Çiğdem Yılmaz - Eren Koca / İstanbul’da 4 Ekim’de İkbal Uzuner (19) ve Ayşenur Halil’i (19) vahşice öldürdükten sonra intihar eden Semih Çelik’in (19) psikolojik sorunları nedeniyle 5 kez hastaneye gitmesi ancak yatışının yapılmaması Ruh Sağlığı Yasası’nı bir kez daha gündeme getirdi. Milliyet hem hukukçulara hem de psikiyatristlere yasa ile ilgili görüşlerini sordu.
‘TEKLİFİMİZ MECLİS’TE BEKLİYOR’
Adli psikiyatrist Prof. Dr. Fatih Öncü: Gelişmiş ülkelerin büyük bir kısmında Ruh Sağlığı Kanunu var. Meclis’te bekleyen 3 tane taslağımız var. Ancak bunlar görüşülmedi. Bu yasa, hastaları önceleyerek, onların tedaviye erişimini kolaylaştırıyor. Ciddi ruhsal hastalığı olan kişilerin kendisine ya da başkasına zarar verme durumunda ne yapılması gerektiğini hızlı karar vermesine yardımcı olur. Sosyal güvencesi olmayanlara tedavi imkânı ve nitelikli hizmet verilmesi söz konusu olacak. Biz hasta yatışlarını mahkeme kararı ile yapıyoruz. Kişide ciddi akıl sağlığı varsa mahkeme kararı ile yatışı yapılır ve toplum açısından tehlikelilik sona erdiğinde çıkar.
‘HASTANE AÇILMALI’
Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli: Bu tarz satanisttik seri katillerin kişilik yapılanmasında büyük bir özgüvensizlik ve başkalarına dönük şüphecilik var. Burada madde kullanımıyla realiteden tamamen koptuklarını, bu kızlarımızın kafasını keserken asla acı ve pişmanlık duymadıklarını, büyük bir nefret ve öfkeyle, ritüelistik öğelerle bu cinayeti işlediği görülüyor. Psikiyatrik popülasyonla normal popülasyon arasında suç işleme oranında fark yok. Bu sebeple Semih Çelik üzerinden kimseye ruh hastası dememek gerekiyor. Çözüm, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Uyuşturucu Müsteşarlığı’nın kurulmasıdır. Her ilin nüfusu oranında AMATEM’li Psikiyatri Hastanesi açılmalı ve en önemlisi de Ruh Sağlığı Yasası olması.
‘TÜRKİYE İÇİN ŞART’
Üsküdar Üniversitesi Hastanesi psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz: Ruh Sağlığı Yasası olması Türkiye’de şart. Yasanın amacı bireyi ve toplumu ruhsal yönden sağlıklı gelişimi ve ruh sağlığının korunması ile ilgili temel ilkelerin ortaya konulmasıdır. Ruh Sağlığı Yasası olsaydı eğer, yapılanların sonucunda da hatanın hukuka yöneldiği tarafı da bilinirdi. Bazen de şunu görüyoruz, suç işleyen kişiler ruh sağlıklarının yerinde olmadığını söyleyip, ceza ehliyetlerinin de ortadan kalkmasını sağlıyorlar. Psikiyatristlerin işleri çok büyük sorumluluk istiyor o nedenle yasa olmalı.
KISA MUAYENEYLE TESPİTİ ZOR
İstanbul Bilgi Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer: Psikiyatrik konularda ülkemizde sorun yok mu? Elbette var. Örneğin suç işleyen ve tehlike hali olan akıl hastaları için yeterli kurum ve personel yok. Bugün devlet hastanelerinde bir uzman hekim 50 hasta görürse, 3-5 dakikada ne ölçüde teşhis koyabilir. Ruhsal sorunları olan bir insanın suç işleyip işlemeyeceğini 5-10 dakikalık muayenelerle tespit etmek nasıl mümkün olabilir. Bu alanda alt yapıyı kuran tüm toplumu kapsayan bir Ruh Sağlığı Yasası gereklidir. Mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanmasıyla da pek çok sorun giderilebilir.
‘HIZLI BİÇİMDE KANUNLAŞTIRILMASI ÖNEMLİ’
Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız: “Ruh Sağlığı Kanunu Teklifi” başlığı altında bir kanun teklifi bulunmakta. Bu teklifin 13/2. maddesinde ruhsal hastalığa bağlı zarar verme riskinin olduğu ve başka tedavi imkânı bulunmadığının belirlenmesi durumunda hastanın istemi dışında tıbbi müdahalede bulunulması ve tedavi edilmesini düzenlemektedir. Eğer bu teklif kanun haline getirilirse zorla tedavi, koruma altına veya muhafaza altına alınmaları daha rahat bir işleyişe sahip olacaktır. Bu teklif kanun haline getirilinceye kadar TMK’nın 405 vd. maddelerinde akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her yetişkin kişinin kısıtlanacağı düzenlemesi uygulanabilir.
‘ÖNLEYİCİ OLACAKTIR’
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Hasan Sınar: Ceza adaleti sisteminde, bir suç işlendikten sonra şüpheli veya sanığın akıl hastası olup olmadığının belirlenmesi amacıyla “gözlem altına alınma” şeklinde bir tedbir var, bununla toplamda 3 aya kadar özgürlüğünden yoksun bırakılabiliyor. Bu tedbir suçun işlenmesinden sonra uygulanabildiği için sorunlu bireylerin ıslahı için bir ‘önleyici’ niteliğe sahip değil. Kesin sınırları ve şekil şartları belirlenecek bir yeni düzenleme rejiminin çok yararlı olabileceği kanısındayım.
Şehit Yılmaz’a hakarete 7 yıl hapis talebi
İstanbul Ümraniye’de 23 Eylül’de Yunus Emre Geçti (19) tarafından şehit edilen polis memuru Şeyda Yılmaz (27) hakkında sosyal medya hesapları üzerinden “Dünya bir pislikten temizlendi” yorumu yapan Uğur Bostan (31) hakkında, suçu ve suçluyu övme ve kişinin hatırasına zincirleme hakaret suçlarından 7 yıl 7 ay hapis talebiyle dava açıldı. Tutuklu yargılanacak olan şüpheli ise ifadesinde, paylaşımları yapmadığını ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söyledi. ● DHA
KATİL KOCA GOOGLE’A SORMUŞ:
İple insan ne kadar sürede boğulur
Bursa’nın Yıldırım ilçesinde 29 Ocak günü boşanma aşamasındaki eşi Seher Kındaç’ı (42) başına merdane ile vurduktan sonra iple boğarak öldüren Turgay Kındaç’ın (47), eşini öldürmeden önce Google’da “İple insan boğmak ne kadar sürede gerçekleşir” diye arama yaptığı ortaya çıktı. Kındaç’ın cep telefonu arama kayıtları dava dosyasına girerken, Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada ilk kez hakim karşısına çıkan Kındaç, duruşma salonundaki iki oğlundan özür dileyerek savunma yaptı. Sanığın oğulları da duruşmada ifade verdi. Hüseyin Kındaç (24), babası için “Bu adam, şiddete meyilli bir insandı. Zamanında annemi demir sopayla dövmüş” dedi. Sanığın her 2 oğlu da babadan şikâyetçi oldu, duruşma ertelendi. ● DHA
Boşanma davası çıkışı eşini bıçakladı
Kahramanmaraş’ta V.K. (45), boşanma davasından çıktıktan sonra eşi D.K.’yi bıçakla yaraladı. Olay, dün sabah saatlerinde adliye önünde meydana geldi. Boşanma aşamasında olan D.K. ve V.K., sabah adliyede duruşmaya katıldı. D.K., ertelenen duruşma çıkışı adliyeden ayrılıp yolun karşısına geçmek isterken kocası V.K. yanına geldi. V.K., çocuğunun önünde D.K.’ye bıçakla saldırdı. Vücuduna aldığı çok sayıda bıçak darbesiyle ağır yaralanan D.K. kanlar içinde yere yığılırken, V.K. ise kaçtı. D.K.’nin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtilirken, kaçan V.K. ise yakalanarak gözaltına alındı.
Bugün Dünya Ruh Sağlığı Günü
Ruh sağlığı ve ruh hastalıklarının toplumda farkındalığını ve anlaşılırlığını artırmak amacıyla 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Düzenlenen etkinliklerle bu hastalıklardar muzdarip olanların sesini duyurabilmek, psikiyatrik ve nörolojik hastalıkların tedavi ve bakımını geliştirmek amaçlanıyor.