23.11.2022 - 06:05 | Son Güncellenme:
İstanbul depremini tetiklemesi şu an için mümkün değil. İstanbul'da buna bağlı olarak deprem olacağını söylemek çok zor. Burada özellikle bir iki şehrin altını çizmek istiyorum. Şu an Düzce'de panik havası var. Bakın 5.9 deprem büyük bir deprem değil. Bu bir binanın yıkılmasına büyük can kayıplarına sebep olmaz. Binanız sağlamsa evde uyunabilir. Çünkü 5.9 büyük bir deprem değil. Eğer 5.9'da binamız yıkılıyorsa bizim kendimize sormamız gereken şua neden yıkılıyor? Gelen haberlerde bir göçük binanın yıkılması falan yok. İnsanların panik halinde kendilerini dışarı atması, o sırada yaralanmaları var. Bakın geçtiğimiz hafta devletimiz deprem tatbikatı yaptı. Bunun ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Öncelikle biz deprem anında nasıl davranacağımızı bilmemiz lazım. Düzce'de şuan hastaneye gelen insanlar panik halinde yaralanmalar sebebiyle gelmiş olacak.
PROF. ERSOY: BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİNİN ÖNCÜSÜ DEĞİL
5,9 büyüklüğündeki depremden sonra artçı depremlerin meydana geleceğini belirten Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Bu en az 1 hafta 10 gün sürebilir. Buna hazır olmak gerekiyor. Hissetmek ve yıkım aynı şey değil. Şimdiye kadar olumsuz bir Haber yok. Bundan sonra da olmazsa bunu böyle atlatmış olabiliriz. Bu deprem gerçeğinden kurtulmamız anlamını taşımıyor. Bu beklenen İstanbul deprem öncüsü değil. Biz Marmara'da 7 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. Daha doğuda" ifadelerini kullandı.
"HİÇ BEKLEMEDİĞİMİZ BİR YERDİ"
Jeoloji Mühendisi Şerif Barış, "Sürpriz bir şey çünkü hiç beklemediğimiz bir yerdi" diyerek şunları söyledi: 5.9-6 büyüklüğü oldukça tabi sarsıcı. Şehir içi ve kasabalarda bir hasar olacağını sanmıyorum, köylerde hasar olabilir. Oradaki depremde fay hatlarının gerilimi boşaltmış olması lazım. İki büyük deprem sonrası böyle orta büyüklükte bir deprem olması gerçekten ilk defa gördüğüm bir olay. Türkiye Alp-deprem kuşağında, dolayısıyla biz her zaman deprem olacakmış gibi davranmak zorundayız ve hazır olmak zorundayız. Muhtemelen sığ depremlerdendi.
'BU BEKLENMEDİK BİR DEPREM'
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal "Ben daha önce doğrusu 12 Kasım depremini çok şiddetli hissetmiştim ama bu depremi hissetmedim. Bu tabi ona göre çok düşün bir deprem. 12 Kasım depremi tabi çok büyük bir depremdi. Ana fay kırıldı o yüzden burada çok yüksek bir deprem beklemiyoruz.
Bu 12 Kasım depreminden sonra bu bölgede olmuş en büyük deprem. Bölgenin ana fayları 1999'da kırıldı ve 7.2 büyüklüğünde deprem oldu. Çok sayıda da can kaybı yaşamıştık maalesef. Bizi çok kaygılandırmadı ama biz biliyoruz ki Bolu taraflarında kırılmamış fayların olduğunu biliyoruz.
12 Kasım depreminden sonra Düzce'de yapıların elden geçirilmiş olması, yeni yapıların depreme dayanıklı yapılmış olması Düzce'nin şansı oldu. Sanırım ki çok ciddi hasarlarla karşılaşmayacağız. Belki kırsal kesimde olabilir ama kent çevresinde yapıların daha sağlam olduğunu biliyoruz.
Bolu'da zaten aktif faylar var. Maalesef doğuda tehlikenin bir miktar yükseldiğini söyleyebiliriz. Bu deprem Bolu'nun habercisi diyebiliriz. Bolu'da çok büyük olmamakla birlikte 7.6 Gerede depremi var biliyorsunuz. Arada kırılmamış Bolu'yu da içine alan farklı özellikleri olan bir fayın olduğu biliniyor. Bu fayın kırılma ihtimali olduğunu vurgulamak gerekiyor. Ama bu deprem oldu bundan sonra Bolu'da deprem olacak demek istemiyorum. Bu depremi beklemiyorduk. Marmara ve Ege'de deprem yaşadık, Elazığ'da yaşadık ama Düzce'de böyle büyük bir deprem beklenmiyor. Bu beklenmedik bir deprem.
Gündüz olmasıyla sabaha karşı olması arasında hiçbir fark yok. Deprem atmosferik nedenlere bağlı olarak oluşmuyor. Dünyanın dış düzeyindeki dinamiklerle ilgili bir durum değil. Deprem iç dinamikler dediğimiz yerin içinde magmanın faliyetleri sonucu, ısınmanın onucu meydana gelen genleşme nedeniyle, plakaların haraketlerine bağlı oluşan yavaş hareket sonucunda belli bir enerjinin boşalmasıyla meydana geliyor. Yani bu geceyle, gündüzle, ayla, güneşle ilgili değildir." dedi.