26.11.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Fiziksel şiddet: Bedenimize yönelik her türlü saldırı fiziksel şiddet içerisine girmekte. Fiziksel şiddette şiddet uygulayan kişi bedensel üstünlük kurarak direkt temas ederek ya da bir eşya, nesne, hayvan kullanarak eylemi gerçekleştirebilir. Evden çıkmasına izin vermemek, tokat, tekme, yumruk atmak, boğazını sıkmak, ısırmak, kolunu bükmek, saçını çekmek, itmek, kesici aletler veya yanıcı yakıcı maddelerle korkutmak amacıyla bir eşyaya zarar vermek, sağlık sorunları yaşamasına sebep olmak, sağlık sorunları yaşayanların sağlık hizmeti almalarına engel olmak, kişiyi kendini öldürmesi için zorlamak fiziksel şiddet olarak görülüyor.
Psikolojik Şiddet: Duygusal güç veya ihtiyaçlar, kadını kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak, cezalandırmak amacıyla şiddet aracı olarak kullanılıyorsa psikolojik şiddet sözkonusu. Fiziksel şiddetin aksine psikolojik şiddeti tarif etmek daha zor. Duygusal ihtiyaçların (sevgi, ilgi, destek, değer vb.) kontrol sağlamak için keyfi şekilde karşılanması veya karşılanmaması, istediklerini yaptırmak için cezalandırıcı, küçük düşürücü, yaralayıcı, tehdit edici davranış ve tutumlar sergilemek, duygu sömürüsü yapmak, suçlu hissettirmek, utandırmak, küsmek, surat asmak, alay etmek, küfür ve hakaret etmek, kıskançlık adı altında, nerede, ne zaman, kiminle ne yaptığını, ne giydiğini “Bu elbiseyle dışarı çıkamazsın” gibi baskıcı ya da “Kendi iyiliğin için onunla görüşmeni istemiyorum” gibi karşı tarafı düşündüğünü ifade eden sözler ve davranışlar psikolojik şiddetin içinde yer alıyor. Yine, sosyal ilişkilerini kontrol altında tutmaya çalışmak, beceri ve yetilerini küçümsemek, karar mekanizmalarına dahil etmemek, bireysel haklarını yok saymak, yaptıklarını sürekli eleştirmek ve kendisini akılsız, aciz, yetersiz, beceriksiz, zayıf, muhtaç ve bağımlı hissettirmek, kişiyi yalnızlaştırmak, sevilmediğini, istenmediğini söylemek de psikolojik şiddetin işaretleri arasında..
Ekonomik Şiddet: Yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan ekonomik olanaklardan mahrum bırakma, ekonomik olanaklar ve parayı bir kontrol, tehdit ve yaptırım olarak göstermek ekonomik şiddettir. Çalışmaya engel olunması, kısıtlı para vermek ya da hiç para vermemek, aileyi ilgilendiren ekonomik kararları alırken bilgi verilmemesi, maaşa, paraya ve kişisel eşyalarına el konulması, mirastan pay verilmemesi, zorla borçlandırmak, iş hayatına müdahale etmek, kadın istihdamına izin verilmemesi, istenilmeyen bir işte zorla çalıştırılması, iş hayatındaki ileri pozisyonların kısıtlanması, eşit işe eşit ücret verilmemesi ve kadının daha az kazanması olarak sıralanabilir.
Israrlı takip: Kadının kendisini güvende hissetmesini engelleyen, şiddete uğrama korkusuna ve endişeye yol açan, kasıtlı bir biçimde tekrarlanan, tehditkar tutum ve davranışlardır. Takip etmek, yoluna çıkmak, korkutmak, telefonla veya teknolojik araçlarla rahatsız etmek, kadına ait görsel ya da yazılı bir materyali yaymak, internette dolaşımını, ziyaret ettiği siteleri, sosyal medya hesaplarını, elektronik posta, kısa mesaj ve diğer yollarla yaptığı haberleşme trafiğini ve iletişimini gözetim altına almak, kadının evine ya da işyerine gizlice girmek, huzursuz etmek, “rahat bırak” uyarılarına aldırmadan ısrarla peşinden gitmek, toplum içinde küçük düşürmek, sürekli hediye ya da çiçek almak veya göndermek, eski sevgilinin arkadaş çevresiyle iletişim kurmak ve bilgi almaya çalışmak gibi davranışlar en sık karşılaşılan ısrarlı takip biçimleridir.
Flört şiddeti: İki kişinin birbirini “çift” olarak tanımlamasının ardından erkeğin, genç kadını kontrol etmeyi, denetlemeyi “hak” olarak görmesi, onun adına kararları vermek istemesiyle başlar. Genç kadınların sıklıkla kendilerini erkek arkadaşlarına itaat etmek ve onların dediklerini yapmak zorunda hissetmesine neden olur. Bu durum, diğer sosyal aktivitelerden ve arkadaşlardan vazgeçmesine, erkeğe öncelik vermesine ve ciddi bir yalıtıma yol açar. Ergen ve genç kadın, yaşadığı şiddeti açıklayacak kişi ve ortam bulmakta zorluk çeker, yaşadıkları karşısında ne düşüneceğini, ne hissedeceğini bilemez. Flört şiddeti, yetişkinlikte yaşanan şiddetin uyarısı niteliğindedir.
Şiddetin yeni halleri
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet farklılaşsa da verdiği zarar hep aynı kalıyor. Özellikle flört şiddeti içerisinde kendini gösteren ‘Love-bombing’, ‘Ghosting’ ve ‘Gaslighting’ tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artıyor. Bu şiddet türleri özellikle şiddetin görünmeyen yüzleri olarak tanımlansa da bir çeşit istismar olduğu kabul ediliyor.
Canım cicim halleri
Love-bombıng: Sevgi bombardımanı anlamına gelen bu şiddet türü narsist kişilerin uyguladığı bir flört şiddetidir. Narsist özellikleri taşıyan partner, flört etmek istediği kişiye, ilişki içerisinde aşırı ilgi, sevgi gösterilerinde bulunarak onu kendine bağımlı hale getirir. Ama ilişki ilerledikçe durum tersine döner, bu davranışları keserek duygusal olarak kötü davranmaya, onu toplum içinde küçük düşürmeye, önemsiz hissettirmeye, fikirlerini önemsememeye ve görmezden gelmeye başlar. Love bombing ile ilişkiye bağımlı hale gelen kişi yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen ilişkisini bitiremez ve duygusal olarak şiddet görür.
Ghostıng: İngilizceden ‘hayaletleme’ olarak çevrilebilecek bu şiddet türünde de, herhangi bir görünür uyarı veya gerekçe olmadan partner, tüm iletişimi ve teması beklenmedik bir şekilde keser. Daha sonrasında ise kişinin ulaşma girişimlerini veya yaptığı iletişimi görmezden gelir. Ghosting psikolojik
bir istismar türü olarak görülüyor.
Gaslıghtıng: Bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir. Bu tanımlama, ikili ilişkilerde bir tarafın diğer tarafa karşı, yürüttüğü yıldırma ve algı yönetimi stratejisini ifade etmek için kullanılır. Türkçede “sanrıya zorlama” veya kısaca “manipülasyon” olarak kullanılabilir. Bu durum, flört ilişkileri içerisinde uygulandığı zaman bir psikolojik şiddet/istismar türüne girer. Karşı tarafı manipüle eden kişi, o kişinin gözünde masum görünebilmek için kendisini yanlış anladığı yönünde söylemler geliştirir. Sürekli duygusal ve zihinsel istismara uğrayan kişi bir süre sonra kendinden şüphe duyan bir kişi haline dönüşebilir.
Cinsel şiddet: Kadınlar, sıklıkla fiziksel şiddet sonrası cinsel şiddete maruz kalırlar. Ancak utandıkları ve kendilerini suçlu hissettikleri için çoğu kez cinsel şiddeti açıklayamazlar. Tecavüz etmek, cinsel ilişkiye zorlamak, istemediği cinsel pozisyonlara zorlamak, “Hayır” dendiğini duymazdan gelmek, rızası olmadığı cinsel ilişkiye girmek, zorla ilaç, alkol veya uyuşturucu madde kullandırarak cinsel ilişkiye zorlamak, istemediği şekillerde, istemediği zamanlarda cinsel ilişkiye zorlamak ve cinsel bölgelerine dokunmak, cinselliği bir ceza/ödül yöntemi olarak kullanmak, başka kişilerle cinsel ilişkiye girmeye zorlamak, seks işçiliğine zorlamak, pornografik görüntüler izlemeye zorlamak, sürekli takip ederek telefon, internet gibi teknolojik araçlarla cinsel içerikli materyaller ya da konuşmalarla rahatsız etmek, onay almadan çıplak cinsellik içeren görüntüler çekmek ve bu görüntüleri yaymak cinsel şiddet biçimleridir.
Dijital şiddet: Cep telefonuna sürekli mesaj göndermek ya da kadının mesaj göndermesini istemek, ısrarlı bir şekilde cep telefonundan aramak, akıllı telefon uygulamalarını kullanarak kadını takip etmek ve denetlemek, iletişim bilgilerini (telefon numarası, mail adresi, sosyal medya hesaplarını) ona sormadan başka kişilere vermek ve bu kişilerin de kadına rahatsız edici mesajlar ve görüntüler göndermesini istemek, çıplak fotoğraflarını çekmek veya çekmekle tehdit etmek, gizli kamera ile kayıt almak, bu kayıtları internet üzerinden yaymak veya yaymakla tehdit etmek, sosyal medya üzerinden arkadaşlık kurarak, kadının kimlik bilgilerini almak, sonra da bu ilişkiyi sömürmek, sosyal medya hesaplarını karıştırmak ve buradaki bilgilerle kadını denetlemek, tehdit etmek, sosyal medyada kadını küçük düşüren, hakaret ve nefret içeren paylaşımlarda, yorumlarda bulunmak gibi belirtileri vardır.
Kaynak: Mor اatı Kadın Sığınma Vakfı
Kadınlar şiddete ‘Hayır’ dediler
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Türkiye’nin dört bir yanından kadınlar şiddete karşı tek ses oldu. Yapılan toplantılarda ve etkinliklerde kadınlar şiddete tolerans yok derken, hep birlikte mücadelenin önemine dikkat çektiler.
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklerde, Ankara metrosunda “Şiddete Tolerans Yok” sloganıyla başlatılan farkındalık kampanyasından Etimesgut’ta “Şiddetsiz Hayat Fidanlığı” oluşturulmasına, Eymir Ormanı’nda gerçekleştirilen “Şiddetsiz Adımlar” yürüyüşünden Kadın Lokallerinde kurulan Hayat Atölyesi’ne kadar düzenlenen pek çok etkinlikle Başkentli kadınlar bir araya geldi. ABB Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı ile Elektrik Gaz Otobüs (EGO) Genel Müdürlüğü de ortaklaşa bir farkındalık çalışmasına imza attı. Ankara metrosu vagonlarında bulunan tutamaçlarla; şiddete uğrayan kadınların başvurabilecekleri merkezlerin iletişim bilgileri ve Büyükşehir Belediyesinin kadınlara sağladığı hizmetlerin yer aldığı bilgiler anlatıldı. Şiddetsiz adımlar sloganıyla Eymir Ormanı’nda düzenlenen yürüyüşe katılan bir çok kadın bir farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini belirttiler.
Mersin’de de bir araya gelen kadınlar şiddete dikkat çekmek için turuncu balonları gökyüzüne bıraktılar. Etkinliklerde ‘Kadına Şiddet İnsanlık Suçudur’ pankartları açılırken, hiçbir kadının şiddete uğramaması çağrısı yenilendi.
Edirne Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisi organizasyonunda biraraya gelen kadınlar pankartlar ve dövizlerla slogan atarak kadına karşı şiddetin önlenmesi çağrısında bulundu.