Prof Aziz Sancar AA'ya yaptığı açıklamada, ödülü aldığının duyurulmasından sonra kendisine dünyanın birçok medya kuruluşundan ulaştıklarını ve bundan memnuniyet duyduğunu belirten belirtti, ancak bazı medya organlarının sorularından ve sosyal medyada kendisinin kökenine ilişkin yorumlardan rahatsızlık duyduğunu dile getirdi.
İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin
telefon ettiğini aktaran Sancar, "Bana 'Arap mısınız, kısmen mi Türk'sünüz' diye sorarak saygısızlık yaptılar. BBC'ye söyledim, 'Arapça konuşmuyorum, Kürtçe konuşmuyorum, ben Türküm' dedim. Güneydoğulu olunca bundan kaçamıyorsunuz ama kendimi öyle biliyorum, BBC'ye de söyledim size de öyle söylüyorum" diye konuştu.
Sancar, "BBC'nin bana sorduğu ilk soru, 'Siz Arap mısınız?' oldu. Ben Türküm, o kadar. Mardin'de doğmuşsam, Cizre'de de doğmuşsam, Kars'ta da doğmuşsam ben Türküm" dedi.
Kendisini ödüle götüren çalışması hakkında da bilgi veren Sancar, şunları kaydetti:
"DNA onarımı insanı kansere karşı korumakta önemli. Çünkü kanser yapan etkenlerin çoğu DNA'yı bozuyor ve o yolla kansere sebep oluyor. Biz, 'DNA kendini nasıl onarıyor, hücreler kendini nasıl kansere karşı müdafaa ediyor', bunu aydınlattık. Ayrıca bu DNA onarımının bir de kanser tedavisi için önemi var. Çünkü kanseri tedavi etmek için kullanılan ilaçların çoğu, kanser hücrelerinin DNA'sını tahrip ediyor ve kanser hücreleri onu tamir etmeye çalışıyor. Biz de orada girişim yapıp kanser ilaçlarının daha etkili olmasına çalışıyoruz."
EN ÇOK MEMLEKETİM İÇİN SEVİNDİM
Sancar, bu yıl olmasa bile bir gün bu ödülü alacağını bildiğini dile getirerek, "Yaptığım katkılardan dolayı bu ödülü alacağımı evet biliyordum" ifadesini kullandı. Ödülü almaktan büyük onur duyduğunu belirten Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim için, yaptığım araştırmalar, verdiğim onca emek için tabii ki büyük memnuniyet verici bir ödül. Ayrıca ailem için sevindim. Çünkü büyük bir aileyiz. Sekiz öz, iki üvey kardeşim var. Onlar için tabi çok sevindim. Fakat en çok memleketim için sevindim. Çünkü Türkiye için bence bilim lazım, Türkiye'nin kalkınması için, bu güç durumdan çıkıp Avrupa düzeyine varması için bilim gerekli. O yönden katkı sunduğum için çok sevinçliyim." Türkiye'den
devlet büyüklerinin kendilerini aradığını ve tebrik ettikleri bilgisini veren Sancar, "Türkiye'den sağolsunlar çok arayan oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu aradı, konuştum çok memnun oldum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan aradı ancak o anda maalesef iletişim kuramadık. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu aradı" dedi.
O MÜTHİŞ BULUŞU ANLATTI
Devam eden önemli başka çalışmaları olduğuna da değinen Sancar, sözlerine şöyle devam etti: "Ben Nobel ödülünü DNA onarımı konusunda aldım. Bir de gündelik uyku düzenimizi, sağlık düzenimizi ayarlayan içimizde bir saat var. O saatin mekanizması üzerinde çalışıyorum. Bunların arasındaki bağlantıyı buldum. İkisinin bağlantısı da hem insanları kanserden kurtarmak hem de tedaviyi daha etkili kılmak için çalışıyoruz. Mayıs ayında bütün DNA genomunun onarım haritasını çizdik. Bunun tedavi için önemli bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. Onu geliştirmeye çalışıyoruz. Bu içimizde bulunduğunu söylediğimiz saat mekanizması üzerinde çalışan bir sürü bilim adamı var. Bu saat, dört gen tarafından kontrol edilir ve bir genini biz keşfettik. Ben bu Nobel'i, ya DNA onarımı ya da bu saat mekanizması üzerine alırım diye düşünüyordum."
EŞİ DE ÖĞRETİM ÜYESİ
Sancar gibi Kuzey Carolina Üniversitesi'nde Biyokimya ve Biyofizik Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapan eşi Gwen Sancar ise gelen haberden sonra yaşananları şöyle anlattı: "Görüşme sonrası Aziz'le oturduk ve bir süre birbirimize baktık. Bu gerçek mi diye düşündük, inanmak oldukça güçtü. İkimiz de çok mutlu olduk."
"HAYALİM MİLLİ KALECİ OLMAKTI"
Prof. Aziz Sancar da konuştu. Sancar, kendisiyle ilgili şu ilginç açıklamayı da yaptı: "Lisede kalecilik yapıyordum. Hedefim Türk Milli Takımı'nda oynamaktı. Ama boyum yeterince uzun değildi"
SİYASİ POLEMİKLER AİLESİNİ KIZDIRDI
Nobel Kimya Ödülünü kazanan Aziz Sancar'ın HDP'ye yakın olduğuna yönelik yorumlar ailesi tarafından reddedildi.
"SİYASALLAŞTIRILMASINDAN RAHATSIZIZ"
Ödülün ardından Aziz Sancar'la ilgili detaylar merak edilmeye başlandı. Bilim adamının yeğeni olan Gani Sancar, olayın siyasallaştırılmasından rahatsızlık duyduğunu anlattı.
"AİLE İÇİNDE RAHATSIZLIK YARATTI"
Amcası Aziz Sancar'ın HDP'ye yakınmış gibi lanse edildiğini kaydeden Yeğen Gani Sancar, "Güzel bir gelişmenin mutluluğunu yaşıyorduk ki olayın siyasallaştırıldığını gördük. Bu durum aile içinde de huzursuzluk yarattı" dedi.
"SİYASİ GÖRÜŞÜMÜZ HDP DEĞİL"
Aslen Mardinli olduklarını belirten Gani Sancar, HDP ile uzaktan yakından alakalarının bulunmadığına dikkat çekerek, "Bu bayrağın altında doğduk büyüdük. Mardinliyiz. Siyasetle lanse edilmesini istemiyoruz. Siyasallaştırılması güzel bir olay değil. Siyasi görüşümüz HDP değil" diye konuştu.
"KATIKSIZ BİR MİLLİYETÇİ"
Sözcü'nün haberine göre Gani Sancar, "Aziz amcam katıksız bir Türk milliyetçisi. Kendisi ABD’deki Türk Evleri’nin de kurucularından. Milli duyguları had safhada olan birisi” dedi.
NOBEL’İN SIRRI CEVİZLİ SUCUK!
Yeğen Gani Sancar, Aziz Sancar’ın özel hayatına ilişkin de bilgiler verdi. Aziz Sancar’ın Türk yemeklerine özellikle Mardin mutfağına aşık birisi olduğunu söyleyen Gani Sencar “Özellikle Mardin’in cevizli sucuğunu çok sever. Biz de buradan ara ara ABD’ye cevizli sucuk göndeririz. Kendisi çok sever. Her yıl Mardin ve İstanbul’u görmek için gelir zaten. Giderken de yanında muhakkak cevizli sucuk götürür” dedi.
ERDEM, SANCAR'I ANLATTI
İşadamı Dr Zeynel Abidin Erdem yıllarca birlikte okuduğu Aziz Sancar için, inanılmaz çalışkan olduğunu söyledi, ailesinin Oğuz Boyu'ndan olduğunu belirtti. Erdem, Sancar'ın okuma-yazma bilmeyen bir anne-babanın evladı olduğunu, inanılmaz çalışkan olduğunu, ödülü çok önceden hak ettiğini söyledi, "Onu kimseyle karşılaştırmam" diye konuştu.
MARDİN SAVUR'DA BÜYÜK MUTLULUK VAR
Sancar’ın doğup büyüdüğü Savur İlçesi’nde büyük bir sevinç yaşanıyor. ABD’de Kuzey Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü’nde ders veren 69 yaşındaki Prof. Dr. Aziz Sancar’ın doğup, büyüdüğü Mehmet Sait Erdem Caddesi’ndeki 3 katlı tarihi taş eve, haberin alınmasıyla Türk bayrağı asıldı. Okuma- yazma bilmeyen anne- babanın 8 çocuğundan biri olan Prof. Dr. Aziz Sancar’ın geçmişte kullandığı kitapların halen evde olduğu görüldü.
YEĞENİ KONUŞTU
Prof. Dr. Aziz Sancar’ın doğup büyüdüğü evde yaşayan yeğeni Abdulgani Sancar, amcasının çok çalışkan olduğunu ve orta okuldan sonra Savur’dan ayrıldığını söyledi. Amcasının Nobel aldığını internetten öğrendiklerini anlatan yeğen Sancar, amcasının bu başarısıyla gurur duyduklarını ifade etti.
Prof. Dr. Sancar’ın ilkokul ve ortaokuldayken mum ışığında, zor şartlarda, azimle ders çalıştığını söyleyen diğer yakınları da yakınları, "Dünyanın en prestijli ödülünü alması bizleri gururlandırdı. Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde bitirdi. Sonra AB’ye gitti" dedi. Savur Belediye Başkanı Mehmet Aydın Alökmen ise hemşehrilerinin başarısıyla gurur duyduklarını ve kendisini tebrik ettiğini belirterek, "Savur tarihi bir ilçedir. Buradan çok sayıda bilim adamı çıkmıştır. Zor şartlara rağmen insanların azim göstermesi ve sonunda böyle ödüllendirilmesi bizi mutlu etmiştir" dedi.
AZİZ SANCAR: O DÖNEM BU İMKANLAR YOKTU
Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülen 3 kişi arasında yer alan Prof. Dr. Aziz Sancar, Türkiye'de yüksek derecede temel bilim yapma olanağı olmadığından 1974'de ABD'ye gittiğini belirterek, "O dönemde temel bilimlerde imkanlar sınırlıydı. Ancak artık Türkiye'de imkanlar var, temel bilimlere büyük yatırımlar yapılıyor. Umarım Türkiye'de Avrupa ve Amerika seviyesinde temel araştırma yapılacak, 5-10 yıl içinde Türkiye'de nobel kalitesinde Türk bilim adamları olacak ve o düzeyde temel bilim araştırması yapılacak" diye konuştu.
İzmir 9 Eylül Üniversitesinde Genom Merkezi'nin açılışında bulunduğunu aktaran Sancar, "Oradaki araştırmacılarla konuştum. Türkiye'de bilim iklimini çok beğendim" ifadesini kullandı.
KANSER TEDAVİSİNE ETKİLİ OLMASI BEKLENİYOR
Nobel ödülü almasına konu olan bilimsel araştırmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sancar, şöyle konuştu: "Araştırmalarımız DNA onarımı üzerine. Çalışma, hem kanserin önlenmesinde hem de bazı kanser tedavilerinde önemli bir buluş. O nedenle Nobel'e layık görüldü. Çalışmanın kanser tedavisine etkisi olması bekleniyor. Şu anda buluşun, kanser tedavilerine etkisini kestirmek güç ancak bir etkisi olacağına eminim. Zaten Nobel ödülünün manası bu. Çünkü gelecekteki kanser tedavilerindeki gelişmelere katkısı olması bekleniyor."
KANSER TEDAVİSİNDE NE ZAMAN KULLANILACAK?
Çalışmasının ileriye dönük kanser tedavilerinin ne yönde değiştirmesinin beklendiğinin sorulması üzerine Sancar, "Buluşumuzu, kanser tedavisinde kullanmak üzere ABD'li onkologlarla çalışıyorum. Ondan bir neticede aldığımızda etkisi tabii ki Türkiye'de de olacak ve kullanılacak" diye konuştu.
Çalışmasının kanser tedavisinde kullanılmasının ne zaman olacağını tahmin etmenin zor olduğunu belirten Sancar, "En az 5 yıl alır" dedi.
Sancar, temel bilimlerdeki buluşunun kişiye özgü tedavi yönünde olduğunu ancak kesin bir şey söylemek için erken olduğunu belirterek, "Mayıs ayında bir yöntem geliştirdik. Kişiye özgü tedavide uygulanabilecek bir yöntem. Ancak hala üzerinde çalışıyoruz" ifadesini kullandı. İsveç'in başkenti Stocholm'de gerçekleştirilecek Nobel ödül töreninin ardından Türkiye'ye gelebileceğini söyleyen Sancar, Türk bilim insanlarına mesajının sorulması üzerine, "Çok çalışın. Bilim güzeldir ancak sabırlı ve dayanıklı olmak lazım" dedi.