27.08.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Meltem Günay
Yeni Zelanda’da 15 Mart 2019’da iki camide peş peşe ateş ederek 51 kişiyi öldüren, 49 kişiyi yaralanan Brenton Tarrant’ın yargılandığı davada karar verildi. Tarrant, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Olayda Al Noor Camii’nde dokuz kurşunla ağır yaralanan Temel Ataçocuğu (44), geçtiğimiz pazartesi günü duruşmaya katılarak, saldırganla yüz yüze geldi. Ataçocuğu, duruşmada, “Saldırganla birbirimizin gözlerine baktık, silahını doğrulttuğu anı gördüm. Bana dokuz kez ateş etti. Hayatım boyunca o anın izlerini taşıyacağım ve kalıcı sakatlığım ile yaşamak zorundayım ama tüm bu zorlukların üstesinden gelmekte kararlıyım. Ben güçlü ve inatçı bir Türk’üm. Ben mücadeleyi bırakmamak üzere yetiştirildim. Acının olmayacağı bir gerçek görmüyorum ancak gelecek güneşe doğru özgürce yürürken, üstünden geldiklerimi düşünüp gururlanacağım” dedi ve konuşmasını Yeni Zelanda yerlileri Maori’lerin dilinde “Güçlü ol” anlamına gelen “Kia Kaha” diyerek sonlandırdı.
6 ameliyat geçirdi
Saldırıdan 18 ay sonra ilk kez saldırganla yüz yüze geldiğini söyleyen Ataçocuğu, yaşadıklarını Milliyet’e şöyle anlattı: “Mahkeme günü gelinceye kadar fiziksel ve zihinsel çok zorluklar ve sıkıntılar yaşadım. Altı kez ameliyat oldum. Mahkemeye uzun süre psikologla birlikte çalışarak hazırlandım. Onunla yüzleştiğim anda çok gergindim. İlk kez gördüğümde hissettiğim duygularımı anlatmam kelimelerle mümkün değil. Nefret, üzüntü, öfke, gerginlik hepsi bir aradaydı. Duygusal bir yoğunluk yaşadım. O anı kelimelere dökemiyorum. Bu katliamda 51 kişi hayatını kaybetti, 49 kişi yaralandı. Bizimle birlikte ailelerimiz, çocuklarımız, sevdiklerimiz de etkilendi. Bu saldırıya şahit olanlar büyük travmalar yaşadı. Yazılı metnimi okumaya başladığımda o anı tekrar yaşadım. Ama kendisine iletmem gereken mesajı gayet iyi bir şekilde aktardığımı düşünüyorum. Kendisinin geri kalan hayatında yapmış olduğu hunharca katliamın vicdan azabını yaşayacağını düşündüm. Son kelimemi söyledikten sonra üzerimden çok büyük bir yük kalktı omuzlarımdan ve büyük bir rahatlama hissettim. O anlarda bana en büyük desteği iki oğlum ve Türkiye’den gelen kardeşim verdi. Ailece o caniyle yüzleştik.”
‘Bize yüreklerini açtılar’
Bu süreçte geçirdiği operasyonların çok zorlu olduğunu ama yavaş yavaş iyileştiğini dile getiren Ataçocuğu, “Sol ayağımdan beş, sol kolumdan üç ve çenemden bir kurşunla yaralandım. Yürümemde ve kolumu kullanmamda sıkıntı var. Hem fiziksel hem de duygusal olarak iyileşiyorum zor bir süreç ama atlacağım. Etrafımızda bizi destekleyen insanlar çok. Özellikle Yeni Zelanda halkı bize yüreğini açtı, desteklerini sundu. Başbakan Jacinda Ardern, devletin imkanlarından mümkün olduğunca faydalanmamız için elinden geleni yaptı. Bizi kendilerinden ayırmadılar, o acıyı birlikte yaşadık. Özellikle mahkeme günü bir çok insan bize pozitif enerjilerini gönderdi. Türkiye’den de çok sayıda destek mesajı geldi. Allah'ın izniyle de güçlü bir şekilde terörist ile yüzleştik, alnımızın akıyla çıktık. 11 yıldır bu ülkede yaşıyorum. Bu süreçte bize destek veren herkese çok teşekkür ediyorum, sağ olsunlar var olsunlar” diye konuştu.