16.11.2020 - 11:15 | Son Güncellenme:
AA
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, hakkında "yetkisiz hekimlik" suçundan 5 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz sanık Ertan Ş. ve avukatı katılırken, tanık olarak çağrılan Selçuk Güler de duruşmada hazır bulundu.
Sanık hakkında şikayetçi olan Beyoğlu İlçe Sağlık Müdürlüğü'nü temsilen duruşmaya katılan olmadı.
Tanık Selçuk Güler, verdiği ifadede, olay tarihinde oğlunun uyuşturucu kullandığını, bir arkadaşının bu durumu sanık olan Ertan Ş.'ye anlattığını, bunun üzerine sanığın bir gece kendisini arayarak görüşme talebinde bulunduğunu söyledi.
Sonrasında sanığın Beyoğlu'ndaki ofisine gidip görüştüğünü, sanığın, oğluyla da görüşmek istediğini anlatan Güler, "Sanık oğlumla da görüştü. Sanığın girişimiyle oğlumu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri bölümünde yaklaşık 15 gün yatırdık. Oğlum çıkmaya yakın sanık yanımıza geldi. Evde 1 yıl tedavi uygulayacağını, çocuğumun yüzde 70-80 bu illetten kurtulacağını söyleyip evim ve benim maddi durumumla ilgili bilgiler aldı. Daha sonra tedavi karşılığı benden 250 bin TL istedi." dedi.
Güler, sanığa bu kadar parasının olmadığını ancak Adapazarı'nda bulunan 3 arsasını verebileceğini söylediğini belirterek, "Sanık bunu kabul edince arsaları kendisine devrettim. Bana tedavinin gereği olarak evimi değiştirmemi söyledi. Oradan taşınıp başka bir eve geçtik. Çocuğum hastaneden çıktıktan sonra tedavi başlayana kadar başında beklememi söyledi. Yaklaşık 2 ay boyunca oğlumla birlikte evde kaldım. Sonrasında sanık ile tekrar buluştuk ve bana kızımın da psikolojisinin bozuk olduğunu, onun da tedavi olması gerektiğini, bunun için Tekirdağ'daki yazlığımı da kendisine vermem gerektiğini söyledi." diye konuştu.
Bu durum üzerine sanıktan şüphelendiğini ve düşünmek için süre talep ettiğini ve sonrasında reddettiğini anlatan Güler, "Sanık kabul etmediğimi söyleyince sinirlendi ve yanlış yaptığımı söyledi. Sonra da bir daha telefonlarıma çıkmadı. İnternetten araştırma yaptığımda 'uzman psikolog' olduğu yazılıydı. Yine tanıştığımız ortamda da herkes kendisini uzman psikolog olarak tanıyordu. Bunun üzerine Psikologlar Derneği'ni aradım. bana sanığın psikolog olmadığını ve kendilerinde kaydı bulunmadığını bildirdiler. Bunun üzerine dolandırıldığımı anlayıp tapu iptali davası açtım ve kazandım." ifadelerini kullandı.
Güler, sanık hakkında aynı zamanda o dönem faaliyette olanda Başbakanlık İletişim Merkezi'ne de (BİMER) şikayette bulunduğunu belirterek, "Sanık, çocuğumla, hastaneye yatmadan önce üç kez, hastaneden çıktıktan sonra da bir kez görüşüp terapi uyguladı. Sonradan çocuğumdan öğrendiğim kadarıyla, psikologların yaptığı şekilde karşılıklı konuşma şeklinde terapi yapmış. Bir kez de hipnoz uygulamış." dedi.
Sanık avukatı ise, tanık ile sanık arasında tapu davası nedeniyle husumet olduğunu, bu nedenle tanığın beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini söyledi.
Mahkeme, diğer tanıkların ifadelerinin alınması için duruşmayı erteledi.
"BENİM GİBİ BAŞKA İNSANLARI MAĞDUR ETMEMESİ İÇİN BU KİŞİ CEZALANDIRILSIN"
Baba Güler, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, kendisini uzman psikolog olarak tanıtan şahısla ilgili daha önce şikayette ve suç duyurusunda bulunduğunu, görülmekte olan davada, Beyoğlu İlçe Sağlık Müdürlüğü de beni şahit olarak çağırması üzerine mahkemede ifade verdiğini söyledi.
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılıkla ilgili suç duyurusunda da bulunduğunu kaydeden Güler, "Sanık, uyuşturucu kullanan oğlumu tedavi edeceğini söyleyip, bunun karşılığı benden 250 Bin TL talep etmişti. Beni toplamda yaklaşık 300 Bin TL dolandırdı. Dava açtım, kazandım. Bir insan hayatı üzerinden bize zarar verdi, 1 yılımızı ve ondan sonraki sürecimizi heba etti. Hipnoz tedavisiyle başladı, normal psikolog görüşmeleri yaptı 2-3 sefer. Zaten ondan sonra bir daha kendisine ulaşamadık, bir tedavi yapmadı. Arsalarımın tapusunu üzerine vermiştim. Çocuğu tedavi edeceğini söylediği için . Adaletten, benim gibi başka insanları mağdur etmemesi için bu kişinin cezalandırılmasını istiyorum." diye konuştu.