17.06.2022 - 17:51 | Son Güncellenme:
Ramazan ÇETİN / DHA
Olay, geçen yıl 27 Ekim'de saat 06.00 sıralarında, Kınıklı Mahallesi 6071 Sokak'taki bir apartmanın 1'inci katında meydana geldi. Gıda mühendisi Şebnem Şirin ile erkek arkadaşı Furkan Zıbıncı arasında çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Kavgada Zıbıncı, mutfaktan aldığı bıçakla Şirin'in boğazını kesip, vücudunun 11 yerinden bıçakladı. Bağrışmaları duyan komşuları, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen ekipler, daireye girdiklerinde Şirin'i salonda kanlar içinde yerde yatarken buldu. Şebnem Şirin'in yaşamını yitirdiği belirlendi. Polis, olayın ardından otomobiliyle kaçan Furkan Zıbıncı'yı, Saltak Caddesi'nde durdurup, gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen Zıbıncı, tutuklandı. Zıbıncı hakkında 'canavarca hisle kasten öldürme suçundan' ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Denizli 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Davanın bugün görülen 3'üncü duruşmasına tutuklu sanık Furkan Zıbıncı, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Öldürülen Şirin'in annesi Pervin Tokat, yakınları ve arkadaşları da duruşmada yerini aldı. Aileyi duruşmada avukatları Osman Tabu, Yıldırım Aycan, Mustafa Pelek ve Duygu Eroğlu temsil etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Yahya Altunay da müdafi olarak hazır bulundu.
Duruşmada sanığın babası İsmail Zıbıncı, tanık sıfatıyla ifade verdi. İsmail Zıbıncı cinayet sabahı oğlunun kendisini telefonla aradığını belirtip, "O sırada çalışıyordum. Telefonda Şebnem'in öldüğünü söyledi. Mehmetçik Mahallesi'nden onu aldım. Panik halindeydi. Nasıl olduğunu sordum, hatırlamadı. Arkadaşım İlhan Kaya'nın evine bıraktım. Daha sonra kardeşi Berkan ve arkadaşı Mustafa Tolgay'la anahtarı alarak apart dairesine gittik. Kapıyı açtığımızda Şebnem'in yerde yattığını gördüm. Evin içi dağınıktı. Mustafa polisi aradı. Daha sonra Furkan'ı arkadaşımın evinden alıp, polise teslim ettim" diye konuştu.
Şirin Ailesi'nin avukatlarının sorularına da yanıt veren İsmail Zıbıncı, "Furkan'ı araca aldıktan sonra Şebnem'le tartıştıklarını, boğuştuklarını ve öldürdüğünü ayrıca ne olduğunu hatırlamadığını söyledi. Çok panik halindeydi, sakinleşmesi için arkadaşımın evine götürdüm. Daha önce bana kızgın olduğu için bileklerini kesmişti. Karakoldaki ifademde, 'Bıçakla öldürdü' demiş olabilirim, hatırlamıyorum. Panikle bana 'Beni kurtar, beni götür' dedi. Polise teslim edeceğimi söyledim" dedi.
Avukatların 'Neden cinayeti öğrendikten hemen sonra değil 1,5 saat sonra olay yerine gitti? Şebnem belki yaşıyor olabilirdi' sorusu üzerine ise baba Zıbıncı, "Furkan çok korkmuştu, çok sinirliydi. Mustafa, 'Furkan olayları kurguluyor, gerçek olmayabilir' dedi. Ben de birine zarar verebileceğini düşünmedim" yanıtını verdi.
'EN AĞIR CEZAYI ALDIĞINI GÖRMEK İSTİYORUM'
Duruşmada Şebnem Şirin'in annesi Pervin Tokat da söz alarak, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün 230 gün oldu. Şebnemim gitti. Her gün ölüyorum. Abisi tedavi görüyor. Bu olayda yardımı olan, ihmali olan herkesten sonuna kadar davacıyım. Artık kızımla diğer tarafta kavuşacağız. Bir an önce yanında olmayı istiyorum. Allah ne kadar ömür verdiyse yaşayıp, kızımla kavuşacağım. 230 gündür kızımın gül yüzünü, gül kokusunu, nefesini özlüyorum. Dakikaları sayıyorum, saatleri sayıyorum. En ağır cezayı almasını istiyorum. Bu dava bir an önce bitsin. Kalbim Şebnemsiz olmaya dayanamıyor. Sanığın en ağır cezayı aldığını görmek istiyorum."
SAVCININ MÜTALAASINI AYAKTA ALKIŞLADILAR
Duruşmada cumhuriyet savcısı Alperen Pektaş, mütalaasını okudu. Savcı Pektaş, olay günü sanığın, Şirin'i 1,5 saat oturdukları kafenin dışında gözetlediğini, yemek yedikleri yere tesadüfmüş gibi gittiğini ve takıntılı olduğunu belirtti. Zıbıncı'nın Şebnem Şirin'i motosikletle bırakacağını söyleyerek kendisinin kaldığı aparta götürdüğüne de mütalaasında yer veren savcı, tartışmaların saat 03.00 sıralarında başladığını, 06.00 sıralarında ise daireden komşuları uyandıracak kadar yüksek sesle çığlıkların yükseldiği kaydetti. Sanığın Şirin'i uzun süre önce öldürmeyi planladığını, 3 saat eziyet çektirdiği ve suçunun sabit olduğunu da ifade eden savcı, Zıbıncı'nın 'tasarlayarak' ve 'canavarca hisle, eziyet çektirerek' öldürdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve takdir indirimlerinin de uygulanmamasını istedi.
Duruşmada son sözleri alınan sanık Furkan Zıbıncı, "Şebnem'i takip etmedim. Eve zorla götürmedim. İsteyerek eve geldi. Planlayarak bir şey yapmadım. Olay böyle geliştiği için çok pişmanım" dedi.
Savcının mütalaası hakkında bir diyecekleri olup, olmadığı sorulan mağdur avukatlarından Mustafa Pelek, "Biz, savcının mütalaasını ancak alkışlıyoruz" dedikten sonra salondakiler ayağa kalkıp, Savcı Pektaş'ı uzun süre alkışladı. Mahkeme heyeti, duruşmayı sanık avukatlarının son savunmasını yapması için erteledi.