Pınar Selek hakkında karar verildi

Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davaya bakan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma kararına uyulmasına karar verirken, Pınar Selek hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına hükmetti.

Yargıtay'ın bozma ilamının ardından İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya, sanıklar Pınar Selek ve Abdulmecit Öztürk katılmadı. Tarafların avukatları ise duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin davaya ilişkin bozma ilamı okundu. Sanık avukatları bozma ilamına karşı duruşmada söz aldı. Pınar Selek'in avukatları, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasını ve Selek hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını talep etti.

Duruşmada ayrıca söz alan avukat Akın Atalay, Yargıtay'ın diğer sair hususlara değinmeden dosyayı usulden bozduğunu anımsatarak, Yargıtay'ın irdelemediği diğer hususların da bozma konusu olacağını düşündüklerini ifade etti. Atalay, müvekkili hakkındaki bozma kararına uyulmasını ve hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını istedi.

Avukat Ayhan Erdoğan ise Interpool'ün Pınar Selek hakkındaki çıkartılan yakalama kararının siyasi olduğu için uygulanamayacağı gerekçesiyle reddettiğine dair belgeyi mahkemeye sunacağını söyledi.

Sanık Abdulmecit Öztürk'ün avukatı Mehmet Erbil, Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasını ve müvekkili hakkında kazanılmış hakların saklı kalmasını talep etti.

- Dosya mütalaa için savcılığa gönderildi

Cumhuriyet savcısı Yılmaz Kıstı, Yargıtay kararına uyulması, Selek hakkındaki yakalama kararının devamına karar verilmesi, dosyanın geçirdiği süre dikkate alınarak incelemek üzere kendisine gönderilmesi yönünde görüş bildirdi.

Aranın ardından taleplere ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, savcıya mütaalasını hazırlaması için süre verilmesine karar verdi.

Suçun vasıf ve mahiyeti, Yargıtay'ın bozma ilamı ve mevcut delil durumu gözönüne alınarak, sanık Pınar Selek hakkındaki çıkartılan yakalama kararının kaldırılmasına hükmeden mahkeme heyeti, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasını kararlaştırdı.

Heyet, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 5 Aralık'a erteledi.

- Adliye önünde açıklama

Bu arada duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Pınar Selek'in babası Alp Selek, 16 yılı geçen süre duruşmaya girdiklerini ve bugün yeni bir heyetin olduğunu anımsatarak, yeni heyetin Yargıtay'ın kararına uyduğunu bundan sonra da savcının esas hakkında mütalaa vereceğini söyledi.

Interpool yakalama kararını ciddi bulmadığı için mahkemeden bu kararın kaldırılmasını talep ettiklerini belirten Selek, mahkemenin de yakalama kararını kaldırdığını hatırlattı.

Selek, ''Bugüne kadar dava hep lehimize geçti, deliller olarak son 2 hakim gelip kararı değiştirene kadar hep beraat beraat geçti. Bu heyet de esas hakkında savunmaları aldıktan sonra zannediyorum beraat kararı verecek'' diye konuştu.

Bir gazetecinin ''Pınar Selek Türkiye'ye gelecek mi?'' sorusuna Alp Selek, ''Bir mani yok gelebilir ama bilimsel çalışmaları var, onlara devam etmek zorunda. Onlar biterse gelir'' cevabını verdi.

- ''Devlet içerisinde varlığını sürdüren yapılardan mıdır?''

Avukat Ayhan Erdoğan da Pınar Selek hakkında 3 kez beraat kararı verildiğini anımsatarak, ''Fakat anlayamadığımız devlet içerisinde varlığını sürdüren yapılardan mıdır? Onu bilemem. 2 hakim özel olarak gelip, dosyayı bilmeden hukuka aykırı şekilde karar aldı. Pınar aleyhine verilen kararda, Yargıtay tarafından usulen bozulmuştu. Mahkeme buna uydu, 3 beraat kararını dikkate alırsak, bu yargılama sonunda da beraat edeceğine inanıyoruz'' dedi.

- Davanın geçmişi

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Eminönü'ndeki Mısır Çarşısı'nda 1998'de 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davada, "patlamaya bombanın mı yoksa LPG'nin mi neden olduğunun kesin tespitinin yapılamadığı" gerekçesiyle Pınar Selek hakkında beraat kararı vermişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Selek'in ''sosyolojik araştırma yapma'' adı altında silahlı terör örgütü üyeleri ile irtibata geçtiği, örgütün amacı doğrultusunda bombayı yerleştirdiğinin anlaşıldığını belirterek, beraat kararını bozmuştu. Daire, eylemin, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğü ve toplumdaki etkinliği de nazara alındığında suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinde tanımlanan devlet güvenliğine karşı suçu oluşturduğuna hükmederek, Selek'in 125. madde kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istemişti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dairenin bu kararına itiraz etmesi üzerine dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gelmişti. Başsavcılık itiraz başvurusunda, patlamanın nedeninin tam olarak tespit edilemediği öne sürülerek, bu nedenle İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin beraat kararının yerinde olduğu savunulmuştu. Başsavcılığın itirazını reddeden Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2010 yılında 9. Daire'nin bozma kararının yerinde olduğuna hükmetmişti.

Bunun üzerine dosyayı tekrar görüşen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Şubat 2011 tarihli duruşmada, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, sosyolog Pınar Selek ile Abdulmecit Öztürk hakkında verilen beraat kararının bozulması yönündeki kararına karşı direnme kararı almış, diğer sanıklar Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan açısından ise bozma ilamına uyulmasını kararlaştırmıştı. Mahkeme, 22 Kasım 2012'deki duruşmada ise Pınar Selek ve Abdulmecit Öztürk hakkındaki beraat kararında direnmekten vazgeçmişti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Ocak 2013'te görülen son duruşmada, tutuksuz yargılanan sosyolog Pınar Selek'in ''Devletin hakimiyeti altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemde bulunmak'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verilmişti.

Heyet, Selek hakkında yakalama kararı da çıkarmıştı. Selek hakkında beraat kararı verilmesi yönünde oy kullanan Mahkeme Heyeti Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, karara muhalif kalmıştı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 2 Ocak 2014'te hazırladığı tebliğnamede, Selek hakkındaki hapis cezasının onanmasını istemişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise 11 Haziran 2014'te dosyayı usul yönünden bozarak, yerel mahkemeye göndermişti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kapatılması üzerine dava dosyası, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelmişti.