Bakan Kacır: Türkiye teknolojide cazibe merkezi
25.09.2024 - 18:10 | Son Güncellenme:
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurul toplantısına katılmak için bulunduğu New York'ta CNN Türk'te açıklamalarda bulundu. Bakan Kacır, 'Türkiye çip üretir hale gelecek. Ülke olarak teknolojide cazibe merkeziyiz' ifadelerini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurul toplantısına katılmak için bulunduğu New York'ta CNN Türk'te açıklamalarda bulundu. Bakan Kacır'ın açıklamaları özetle şöyle: Apple'ın başkan yardımcısını ben, AK Parti Genel Başkan Yardımcımız ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanımızla birlikte Türk Evi'nde ağırlamış oldum.
Tabii Türkiye'nin malumunu son dönemde en öncelikli hedeflerinden biri yüksek teknoloji alanında bir R&D ve inovasyon merkezi haline gelebilmek, yüksek teknoloji üretim ve ihracatını arttırabilmek. Apple dünyanın en büyük teknoloji markalarından biri. Türkiye'de de çokça sevilen ürünleri beğenilen bir marka ve uzunca bir zamanda Türkiye'de faaliyet gösteren bir marka. Tabii görüşmede ben, özellikle küresel düzeyde en fazla indirilen uygulamalar arasında ve en fazla gelir oluşturan uygulamalar arasında, mobil uygulamalar arasında Türkiye'den geliştirmiş uygulamalar olduğunu rakamlarla öğrendim ve büyük memnuniyet duydum. Önümüzdeki dönemde birlikte Türkiye'nin teknoloji ekosistemini geliştirmeye dönüp adımlar atmayı hedefliyoruz.
APPLE'A TÜRKİYE ÇAĞRISI
Apple'ın da Türkiye'de daha fazla varlık göstermesini, ARGE ve inovasyon alanında Türkiye'yi bir merkez haline getirmesini amaçlıyoruz. Bununla ilgili kendisine teklifimizi, çağrımızı yapmış olduk. Aynı zamanda tabii önümüzdeki dönemde dijital ekonomi alanında rekabet hukukunu düzenlemeye dönük adımlar atacağız Türkiye'de. Bu adımları atarken de tüm küresel paydaşlarla iletişim içerisinde olacağız. Bizim bu konularda her daim önceliğimiz Türkiye'nin menfaati, milletimizin menfaatleri. Hem adil rekabet koşullarının oluşması hem de inovasyonun güçlü şekilde devam etmesi bir arada sağlanmalı diye düşünüyoruz. Tabii bu küresel düzeyde aslında bütün yüksek teknoloji başlıklarında en fazla tartışılan unsurlardan biri. Malumunuz yapay zeka da artık Birleşmiş Milletler'in ve böyle uluslararası çalışmaların ana gündemlerinden biri haline geldi. Çünkü insanlık şununla karşı karşıya, evet sürdürülebilir kalkınma hedefleri var ama hala bu hedeflere çok uzağız.
TEKNOLOJİK ALTYAPILARIN GELİŞİMİ KONUSUNDA DAHA KAPSAYICI BİR YAKLAŞIMA İHTİYAÇ VAR
Evet, yapay zeka gibi yenilikçi teknolojiler büyük ölçekli dönüşümler yaratıyorlar. Ama halen bu teknolojileri hem erişimde hem de bu teknolojileri geliştirme konusunda yarışa dahil olamayan çokça ülke var. Halen dünyada 2 milyar 600 milyondan fazla insanın internette bağlantısı dahi yok. Dolayısıyla bu insanlardan bırakın teknoloji geliştirmeyi, teknolojiden istifade etmeyi dahi bekleyemezsiniz. Dolayısıyla dünyada teknolojik altyapıların gelişimi konusunda daha kapsayıcı bir yaklaşıma ihtiyaç var.
Biz hem özel sektörle görüşmelerimizle hem diğer muhataplarımızla istişarelerimizle Türkiye olarak sürdürdüğümüz yeni teknoloji hamlesi yaklaşımını, Türkiye'nin kuşatıcı teknoloji yaklaşımını paylaşıyoruz. Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemde özellikle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilen küresel dijital anlaşmayla birlikte bu konudaki çabalar daha da güçlenecektir. Aksi halde her ne kadar yenilikçi teknolojilerin getirdiği faydalardan söz ediyor olsak da bunların muhtemelen acı bir sonucu insanlık ailesi içerisindeki uçurumları büyütmek olabilir. Bu da insanlığın yararını olmayacaktır.
İsrail’in Bir devlet gibi değil de bir örgüt gibi davranarak gerçekleştirdiği bu saldırılardan insanlık ailesi elbette rahatsız. Sayın Cumhurbaşkanımız dünkü konuşmasında çok güçlü şekilde İsrail'in hem bölgemiz hem dünya için nasıl bir tehdit ve tehlike usulü haline geldiğini bir kez daha vurguladı. Ama bu saldırıların hepimize vermesi gereken bir başka mesaj da bu bazen bir patlayıcı şeklinde olabilir, bazen silah saldırılarla hayatın durması gibi sonuçlar ortaya çıkarabilir. Ama nihayetinde eğer teknolojide bağımsız değilseniz, kendi teknolojinizi kendi imkanlarınızda geliştiren üreten bir ülke değilseniz ya da açık kaynak sistemlerden yararlanabilen bir konumda değilseniz, kapalı kutu olarak aldığınız her bir teknolojik cihaz farklı unsurlarda sizin için bir tehdit ve tehlike haline gelebilir. Biz bunun çok farkındayız ve Milli Teknoloji Hamlesi'ni hala bu anlayışla sürdürüyoruz. Türkiye'nin kritik teknolojilerde bağımsız olma iddiasını bu anlayışla devam ettiriyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde atacağımız adımlarla Milli Teknoloji Hamlesi'nde tüm alanlarda sadece savunma, sanayi ve havacılıkta değil, finans teknolojilerinde, enerji teknolojilerinde, ulaştırma, tarım, gıda sağlık teknolojilerinde Türkiye'nin bağımsızlığına tahkim edecek projeleri hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.
"TÜRKİYE ÇİP ÜRETİR HALE GELECEK"
Önümüzdeki dönemde ümit ediyorum ki küresel anlaşmalarla birlikte bu çabalar gelişecektir. Milli teknoloji hedefimiz sürüyor. Yüksek teknoloji yatırımlarına destek artıyor. 2030 yılını hedefliyoruz ve 30 milyar dolarlık destek paketini Türkiye'de yönlendirmeye çalışıyoruz. Türkiye'nin üretim merkezi haline gelmesini amaçlıyoruz. 3 günlük görüşmelerde Türkiye'nin cazibe merkezi konumu giderek güçleniyor. Bunda başarılarımızın da payı var. Türkiye çip üretir hale gelecek. Türkiye teknoloji şirketleri için giderek daha güçlü bir yatırım adresi haline geliyor. Bunda tabi ortaya koyduğumuz başarıların da ciddi bir payı var. Yani savunma ve havacılıkla ortaya koyulan başarı Türkiye'nin yıldızını parlattı. Türkiye 9 milyar doları aşan bir yüksek teknoloji ihracatçısı haline geldi. Bizim hedefimiz 2028'de bunu 19,5 milyar dolara getirmek. Bunun için de global yatırımları, küresel yatırımları Türkiye'ye çekmeliyiz. Ümit ediyorum bu çalışmalarımız hem Amerikan şirketlerinin hem de diğer uluslararası şirketlerin Türkiye'ye yatırım konusunda daha güçlü bir ilgi göstermelerine vesile olacak.
