09.07.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Elif Altın / İSTANBUL - Yaz aylarının gelmesiyle birlikte plajlara ödenen ücretler tekrar gündeme geldi. Denize girmek isteyen vatandaşlar sahil boyunca uzanan özel plajlarla karşılaşıyor. Bu plajlardan yararlanmak için ise, “harcama limiti” adı altında belirli bir ücret ödemeden denize girmek mümkün değil. Change.org sitesinde, “Kıyılar halkındır” başlığıyla imza kampanyası başlatıldı. Ödenen ücretlerin geri alınabileceğini söyleyen avukat Yağız Gündoğdu, “Kişi ‘beach club’a diyelim ki bin TL para ödedi. Fişini alacak, icraya verecek ve ‘Ben şu tarihte şu parayı cebri icra tehdidi altında ödemek durumunda kaldım, buradan yararlanabilmek için baskı altında ödedim ancak iadesini istiyorum’ diyecek. İadesini alacak” dedi.
Change.org sitesinde Gülseren Özkan tarafından başlatılan imza kampanyasında, “Sahillerimizin en güzel kumsalları, koyları işletmelere kiralanıyor. Bu işletmeler buralara xxxBEACH adını koyup, diledikleri fahiş fiyatı uygulayarak halkın denize girmesine engel oluyor. Kıyılar Kanunu’nu çiğniyorlar. Devlet bu çarka bir çomak sokmalı, bu kanuna uymayan işletmelere ceza kesmelidir. Kamu yararını gözetecek şekilde deniz kıyılarını halka açmalıdır. Denize girme hakkımızı kimse gasp edemez. Kıyılar halkındır” denildi.
‘Fahiş noktalarda’
Konuyla ilgili Milliyet’e konuşan Av. Yağız Gündoğdu, şu bilgileri verdi:
“Bu sene sahil rantı çok fahiş noktalara ulaştı. Artık o bölgelerin belediyeleri de plajlarla mücadele etmeye başladı. Artık 500-1000 TL arasına ‘denize gir’ diye karar alıyorlar. Tamam plaja giriş için ücret almıyor ama orada içeride suya 100 lira istiyor. İçeride harcama limiti koyuyor. ‘Şezlongdan ücretsiz yararlanın ama buraya girerseniz 800 liralık yemek yemek para harcamak zorundasınız’ deniliyor. Benim Ayvalık’ta bir Beach Club’ta başıma böyle bir durum geldi. Fahiş oranda talep edilen yiyecek içecek ücretlerinin, şezlong ücretlerinin de aslında dolaylı olarak denizden yararlanma hakkını kısıtladığını düşünüyoruz ve bu konuda şikayetler ve başvurular var. Tamam, denizden belki para almıyorsun ama şezlonga 500 TL istemekle sen dolaylı olarak ‘Parası olmayan bu denizden yararlanamaz’ şeklinde bir engel koymuş oluyorsun. Bu durumun seçenek olarak sunulması da dolaylı olarak o hakkın kullanılmasına engel olur, o hakkın kullanılmasını kısıtlar. Adalet Bakanlığı’nın Mevzuat Genel Müdürlüğü var, biz bu konuda da bir çalışma yapılsın diye başvuruda bulunduk. Kıyı Kanunu ek düzenlemelerine bu şekilde bir engelin konulmasının engellenmesi konusunda düzenleme yapılmasını istedik. Henüz dönüş yapılmadı, bekliyoruz. Belediyelerin kendi işlettiği plajlar olabilir, onlar cuzi bir miktar karşılığı şezlong ve şemsiye veriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı ören yerlerinde örneğin Olimpos öyle bir ören yeridir. Oraya para vererek girersiniz ama orası plaj için değil komple bir müze geziyormuşsunuz gibi gezersiniz. Bunların haricinde para alınan yerlere belediyeye yazılı yolla şikayet etmeliler. Belediyenin kurumla işletmeyle bağlantısı olduğunu düşünüyorsa ki 30 gün içerisinde bu şikayeti işleme alması lazım belediyenin, almıyorsa vatandaş belediyeyi de İçişleri Bakanlığı’na şikayet edebilir. Plajlar açısından da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na hem İçişleri Bakanlığı’na şikayet edilebilir, şahsi başvuru yolları bunlar.”
‘İcra yoluyla geri alınabilir’
“Kişi Beach Club’a diyelim ki bin TL para ödedi. Fişini alacak, icraya verecek ve ‘Ben şu tarihte şu parayı cebri icra tehdidi altında ödemek durumunda kaldım, buradan yararlanabilmek için baskı altında ödedim ancak iadesini istiyorum’ diyecek. İadesini alacak. Bu yola gitmeleri gerekiyor. Bazı işletmeler Instagram sayfalarına bile koymuşlar, ‘800 lira harcama limitiniz vardır ancak ama denize ulaşım sınırsızdır’ diye yazmışlar. Kendilerini ifşa ediyorlar.”