20.09.2024 - 14:47 | Son Güncellenme:
İHA / AA
Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30'dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük, bazı tutuksuz sanıklar ile birlikte hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.
"FATİH TERİM'E ELDEN VERDİĞİ 700 BİN DOLAR FAİZİYLE İADE EDİLDİ"
Duruşmada savunma yapan sanık Seçil Erzan, "Fatih Terim'in hesap hareketleri bana gelmemişti, bugün geldi inceleyeceğim. Teftiş Kurulu raporu ve bilirkişi raporunda da görüldüğü gibi hocanın hesap hareketleri eşleşmektedir. Bununla ilgili her türlü imza kontrolü de yapılarak doğrulanmıştır. Hesabına giren ve çıkan aynıdır. Terim'in hesap hareketleri yeni elime ulaştığından tek tek nokta hesabı yapacağım. Fatih Terim'den fon adı altında hiçbir zaman para almadım. Sadece aramızdaki dostane ilişkiden kaynaklı 2 defa para ödedi. Toplamda 700 bin dolar. Bunu değerlendirebilirsin dedi. Onunla tamamen abi kardeş ilişkimiz vardı. Elden verdiği 700 bin dolar faiziyle iade edildi. Parayı bahçede elden verdim. Bunun dışında mesela Türkiye Futbol Federasyonu'ndan gelen geliri olsun diğer resmi gelirleri resmi hesaplarda kendi rızasıyla işlendi" dedi.
"BANA 'PARAMIZ VAR MI' DEDİĞİNDE BEN HER ZAMAN 'EVET' DEDİM VE YÖNLENDİRDİM"
Savunmasına devam eden Erzan, "Ben Fatih Terim'e hiçbir zaman hayır diyemedim. Benden hiçbir zaman zorla veya baskıyla para talep etmedi. Bana 'paramız var mı' dediğinde ben her zaman 'evet' dedim ve yönlendirdim. Bu fon resmi bir fon olacaktı ve ben hocaya parayı vermek istiyordum. Ayrıca Fatih Terim ile usulsüz hiçbir işlem olmadı. Ya kendisi bana mesaj atardı, ya da personeli aracılığıyla iletişim kurardı. Bu şekilde mutlaka teyit alıyorduk" şeklinde konuştu.
"FATİH TERİM'İN PARASINI BAŞKALARINA FAİZ OLARAK ÖDEDİM"
Mahkeme başkanı, Seçil Erzan'a Fatih Terim'den aldığı 700 bin doları ne yaptığını sordu. Erzan ise "Başkalarına faiz olarak ödedim" diye yanıtladı. Daha sonra Erzan, kendisine sorulan "Fatih Terim'in bankadaki hesabından hiç yatırım yaptınız mı?" sorusuna, "Her zaman bir işlemi onun onayıyla yapardım. Zaten hesabına yatırılan tutarların hepsi o günkü ödemeye yetecek kadardı. Giderlerini karşılayacak bir geliri yoktu. Aynı gün yatırılan tutarlar hep aynı gün çıkış yapıldı. Fatih Terim hiçbir zaman ne Florya'daki ne de Levent'teki şubeye adım atmamıştır" şeklinde yanıt verdi.
"MESELA MASAJA GİDİYORLARDI, ŞUBEYE GELMEK İSTEMİYORLARDI BİZ GÖTÜRÜYORDUK PARAYI"
Savunmasına devam eden Erzan, "Hoca genellikle WhatsApp kullanmıyordu, SMS'den genellikle iletişim kuruyorduk. Hesap bilgilerini SMS ile sistemde ne yazıyorsa o şekilde bilgi verirdim. Gişe dışı işlem uygulamamız vardı. Fatih Terim dışında gişe dışında ödeme yaptığım başka futbolcular da vardı. Mesela masaja gidiyorlardı, şubeye gelmek istemiyorlardı biz götürüyorduk parayı. Para elden götürülüyor, sonra da kişiden teyit alınıyordu 'paranızı şu şekilde teslim ettik, aldınız mı' diye" şeklinde konuştu.
"BU İNSANLARIN HEPSİ FAİZİN HUKUKA AYKIRI YERDEN GELDİĞİNİ BİLİYORDU, BANA 'GİT KİMDEN ALACAKSAN AL PARAYI BİZE VER' DİYORLARDI"
Hakan Ateş ile banka içerisinde genel müdürlükte tanıştığını, Fatih Terim ile ise Galatasaray Spor Tesisleri'nde tanıştığını belirten Erzan savunmasının devamında, "Fatih Terim ve Hakan Ateş'in dostane ilişkileri vardır. Ben hiçbir zaman 'Fatih Terim fonu' diye bir durumdan bahsetmedim. Bu insanların hepsi faizin hukuka aykırı yerden geldiğini biliyordu, bana 'git kimden alacaksan al parayı bize ver' diyorlardı. Hepsi bunu biliyordu ama bu konuşulmuyordu. Onlara göre para 'nereden gelse gelsin' di. Herkes kendi arasında bir 'fon furyası' türetti. Bunu da kendi aralarında söylemeye başladılar. Ben asla kişiye özel bir fon adı altında bir şey söylemedim kimseye" ifadelerini kullandı.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak, yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker'in daha sonra Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
SANIK ERZAN'IN 93 YILDAN 305 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 93 yıldan 305 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün de aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın ise "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.