31.07.2023 - 17:16 | Son Güncellenme:
İHA
RTÜK, son dönemlerde şuurlu veya şuursuz olarak medyaya yansıyan şiddet görüntülerine dair yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, RTÜK’ün yayıncılık alanını düzenlemek ve denetmekle sorumlu olduğu belirtilerek, açıklamada şunların altı çizildi:
“Çalışma dayanağımız olan Yasamıza göre; Yayın hizmetleri, şiddeti özendirici veya benimsetici olamaz. Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılsa dahi yayınlanamaz. Suç işlemeyi, suçluyu ve suç örgütlerini övücü, suç tekniklerini öğretici nitelikte olamaz.”
Hükümlerin bilinmesine rağmen son dönemlerde şuurlu veya şuursuz olarak medya organlarında belirlenen ilkelerin aksi yönünde yayınlar yapıldığının tespit edildiği dile getirilen açıklamada, haber bültenleri de dahil olmak üzere kuşak programları ve dizi filmlerde de şiddetin her türlüsünün ekranlarda olduğu kaydedildi.
“YAYINLARDAKİ ŞİDDET SARMALI TÜM YAYINCILARIN ORTAK İMZASINI TAŞIYAN ‘GÖRSEL-İŞİTSEL YAYIN ETİK İLKELERİNE’ DE AYKIRIDIR”
Ayrıca açıklamada, münferit şiddet olaylarının toplumun genelinde yaşanıyormuş gibi sürekli olarak radyo ve televizyon yayınlarına taşınmasının kanuna aykırı olduğu vurgulanarak, “Şiddetin olağan bir olaymış gibi gösterilmesi, bu içeriklerden çocuk ve gençlerin olumsuz etkilenerek şiddeti kabullenmesine yol açılması ve topluma benimsetilmeye çalışılması ne ahlakidir ne de insani. Bahse konu reyting beklentisiyle yapılan şiddet odaklı yayın anlayışı hiçbir basın meslek ilkesine de sığmaz. Ayrıca, yayınlardaki şiddet sarmalı tüm yayıncıların ortak imzasını taşıyan ‘Görsel-İşitsel Yayın Etik İlkelerine’ de aykırıdır” ifadeleri kullanıldı.
Yine aynı açıklamada, Söz konusu şiddet içeren kişisel olayların yayınlara taşınması sonucu mahkeme kararlarıyla da yayın yasağı çerçevesine alındığının altı çizilerek, “İlgili mahkemelerin verdiği yayın yasakları RTÜK’ün internet sitesinde düzenli olarak yayımlanmakta ve yayıncı kuruluşlarımızın bunları anlık olarak takip etmesi zorunludur. Ancak, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların bu hassasiyeti göstermedikleri açıkça ortadadır. Özellikle halkın bilgi alma ihtiyacını karşılaması gereken bültenlerde yoğun şiddet haberlerine yer verilmesi kabul edilebilir bir yayın politikası değildir. Sorumsuzca yapılan ve hiçbir denetime tabi olmayan sosyal medya paylaşımları üzerinden gösterilen münferit şiddet görüntülerinin herhangi bir editöryal süzgeçten geçmeden medyamızda kullanılması kabul edilemez” ifadelerine yer verildi.
“OTORİTE OLARAK ÇAĞRIMIZ, RADYO VE TELEVİZYONLARIMIZIN SÖZ KONUSU ŞİDDET ODAKLI YAYINCILIKTAN VAZGEÇMELERİDİR”
Açıklama şöyle devam etti:
“Görsel ve işitsel medya alanını düzenleyen ve denetleyen yayıncı otoritesi olarak çağrımız, bir an evvel radyo ve televizyonlarımızın söz konusu şiddet odaklı yayıncılıktan vazgeçmeleridir. Aksi durumla gerekli raporların düzenlenerek Üst Kurul gündemine alınacağının ve gereğinin yapılacağının bilinmesini önemle hatırlatırız. Mahkeme yayın yasaklarına uyulmaması halinde de bu durumun bir yaptırımla sonuçlanacağının bilinmesini dikkatinize sunarız. Üst Kurul yönetimi, elinde Yasadan kaynaklanan yaptırım gücünü kullanmadan önce diyalog yolunu tercih etmekte ancak uyarılarımızın dikkate alınmaması durumunda ise elindeki müeyyide gücünü kullanmakta çekinmemektedir. Çocuk ve gençlerin, dezavantajlı grupların ve toplum sağlığının korunması adına ikazlarımızın dikkate alınmasını rica eder, sorumlu yayıncılarımıza şükranlarımızı sunarız.”