13.05.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Paul Wolfowitz (ABD Savunma Bakan Yardımcısı) ve Marc Grosmann (ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı) bir konuştular, pir konuştular. Özetle "Tezkereyi çıkartmayan Türkler özür dilemeli" dediler diplomaside alışıla gelmiş üslubun oldukça da dışına çıkarak. Normaldir, Amerikalı sonuçta. Çocuk gibi adamlar valla. Zorlarına gitmiş Zorro’ların. - Çelme taktın bana, çabuk özür dile!.. -Bana ne, düşmeseydin, dilemiycem işte... gibi enteresan bir diyalog uzayda boş yere yer kaplamaya başladı. Acaba "özür" dilesek yetecek mi Edi’yle (BBG olan değil) Büdü’ye? Bizce yetmez...
70 milyon hep beraber tek ayak üstünde duralım...
Wolfowitz ve Grosmann gelsin "Bir daha yapıcan mı haaa! diyerek kulaklarımızı sakız gibi uzatsın...
Hazır gelmişken yatırıp popomuza da iki şaplak vursunlar...
50 şınav, 50 de mekik çekelim...
Hepimizi evlerimize kapatıp cezamız bitene kadar da çıkartmasınlar. (Arada da nüfus sayımı yapılır. 1 Taş = 2 Kuş)
3 km. tam teçhizat koşalım. Koşamayan Irak’a kadar sürünsün...
Yahu koskoca! El Sahaf bile "ABDliler özür dilesin" demedi. Ya da acaba... Oralarda bir yerde ders veriyor olmasın ABDli bakan yardımcılarına?
-Bir Hülya Avşar, imza gününde albümlerini ıstampa ve kaşe ile son derece içten bir şekilde imzalayabilir...
-Bir Teoman, hayranlarının mektuplarına yazılan cevapları son derece duygusal bir şekilde imzalayabilir...
1- Tavla oynarken rakibinizin 1, sizin 3 pulunuz varken ve de en az 5-5 atmanız gerekirken ne eksik ne fazla, 5-5 atar mısınız? p Evet
2- Girdiğiniz bir kooperatiften paraya sıkışıp, üzülerek çıktıktan 5 sene sonra inşaat alanından geçerken, en az 5 sene daha kooperatifin bitmeyeceğini öğrendiğiniz oldu mu? p Evet
3- Doların 600.000’den 1.100.000’e çıktığı günün bir gün öncesinde dolarla ev, araba vs. sattınız mı? p Evet
4- Hiç bilimsel hesaplarla 8 kupon loto oynayıp da unutup yatıramadığınız için önce kahrolup sonra hiçbirinde 3 bile tutturamayıp 20 milyonu kurtardınız mı? p Evet
5- Yemek pişirirken azıcık uzandığınız ve ocağın sönüp sizin de zehirlenmek üzere olduğunuz sırada kredi kartı borcunuz için sizi gümbür gümbür çalan cebinizden arayarak hayatınızı kurtardıkları oldu mu? p Evet
"Evetöleri toplayın aşağıdan değerlendirin...
0-1: Ballı değilsiniz 2-3: Ballısınız 4-5: üstatsınız
Bitirtmiyor mu?
"Burası da sempatik bir banyo, burada yıkan yıkan ömrün biter mi?" => Özlem Yıldız (Kaldığı oteli halka tanıtırken)
Yine Yeniden
"Bir kez daha bu akşamın sonuna geldik..." => İzzet Yıldızhan
Laf Arası Adamı Bihter...
-Bihter abi hep aynı akşamın sonuna gelmekten bıktım abi...
-Hayat böyle işte, kısır bir döngü. Katlanmalıyız...
Derinlik Sarhoşluğu
"Şarkılarımdaki derinlik akşam barlara takılmamamdan geliyor..." => Gökhan Özen
Laf Arası Adamı Bihter...
-Bihter abi Gökhan Özen’in yeni kasetini aldım abi...
-Büyük cesaret vallahi, ben henüz o derinliğe ulaştığıma inanmıyorum...
Hatta 2-3 milyar
"Yerimde olmak isteyen 50-60 milyon insan var..."
=> Galatasaraylı Volkan
İlginçmiş
"Hazırım diyorsanız bu hazır olduğunuz anlamına gelir..." => Meltem Cumbul (Zeka Maratonu IQ Test 2003’te)
Radyo Yutalım
Prof. Çetin Elmas: Kısa dalga ile yapılan yayınlar dünyanın her yanından dinlenebiliyor, yunuslar da bu şekilde haberleşiyorlar...
Hulki Cevizoğlu: Nasıl yani, yunusların içinde radyo mu var?!..
Pazar akşamı evde Zeka Maratonu 2003’ü seyredip kendimi bir test edeyim dedim. Bu soruları hazırlarken bana danışmak istemişlerdi fakat "Yahu ben ağır soru sorarım, gidin başkasına hazırlatın" diyerek yollamıştım program yapımcılarını. Neyse tam seyrediyorum kapı çaldı, kıvırcık uzun saçlı biri geldi. "Nasılsınız İsmet Ağabey, ben Bedri Baykam, tanıdınız mı efendim?" diye sordu. "Tanımadım, kim gönderdi seni?" dedim. "Ağabey, Sinan Çetin yakın arkadaşımdır, o tavsiye etti. ‘Herhangi bir konuda bilgiye, beceriye, nasihate ihtiyacın olursa ona git yardımcı olur’ demişti Ağabey" diye lafı uzattı. "Hadi çok konuşma da konuya gir!" diye dürtünce, "Ağabey 30 milyona ihtiyacım var, senden borç alabilir miyim?" demez mi... İşte o anda kendimi kaybetmişim. Mutfaktan konserve salçayı alarak Bedri’nin üzerine boşalttım. Salçalı elbisesine şöyle bir baktı ve "Ağabey eline sağlık çok güzel oldu, şu kırmızının ahengine, yeşil kazağımla uyumuna bakar mısın? Doğaçlama bir yaklaşımın böylesini ilk defa görüyorum, çok teşekkür ederim Ağabey, bunu kullanacağım..." deyip koşa koşa gitti. Yahu ne tuhaf arkadaşları var şu Sinan’ın. Tövbe, tövbe... Işık Sizinle Olsun!
GÜNCEL
‘Yatımla gezelim Kıbrıs’ı çözelim’
Sezer, ‘Desteğiniz devam etsin...’
Kalinka’nın mehter versiyonu coşturdu
İtalya’dan iki de komutan geldi...
Üzülme Elleda... Anıların burada!
‘Çocuk mu kandırıyor?’
Paragöz başkanları halk oyla devirdi...
‘Kemalizm’ çıktı ama rapor aynı
‘İstanbul’da artık denize girilecek’
50 bin öğretmen bilgisayar öğrenecek
Yunanistan’dan Bingöl’e yardım
Serin Duruş