20.02.2023 - 12:19 | Son Güncellenme:
Palu'da 4,8 , 4,7, 4,6, 4,5 ve 4,4 olmak üzere arka arkaya 5 deprem oldu. AFAD'ın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 03.37'de Elazığ'ın Palu ilçesinde 4,7 büyüklüğünde deprem oldu. Deprem, yerin 11 kilometre derinliğinde kaydedildi.
Saat 03.39'da ise aynı bölgede 4,8 büyüklüğünde bir deprem daha gerçekleşti. Palu'da saatler 04.07'yi gösterdiğinde de 4,6 büyüklüğünde bir sarsıntı oldu. Saat 05.29'da ise 4,4 ve 06.45'te 4,5 büyüklüğünde depremler yaşandı.
Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür de meydana gelen bu depremlerin ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Elazığ'da büyük depremleri beklemediğini söyleyen Görür'ün paylaşımları şöyle;
'Palu civarında 4’lük depremler oluyor. Son büyük Maraş depremleri sonucu olasılıkla Malatya (M), Ovacık (O) ,Nazimiye-Karakoçan (N-K) ve ilişkli faylar yüklendi. Bu faylarda irili ufaklı depremler beklenebilir. Bu depremler Elazığ’ın depremleri olamaz. Doğu Anadolu fayı (DAF)
Sivrice-Malatya arasında kırıldığı için, bu fayın üzerinde Elazığ’ın doğusunda da daha önce Bingöl 1971 ve 2003, Palu 1977, Sivrice 2020 , vb depremleri olduğu için ben artık Elazığ’da büyük depremler beklemiyorum. Elazığ bundan sonra komşunun depremlerini hisseder, sevgiyle.'
Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür geçtiğimiz günlerde DHA’ya Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremleri değerlendirmişti.
Prof. Dr. Naci Görür, depremle ilgili olarak 3 gün önce uyarı yaptığını vurgulayarak, “Elazığ depremi olduğu zaman sizlere beyanat verdim. Elazığ depremi Doğu Anadolu fayı üzerinde oldu, o fay uyandı. Daha önce deprem üretmiyordu. Ben, ’21. asırda bir deprem üreterek enerjisini boşaltacak’ dedim. Doğu Anadolu fayı Elazığ yöresini kırdıktan sonra, Maraş, Çelikhan, Erkenek ve Hatay bölgesi tehdit haline geldi, ‘Bundan sonra ben büyük depremlerin bu yörelerde olacağını düşünüyorum’ dedim. Şimdi bir bölge uzun zaman deprem üretmediği zaman o fay hattını çok büyük ölçüde stres biriktiğini düşünüyoruz. Halkın anlayacağı şekilde söyleyelim, enerji biriktirdiğini düşünüyoruz. Elazığ depremi de olunca, Elazığ depreminde açığa çıkan enerjinin bir kısmı da Doğu Anadolu fayının Maraş tarafına transfer edildi. Zaten Maraş’ta önemli bir enerji birikmişse, bir de siz ekstra bir enerjiyi oraya transfer etmişseniz, Maraş’tan korkmaya başlarız. İşte o korkudan, beklentiden dolayı ‘Maraş’a dikkat edin’ dedim. ‘Deprem hazırlıklarına başlayın, kentsel dönüşümü burada ihmal etmeyin’ diye yazdım, çizdim, söyledim. Maalesef 6 Şubat geldi, 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki deprem oldu. Bu ikinci deprem, ‘tetiklenme’ ile oldu. Oradaki fay sistemleri birbirlerini tetikledi. İlk deprem Ölüdeniz fayında, ikinci deprem Doğu Anadolu fayı üzerinde oldu. Böyle 9 saat arayla iki deprem olması çok ender görülen bir durum. Baktığımız zaman, binaların çoğu sefer tası gibi çökmüş" demişti.
Prof. Dr. Naci Görür, Hatay ve Adana için uyarılarda bulunarak, “Çevredeki faylarda belirli bir stres transferi olabilir. Bu depremlerden sonra Hatay ve Adana yöresinin daha hassas hale geldiğini düşünüyorum. Adana havzasında Doğu Anadolu fay kuşağının devamı gibi düşünülen, orada da irili ufaklı faylar var, Hatay’ın ölü fay kesimlerinde bir stres transferinin olabileceğini, oralara bir yük geldiğini düşünüyorum. Oralarda özenli ve dikkatli olmak lazım ama onun dışında büyük ölçüde Doğu Anadolu fayı enerjisini boşalttı ve azalttı. Tıpkı Kuzey Anadolu fayı gibi. Bundan sonra büyük ölçüde o faylarda bir rahatlama olacaktır. Uzun dönem büyük depremler meydana gelmeyecektir ama dediğim yerlerde de dikkatli olmamız gerekiyor. Bizim endişe ettiğimiz yerler Bingöl ile Karlıova arasında, Doğu Anadolu fayının en Kuzey Doğu ucunda bir kesim var. Orada en son deprem 1766 gibi oldu, oradan endişe ediyoruz. Bu Maraş fayından dolayı, Hatay ve Adana havzası kesiminde dikkatli olmamız lazım" şeklinde konuştu.
Türkiye’de en fazla deprem üreten iki fay hattının enerjisinin büyük bir kısmının boşalttığını belirterek, Prof. Dr. Naci Görür “Türkiye’de en fazla deprem üreten iki fay var. Biri Kuzey Anadolu fayı, diğeri Doğu Anadolu fayı. Her iki fay enerjisinin büyük bir kısmını boşalttı. Bu demektir önümüzdeki birkaç yüz sene içerisinde Türkiye’de çok büyük bir deprem olmayacak, en azından bu iki fay kuşağı boyunca. Bu bizim için ülkeyi depreme hazırlama açısından bir şans. İrili ufaklı başka yerlerde deprem olabilir, burada da küçük depremler olur ama Türkiye’nin en ağırlıklı fay zonları enerjiyi boşalttı. Bu bir imkan, bunu ilk kez söylüyorum bunu bütün Türkiye duysun" ifadelerini kullanmıştı.
İstanbul’da hasarın daha fazla olacağını belirten Prof. Dr. Naci Görür “İstanbul’da durum hiç iyi değil. Nasıl 3 gün önce ‘Maraş’tan endişe ediyoruz’ diye yazdıysam aynı şekilde İstanbul’dan endişe ediyorum. Bilimsel bütün araştırmalar, İstanbul’da zamanın gelmekte olduğunu gösteriyor. Aşağı yukarı 30 sene içerisinde depremin beklendiği söyleniyordu, 23 senesi geçtiğine göre büyük ölçüde yakınlaşmış demek istiyorum. Ancak Maraş depremi beklediğimiz Marmara depreminden daha büyük. İstanbul’da en fazla 7.5 bekliyoruz. İstanbul’da daha küçük deprem beklememize rağmen, İstanbul’da hasar Maraş’tan daha fazla olur. Diğer yandan Maraş’ta da hasarın epey fazla olacağını üzülerek tahmin ediyorum, inşallah yanılırım ama açıklanınca göreceğiz" demişti.
Afet Bakanlığı’nın kurulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Naci Görür sözlerine şöyle devam etmişti:
“Önce bir Afet Bakanlığı kurulacak. Bu bakanlık kurulduktan sonra, iyi bir bütçesi olacak, gerekli altyapı ve koordinasyonu yapılacak. 5 yıllık planlar ile deprem kuşaklarından başlanacak ve deprem kuşaklarındaki her kent deprem dirençli kentlere dönüştürülecek. Önce bir mikrobölgeleme çalışması yapılacak. Risk analizi yapılacak ondan sonra zarar azaltma çalışmaları yapılacak" Rojda ALTINTAŞ- Özgür KUMANOVALI / İSTANBUL, (DHA)