06.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN
MERT İNAN- Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin iddianamede, MİT Müsteşarı olmak isteyen Levent Göktaş’ın, bu görev için kendisine engel olarak gördüğü Necip Hablemitoğlu’nu, aynı zamanda FETÖ/PDY ile ilgili çalışmalarından rahatsız olan Mustafa Özcan ve Enver Altaylı’nın azmettirmesi neticesinde öldürme kararı aldığı öne sürülüyor. Göktaş’ın bu kararı Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisinde kendisi ile birlikte hareket eden ve legal alandan çıkan Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır ile birlikte eyleme döktüğü iddia ediliyor. Şüpheli Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’nun, 17 Kasım 2002’de Kazakistan’a gönderildiği, eylemi gerçekleştirmek için verilen talimat üzere olay tarihinden önce ülkeye geldiği, Hablemitoğlu’nu ele geçirilemeyen 9 milimetre çaplı mermi atan tabanca ile öldürmüş olduğu öne sürülüyor.
Sağ kolu ifade verdi
İddianamede, Özel Kuvvetler Komutanlığ Muharebe Arama Kurtarma (MAK) Alay Komutanlığı sırasında Levent Göktaş’ın özel ve idari işlerine bakan astsubay Mehmet Narin’in tutuklu bulunduğu Sincan Ceza İnfaz Kurumu’ndan 6 Temmuz 2022’de Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği dilekçenin içeriği de yer alıyor. Narin, dilekçesinde, Göktaş’ın emrinde görev yaptığı süreçte asli tim görevlerinin dışında Göktaş’ın şahsi, ailevi, idari işlerini yerine getirdiğini, bir sırdaş ya da duvar görevi yaptığını anlatıyor. Narin dilekçede, şunları iddia ediyor: “Benden bir ya da iki kere farklı tarihlerde kontürlü hat almamı istedi.Bu hatları gönül ilişkisi olduğu kadınlarla görüşmesinde kullandığına şait oldum. Azerbaycan’da bulunan ve ilişkisinden bir oğlu olduğunu bildiğim kadına zaman zaman para göndermemi isterdi. Bu bayan Türkiye’ye geldiğinde ilgilenmemi isterdi. O dönemde MTA’da çalışan kadınla imam nikahı yapmıştı. Bizzat şahitliğinde bulundum. Gayri meşru çocuğuna eşinden gizli kimlik çıkartıp üstüne almış, İstanbul’da bizzat sünnetini yaptırdık beraberce.”
Göktaş’a MİT Müsteşarlığı teklifi geldiğini öne süren Narin, şöyle devam ediyor: “Bana MİT Müsteşarlığı’na gitmesi durumunda benim de onunla gelip gelmeyeceğimi sordu. Ben de emrinde çalışmaya hazır olduğumu belirttim. 2003 yılı Mayıs ya da Haziran ayında aniden Özel Kuvvetler görevinden alınarak, Kara Kuvvetleri EDOK Komutanlığı’na atandı. Bu olay kendisinde ve MAK Alayı’nda büyük şok yaratmıştı. Özel Kuvvetler’e geri dönmek için çalışmalar ve görüşmeler yapıyordu.”
‘Bozkır’ın babasının ilişkilerini kullandı’
Narin Göktaş ile Bozkır’ın ilişkine dair de şunları söyledi: “Gökhan Nuri Bozkır’ın babasının dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile olan ilişkisini (devre arkadaşı) kullanmaya çalıştığını gördüm. Birkaç kez Bozkır’ın babasının OYAK Sitesi’nde bulunan evine ziyarette bulunduğuna şahit oldum. Bu süreçte Bozkır’ı İrfan beye ait ofiste bir kez gördüğümü hatırlıyorum. Ağustos 2003’te Göktaş yaptığı görüşmelerin sonucunda Özel Kuvvetler’e geri atandı. Ancak MAK Alay Komutanı olarak değil, daha pasif bir göreve getirildi.”
Başbakan Yardımcısı ile Konya’da görüşme
Narin, 18 Aralık 2002’de Göktaş’ın yaptığı bir görüşmeyi de şöyle anlattı: “Daha önce MİT Müsteşarlığı’na aday olduğunu söylemişti. Konya’ya gideceğimizi, dönemin Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile görüşerek CV’leri vereceğimizi söyledi. A.O isimli bir bayan arkadaşıyla birlikte üçümüz Konya’ya gittik. Bir otele gittik, bize lobide bekledik, kendisi otelin başka bir bölümüne gitti.” Narin daha sonra hep birlikte Antalya’ya gittiklerini ve Göktaş’ın diplomat bir arkadaşıyla görüştüğünü söyledi.