10.10.2022 - 12:16 | Son Güncellenme:
Elif Somuncu İSTANBUL (İHA)
Avcılar Merkez Mahallesi'nde 5 Ekim 2021'de meydana gelen olayda Mehmet Yıldız saplantılı bir şekilde aşık olduğu Yasemin Uzunçelebi'yi aşkına karşılık bulamayınca tehdit etmiş, daha sonra ise kadının evine gece saatlerinde gizlice girerek kimyasal madde döküp kaçmıştı.
Hastaneye kaldırılan kadının yüzünün ve vücudundaki bazı kısımların kemiklerine kadar eridiği ve yüzündeki organlarını kullanamaz hale geldiği belirlenmişti. Sanık savunmasında, “Ben Yasemin’i öldürme gibi bir düşünceye kapılmadım. Benim hayatla ilgili hayallerim vardı” dedi.
Yasemin Uzunçelebi 5 aylık yoğun bakım tedavisinin ardından, hastanede yapılacak bir tedavi kalmamasından dolayı taburcu edilerek yatağa bağlı bir şekilde yaşamına devam ederken, sanık Mehmet Yıldız'ın yargılandığı davada tanıklar dinlendi.
Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Mehmet Yıldız hazır bulundu. Duruşmaya müşteki Yasemin Uzunçelebi solunum cihazına bağlı olduğu için katılamazken, ablası Nazlı Uzunçelebi, tanıklar ve taraf avukatları duruşmaya katıldı.
“YARALANAN KİŞİNİN YARALANDIKTAN SONRA İLK LAVABONUN OLDUĞU YERLERE GİTTİĞİNİ DÜŞÜNDÜK”
Polis memuru olan tanık U. A. ifadesinde, “ Ben olay yeri inceleme ekibindeydim. Bize olay yangın şeklinde bildirildi. Evde ilk yaptığımız kontrolde en fazla bulgunun yatak odasında olmasından dolayı yangının orada başlandığını değerlendirdik. Yatak ve yastıkta yangına neden olduğunu düşündüğümüz izler gördük. Yatak odasından mutfağa ve banyoya giden kadar yere damlamış yatak odasında bulduğumuz izlerle aynı renkte damlalar vardı. Yaralanan kişinin yaralandıktan sonra ilk lavabonun olduğu yerlere gittiğini düşündük. Mutfak ve banyo lavabolarında elle dokunulmuş gibi izler vardı. Yatak odasında metal bir tas bulduk. Tasın içerisinde sıvı kalıntısı vardı. Ancak sıvının türünü anlayamadık ve örnek aldık” dedi.
Tanık olarak dinlenen diğer polis memuru V.B. ise beyanında, “Ben olay yeri inceleme ekibinde görev yapıyorum. Evin içerisinde herhangi bir dağınıklık yoktu. Yatak odasına doğru gittiğimizde yerde yanmış vaziyette peçete parçası gördük, yatak ve yastık kısmi olarak yanmış vaziyetteydi, siyah kurum gibi izler vardı. Aynı izden mutfak ve banyo lavabosunda da bulunmaktaydı. Yatak odasında yatağın ayakucunda duran metal bir tas gördük, tasın içerisinde bir sıvı vardı ama sıvının ne olduğunu anlamadık. Kapıda zorlama izi yoktu” belirtti.
“BENİM HAYATLA İLGİLİ HAYALLERİM VARDI”
Sanık Mehmet Yıldız savunmasında, “Benim Yasemin Uzunçelebi ile yaklaşık 3 buçuk yıl süren bir ilişkim oldu. Ben ciddi düşünüyordum. Evleneceğimizi düşünüyordum. Yasemin benim evlenme talebimi hep öteledi. Ben eve girerken ve çıkarken üzerimde herhangi bir şey yoktu. Olay kaza sonuncunda meydana geldi. Ben Yasemin’i öldürme gibi bir düşünceye kapılmadım. Benim hayatla ilgili hayallerim vardı” dedi.
Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma eksik hususlarının giderilmesi için ertelendi.
İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Mehmet Yıldız'ın Yasemin Uzunçelebi'nin sevgilisi olduğu ve olay tarihinde müştekiyi öldürmek amacıyla canavarca hisle yakıcı ve yanıcı nitelikteki kimyasal maddeyi müşteki kadına fırlattığı kaydedilmişti. Uzunçelebi'nin kimyasal maddeli saldırının ardından vücudunda hayati tehlike oluşturacak nitelikte birçok yanık oluştuğu da iddianamede kaydedilerek, “Müştekinin söz konusu eylem sonucu kaldırıldığı hastanede hayati tehlikesi devam eder nitelikte yoğun bakımda bulunduğu ve ifadesinin alınamadığı” ifadeleri kullanılmıştı. Yıldız hakkında ‘canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.