da yaşamayı devam ettirmişler. İstanbul tam bir mozaik. Bunlar olmalı. Ama ben başka bir şey teklif ediyorum. Bir üst kimlik olsun, o da İstanbul kimliği. İstanbullu aidiyeti de gelişsin istiyorum. Buna ihtiyaç var.
39- Uzun bir aradan sonra yeniden İstanbul’da yaşamaya başlayacaksınız. İstanbul takımlarının ve hatta büyüdüğünüz Kasımpaşa maçına gitmeyi düşünüyor musunuz?
Ben İstanbul'dan hiçbir zaman ayağımı kesmedim. Sürekli fırsat buldukça gelir gideriz. Bundan sonra sürekli İstanbul'da olacağız. Şehrin sporda ileri gitmesi şehrin de kalkınmasını gösterir. Amatör sporu geliştirmek gerek. İstanbul'da 600 bin lisanslı sporcu var. Amatör spor kulüplerinin daha fazla desteklenmesi lazım.
40- Bir dönem Londra modeli gibi meydanlara doğru yolların ücretlendirileceği konuşuldu, şimdilerde ise köprülerde tek taraflı değil çift taraflı ödeme yapılacağı konuşuluyor. Köprülerde sadece gidiş değil dönüş de ücretlendirilecek mi?
Yok. Böyle bir plan yok. Ciddi bir tecrübe kazanıldı. Tek sisteme döndü artık. Bu sistem Avrupa'da bile yok. Bunu da biz kurduk. Gidiyorsunuz eğer trafik açıksa hiçbir şey yapmadan yukarıdan sizin ücretiniz düşüyor, yolunuza gidiyorsunuz. Oturmuş bir sistemi değiştirmenin anlamı yok.
Yıldırım’ı CNN TÜRK binasına geldiğinde Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ile Demirören Medya Grubu CEO'su ve Milliyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal karşıladı.