28.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
AA/DHA
Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren işçilerden 39’unun mezarlarının bulunduğu Soma Mezarlığı, arefe gününde ziyaretçi akınına uğradı. Mezarlığı sabahın erken saatlerinden itibaren ziyaret etmeye başlayan vatandaşlar, mezarları tek tek dolaştı. Kuran okuyan ve dua eden vatandaşlar, diğer ziyaretçilere de şeker ikram etti. Ziyaretçiler arasında şehit yakınlarının yanı sıra bayram nedeniyle ülkenin değişik yerlerinden Ege Bölgesi’ne gelen vatandaşlar da yer aldı.
Şehit Kemal Çoban ve Davut Kösedayı’nın akrabası Fatma Güleç, ailelerinde iki kişiyi madende yitirdiklerini belirterek, “Ne yapsak bu acı dinmiyor. Ramazan ayı da ağlayarak sızlayarak geçti. Ne yapalım yapacak bir şey yok. Allah’ım orada dinlendirsin” dedi.
Kazada dayısı ve eniştesini kaybettiğini ifade eden Abdullah Güleç, akrabalarının mezarlarını ziyaret ederek onların ruhuna Kuran okuduğunu söyledi. Güleç, “Yasin-i şerif ve Tebareke suresini okudum. Başında Tebareke suresi okunduğunda o kişinin kabri aydınlanır derler. Bu niyetle okuyoruz. İnşallah orada rahat edecekler” diye konuştu.
İstanbul’dan tatil amacıyla İzmir’e giderken Soma’ya uğrayarak şehitliği ziyaret eden Narin Durmaz ise şehit madenciler için dua etmeden yola devam etmek istemediklerini, şehitlikteki mezarları görünce acının büyüklüğünü daha iyi anladıklarını söyledi.
Oğlunun mezarına çiçek dikti
Şehitliği ziyaret eden ailelerden biri de Uğur Çolak’ın babası, annesi ve oğlu oldu. Torunları 22 aylık İsmail Ayaz Çolak’ı da yanlarına alan baba İsmail Çolak ve anne Gülsüm Çolak, şehit madenci oğullarının mezarı başında gözyaşı döktü. Anne Gülsüm Çolak, madenci oğlunun mezarına çiçek dikti, bayram şekeri bıraktı.
‘Bu bayram yoksun babam’
Maden şehitlerinden Celal Sevinç’in eşi Havva Sevinç, kızları Döne sevinç, Serpil Sevinç ve oğlu Salih Efe Sevinç’i de yanına alıp şehitliği ziyaret etti. Havva Sevinç eşinin mezarı başında dua edip kuran okudu. Baba acısını yaşayan çocukların ise, gözyaşlarına hakim olamadıkları gözlendi.
Kız kardeşlerden Serpil Sevinç’in babasının mezarının başına bıraktığı mektup ise, okuyanları gözyaşlarına boğdu. Babasına olan özlemini yazan Serpil Sevinç, mektubun altına annesi Havva ile kardeşleri Döne ve Salih Efe’nin de adlarını yazdığı mektubunda şu ifadelere yer verdi:
“Selamünaleyküm babacım, aleykümselam babacım. Sensiz geçen ilk bayramımız. Ellerini öpemiyoruz babacım. Ama kabrindeyiz şu an. Mekânın cennet olsun. Kabrin nur olsun baba. Arife günü şehitliğe gittik baba. Başucuna oturduk üç kardeş boynumuz buruk kaldı. Her bayram yanımızdaydın. Bu bayram yoksun babam. Olsaydın bayram namazına giderdin. Annem kahvaltı hazırlardı. Biz de kardeşlerimle bayramlıklarımızı giyerdik. Namazdan geldiğinde hep birlikte kahvaltımızı yapardık. Babam sen bizi akrabalarımıza götürürdün, getirirdin babam. Bu bayram yoksun babam. Kim gezdirecek bu bayram bizi babam. Yoksun babam, yine yoksun. Bizler yalnız kaldık babam. Babam seninle hayallerimiz nerde kaldı babam. Babam yoksun yanımızda yine yoksun. Babam yoksun.”
Mezara buğday serpti
İşçi yakınlarından Muammer Kandemir, hem mezarlıkların yeşillenmesi hem de mezar başına gelen kuşların yemeleri için şehit madencilerin mezarlarını dolaşıp üzerlerine buğday serpti.
İşçilerden Kemal Çoban ile Davut Köse’nin yakınları da, mezarı başında Kuran-ı Kerim okudu. Çoban’ın yakını Fatma Güleç, “Acıyla dolu 2.5 ayımız geçti. Çok ağladık ama çocukları ve bizlere ayakta durmaya çalıştık. Şimdi bir sorunumuz yok. Onların ruhlarına gitmesi için mezarlarını ziyaret edip dualarımızı yaptık” dedi.