04.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Hande Atılgan - Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu (CİSÜ) Kadın+ Sağlığı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri” bilgi notunda, şiddete maruz bırakılan kadınların sağlık hizmetine erişimindeki sıkıntılar ortaya konuldu. Kadının üzerinde hakimiyet kurmak için uygulanan her türlü fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve dijital şiddetin en temel sonuçlarından birinin sağlık üzerinden görüldüğü kaydedilen çalışmada, sağlıkçıların şiddetin ilk tanığı olduğuna işaret edildi. Çalışmada, “Sağlık sistemi içinde talep ettikleri hizmeti alamayan kadınlar onay ve destek bulabilmek için sağlık sorunlarını aile ve yakın çevre içinde, eş akraba, arkadaş desteğiyle çözmeye mecbur edilmektedirler. Kadınlar, ev içi şiddetle mücadele ederken aynı zamanda sağlıklarını korumak için de sağlık sistemi içinde bir mücadele vermek zorunda kalmaktadırlar. Kadınların birçoğunun sokağa çıkabilmeleri için tek olanak sağlık kurumu ziyareti olabilmektedir. Bu nedenle sağlık çalışanları, sıklıkla, bir kadının erkek şiddetine maruz bırakıldığını ilk fark eden kişiler olurlar” ifadeleri kaydedilirken, şu tespitler yapıldı:
‘Motivasyonu düşük’
“Sağlık Bakanlığı’nın Aile Sağlığı Merkezleri’ne ‘aile içi şiddet sorgulaması’ adı altında verdiği form doldurularak bildirim yapılması yönetmelikle zorunlu kılınmıştır ancak bu sorgulama çoğunlukla ayrıntılı biçimde yapılmamaktadır. Sağlığı için başvuruda bulunan kadının şiddete maruz bırakıldığı öğrenildikten sonra ilgili yerlere bildirim yapılsa da sorumlu birimler tarafından hızlı ve etkin işlemler yapılmadığında destek kesintiye uğramaktadır. Bu bildirimleri yapan sağlık çalışanlarının bir değişim yaratmadıklarını görmeleri motivasyonlarını düşürmektedir. Deneyimlere dayanarak birçok sağlık çalışanı bu formları doldurmakta isteksiz davranmakta, bildirim işlemlerini yapmamaktadırlar ve bunun sonucunda kadınlar şiddet ortamlarına geri dönmektedirler. Devlet şiddetle ilgili akut adli ve tıbbi destek vermektedir ancak şiddetin uzun vadeli etkileriyle ilgili izlem yapacak, psikososyal ve tıbbi bakım sağlayacak bir sistem kurulmuş değildir.”
Şiddetin belirtileri
Psikolojik şiddet:
Depresyon, duygusal sıkıntı, uyku ve yeme bozuklukları, kendine zarar verme veya intihar girişimleri, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı sorunları.
Fiziksel şiddet:
Sakatlanma, morluk ve yaralanmalar, baş ağrısı, kas ağrı ve sızıları gibi kronik sıkıntılar, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve düzensiz vajinal kanama, ağrılı
adet görme, cinsel işlev bozukluğu ve kadın üreme organlarında enfeksiyon gibi jinekolojik rahatsızlıklar.