16.09.2024 - 16:31 | Son Güncellenme:
Mehmet İNAN-Yiğithan HÜYÜK/SUSURLUK (Balıkesir) (DHA)
CHP lideri Özgür Özel, şunları söyledi: “CHP'li belediye başkanları işini, görevini yapıyor ama bu millet bir tek belediye başkanlarına vazife vermedi. 2024’te bize vazife verdi. Ama 2023’te Sayın Erdoğan'a, Recep Tayyip Erdoğan'a vazife verdi. O geldiğinde sorunları bildiğini, çözeceğini söyledi.
Tabii temiz, dürüst bir kampanya yürütmek yerine bir karalama kampanyası yürüttüler. Hakaretlerle, iftiralarla maalesef bir grup seçmenin kafasını karıştırmak için çok gayret sarf ettiler. Ve insanlara şöyle dediler, ‘Açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin ama tehlike büyük, oyu bize vermelisin. Yoksa bayrağı indirecekler. Yoksa ezanı dindirecekler. Yoksa vatanı böldürecekler.’ Millet bütün zorluklarına rağmen, kimi de bunlara kanarak son bir kez oy verdi. Şimdi iki şey görünüyor. Vallahi ezanı dindirecekler diyorlardı, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler köyde eksik olan camiyi yapıyor. Kiminin açılışına gidiyorum kiminin temel atışına gidiyorum.
Milletvekillerimiz, müezzinlerin, imamların promosyon haklarını vermediler. Ben uğraşıyorum. Şimdi milletvekillerimiz uğraşıyor. Diyanet-Sen Sendikası, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yöneticiler gelip dosya veriyorlar, ‘Derdimizi siz söyleyince sesimiz duyuluyor’ diyorlar. Şu mübarek caminin müezzinin, bu caminin imamının hakkını savunmak da Cumhuriyet Halk Partisi'nin boynunun borcudur. Çünkü bu parti yüzyıl önce, diyorlar ya ‘Ezanı susturacaklar’, ey kendini bilmezler, ezanı susturmuştu Yunanlılar, susturmuştu Fransızlar, İtalyanlar, işgal kuvvetleri. Bu partiyi kuranlar, bu ezanı tekrar okuttular. ‘Vatanı böldürecek’ diyorlar. Hepimizin dedeleri kol kola, koyun koyuna yatıyor Conkbayırı’nda. Koyun koyuna yatıyor İnönü'de, Sakarya'da. Koyun koyuna yatıyorlar her tarafta. Burası Kuvayımilliye'nin kenti. İlk kurşunu atan da son kurşunu atan da Balıkesir'den, söylüyorum ki, CHP varken kimse bu vatanı bölemez.”
‘BENİM HÜDAPAR’A SÖZÜM YOK, MİKROP MİKROPTUR’
Eleştirilerini, anayasanın 4’üncü maddesine karşı olduklarını açıklayan HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu üzerinden sürdüren Özel, “Maalesef 3 oy uğruna, 5 oy uğruna olmadık işler yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Şimdi bedeli ödenmeye başlandı. Efendim, onunla ittifak, bununla ittifak. En güzel ittifak, bizim ittifak. Milletle yaptığımız ittifak. Türkiye ittifakı, ay yıldızlı al bayraktan renklerini alan Türkiye ittifakı. Ama bir tarafta Cumhur İttifakı var. Cumhur İttifakı'nın bileşenlerinden bir tanesi de HÜDAPAR. Kim Hüdapar? Hüdapar, ‘Kadınları sokak hayvanları gibi sahipsiz bırakmayın. Birine sahiplendirelim’ diyen HÜDAPAR. Kadının seçme seçilme hakkına karşı çıkan HÜDAPAR. Domuz bağcıları avukat tutup savunan, sonra partisine kaydeden ve onları Tayyip Erdoğan'la ittifak şartıyla affettiren HÜDAPAR. Şimdi çıkmış diyor ki; 'Anayasanın ilk 4 maddesine karşıyız' diyordu. Tüzüğünde yazıyor, programında yazıyor, seçim vaatlerinde yazıyor. Şimdi seçim zamanı susturdular. Ağzını kapattılar. ‘4 vekil al otur aşağı’ dediler. Seçimde sustu, şimdi konuşuyor. Diyor ki, ‘Biz anayasanın 4’üncü maddesine karşıyız.’ Neymiş 4’üncü maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nitelikleri, bayrağı, İstiklal Marşı ve başkentidir. Atatürk yapmış Ankara'yı başkent, Ankara’nın başkent olmasına karşılar. Şehit kanlarıyla sulanmış bayraktan alıyor renklerini bayrağımız, alıyor şehitten. Bayrağa karşılar. İstiklal Marşı yazılmış, hep bir ağızdan okuyoruz. İstiklal Marşı'na karşılar. Türkiye Cumhuriyeti diyoruz, cumhuriyete karşılar. Benim HÜDAPAR’a sözüm yok. Mikroba sen niye hastalık yapıyorsun diye hesap soramazsın. Mikrop mikroptur. Ama milliyetçi muhafazakarım diyenler, hele hele Tayyip Bey'in sağ kolunda HÜDAPAR, öbür kolunda Devlet Bahçeli var. Devlet Bahçeli'ye soruyorum. Sen bu HÜDAPAR’a ne diyorsun Devlet Bey? Kimler kimlerle beraber, kimler kimlerle beraber. O yüzden oy toplarken vatan, millet, bayrak, ezan deyip milli duyguları, dini duyguları sömürenler, milletin bayrağına, İstiklal Marşı'na karşı olanlara, Anıtkabir'in bulunduğu Ankara'nın başkenti olmasına karşı olanlara yüz veriyorlar, sırt sıvazlıyorlar. Artık takke düştü, kel göründü. Halep oradaysa arşın buradadır. Bu milletin birliğinin, beraberliğinin, bayrağının garantisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir” ifadelerini kullandı.
‘TARAFSIZ OLSA MECLİS’TE TARAFSIZ OLUR’
Gazze’de İsrail askerleri tarafından vurulan aktivist Ayşenur Ezgi Eygi’nin Didim’deki cenaze törenine değinen Özgür Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cenazeye 5 bakanla geldiler. Hepsinden Allah razı olsun. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Meclis Başkanı ile geldiler. Memnun olduk. Dedik ki birlik beraberlik olsun. Filistin için hep beraber duralım. Efendim bir baktık bir kürsü kurmuşlar. Kim konuşacak? Cumhurbaşkanı Yardımcısı. Ya başka kim? Meclis Başkanı. Başka? Başka yok. Bizim evladımız Türkiye'ye mal olmuş, bizim mücadelemiz Türkiye'nin mücadelesi olmuş. Bu beraberliği biz önemserken orada çıkıp siyaset yapmaya kalktılar. Burada ilçe örgütümüzün şahsında Didim örgütümüze selam olsun. O siyasetçiliğe, oradaki o siyasi cambazlığa izin vermediler. O kürsüyü oraya kurdurtmadılar. Ama bunlarda oyun biter mi? En içime dokunan o. Oturduk namazı kıldık, duamızı ettik. Tam cenazeyi, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, ‘Efendim sözü Meclis Başkanımıza vereyim’. Ben bunu önceden duydum, aradım, dedim ‘Böyle numaralara kalkmayın, haksızlık yapmayın. Şehit cenazesinde ikilik çıkartmayın. Tayyip Bey’in yaptığı gibi bir elinde tabut, bir elinde mikrofon siyaset yapmayın. Ayşenur Ezgi sol sosyalist düşüncede bir evladımızdır. Demiyoruz ki cenaze bizim, diyoruz ki hepimizin. Ama sen kim oluyorsun bunu yapıyorsun? Halledeceğim efendim, öyle yapacağız efendim. Din görevlisine oldubitti yaptırıp, alet edip oradan mikrofonu alıp 1 saat orada yine güya tarafsızmış gibi, tarafsız olsa Meclis’te tarafsız olur. Didim'de cenazede tarafsız, hepimiz adına beyefendi konuşacak, Ankara'ya gidince Tayyip Bey'in emrinden çıkmayacak. Olmaz olsun öyle tarafsızlık. Olmaz olsun. Sonra söyleyeceğimi söyledim. ‘Ayıp ettiniz’ dedim. ‘Yazık ettiniz’ dedim. ‘Bu yaptığınız gerçekten Filistin davasına sahip çıkmak değil’ dedim. Ve ‘Din görevlisini bu işe alet etme’ dedim. Hıh diyemediler, omzumuzu sevdiler, kalkıp gittiler. Ama ne oldu, kamu vicdanında mahkum oldular. Herkes, herkes Meclis Başkanı'nı ayıplıyor, o yapılanı işi ayıplıyor."
‘ÖNCE SİZİN İKTİDARINIZI YOLLAYACAĞIZ, SONRA SURİYELİLERİ GÖNDERECEĞİZ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın dün yaptığı Kocaeli ziyaretine değinen Özgür Özel, “Bilal Erdoğan, hafta sonu mesai yaptı. Gezdi, dolaştı, konuştu. Bakın, Bilal Erdoğan sahaya indiyse 2 şey vardır. Bir, AK Parti'de işler yolunda gitmiyordur. İki, sonuç beklediklerinden de kötü olacaktır emin olun. Nereden biliyorum, 2019 yerel seçimleri. Ekrem İmamoğlu birinci seçimi kazanmış, hazmedememişler ikinci seçime ülkeyi götürmüşler. Bilal Erdoğan Fatih'te geziyor. Bilal Erdoğan, Bakırköy'de, Bilal Erdoğan Eyüpsultan'da” diye konuştu.
Özgür Özel, Bila Erdoğan’ın Suriyelilerin suç oranının Türklere göre daha düşük olduğunu söylediğini belirterek, “Bilal Bey, sen Suriyelileri burada tut. Biz önce sizin iktidarınızı yollayacağız. Sonra da Suriyelileri memleketine yollayacağız” ifadelerini kullandı.
Bilal Erdoğan’ın 'EYT çok büyük bir hataydı. Muhalefet bize EYT'yi dayattı. Karşı çıkamadık, Emeklilikte Yaşa Takılanları emekli ettik, çok yanlış yaptık. Yattığı yerden para almak yok’ dediğini belirten Özel, “Bak sen, dünya kadar Suriyeli yattığı yerden para alacak buna alkış tutacaksın. Şurada işsiz güçsüz, 'Ya iş ver veremem yaşlandın, emekli olayım, olamazsın çok gençsin', insanlar perişan oluyordu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin gayretleriyle birer maaş bağlandı. O da 10 bin lira bağlandı” dedi.
'AK PARTİ'NİN AKBABALARINI ORADAN UZAKLAŞTIRACAĞIZ'
Susurluk'un ardından, Manyas Belediye Başkanı Ahmet Duru'yu makamında ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, burada gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kırşehir Seyfe Gölü'nde koruma alanının daraltılıp, altın arama alanı yapılmasını eleştiren Özel, "Maalesef büyük bir üzüntü içindeyiz. Hukukçu arkadaşlarımıza söyledik. Milletvekili arkadaşlarımızdan hukukçu olanlar ve partimizin hukukçuları, bu karara karşı hızlı bir hazırlık yapıyoruz. Bu Cumhurbaşkanı kararıyla ilişkin olarak, kapsamına bakarak, Anayasa Mahkemesi ve özellikle Danıştay'da, Bölge İdare Mahkemesi'nde hızlı bir aksiyon alacağız. Flamingoların gittiği yere akbabalar üşüşmeye kalkıyor. Seyfe Gölü, flamingolar için güvenli ve hem üreme hem konaklama alanıyken, orayı akbabalara, AK Parti'nin akbabalarına bırakmayacağız. Bunu hepsi bilsinler. Gölü koruyamadıkları gibi, oradaki kuş cennetini koruyamadıkları gibi, kendileri yüzünden yaşanan daralmayı, hemen koruma alanı dışına çıkarıp, orayı altın arama alanına çeviriyorlar. Burada gerçekten kötü niyetten fazlası var. Burada gerçek tarafsız bir mahkeme, bu kararı alanları, aldıranları, orada altın arayanları vatana ihanetle yargılamalı. Olacak bir iş değil. Biz var gücümüzle karşı çıkacağız. Ülkenin ana muhalefet partisi olmanın sorumluluğuyla takip edeceğiz. En kısa zamanda da bu konuda elimizden gelen tüm çabayı sarf ettiğimizi insanlar görecekler. Burası da kuş cenneti. Buradan, Manyas'tan Seyfe'ye bir selam gönderiyoruz ve oradaki akbabaları, AK Parti'nin akbabalarını oradan uzaklaştıracağız. Elimizden geleni yapacağız" dedi.
'TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'Nİ CHP'Lİ CUMHURBAŞKANI YÖNETECEK'
Manyas Belediyesi'nin balkonundan kendisini bekleyenlere seslenen Özgür Özel, "Zorlu bir seçim sürecinde yüzde 46 gibi bir oyla Manyas'ı yeniden Cumhuriyet Halk Partisi kazandı. Bunun önemli bir özelliği var. Bundan önce Manyas bizdeydi ama Büyükşehir bizde değildi. Büyükşehir olmayınca ve 2014'ten beri, Büyükşehir Yasası'nın, Büyükşehir'e verdiği yetkilerle ilçe belediyesinin imkan ve kabiliyetleri çok zayıftı. Halen zayıf ama Ahmet Akın'ın Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla, ilçe belediyesiyle uyumlu çalışmalarıyla işte şimdi kırsal mahallelerde, eski adıyla köylerde artık Manyas çok daha iyi hizmet alacak. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ama Manyas'ın sorunu, iktidarın Manyas'ı gözden çıkarmış olması. Burayı ikinci sınıf bir ilçe olarak görüyor olması. Maalesef Manyas'ın hem siyasi tercihlerinden dolayı hem de iktidarın bakış açısından dolayı buraya bir ihmal etme, bir hor görme anlayışı var. Biz bunu büyükşehir belediyesi yetkileri dahilinde elimizden geldiği kadar açacağız. Burada nüfus 18-19 bin. Bandırma'da yaşıyor, elli bin tane Manyaslı. Manyas devamlı dışarıya göç veriyor. Oysaki burasının bir cazibe merkezi haline gelmesi lazım. Kuş Cenneti var, aynı ismi taşıyor. Sınırlarımızın dışında ve bundan yerli turizm anlamında da uluslararası turizm anlamında da istifade edemiyoruz. Ama şuna inanıyorum. Yapılacak ilk seçimlerde artık Manyas yerelde nasıl uzun yıllardır CHP'den vazgeçmediyse, başkalarına inat o Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki tutumunu sürdürüp Büyükşehir'i de Cumhuriyet Halk Partili yaptıysak, bundan sonraki ilk seçimlerde de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni de bir Cumhuriyet Halk Partili cumhurbaşkanı yönetecek" diye konuştu.
‘BUGÜN İKTİDARA DÜNDEN DAHA YAKINIZ’
CHP'nin anketlerde birinci parti olduğunu söyleyen Özel, "Bundan sonraki süreçte her gün biraz daha heyecanlıyız. Çünkü bugünün dünden farkı ne? Bugün iktidara dünden daha yakınız. Yarının bugünden güzelliğine yarın daha da yakın olacağız. Her gün bir bir iktidar yürüyüşümüz adım adım, gün gün ilerliyor. Parti kurulduğu gün Türkiye'nin birinci partisiydi. Son seçimlerde Türkiye'nin birinci partisi oldu. Bütün anketlerde Türkiye'nin birinci partisi. Göreceksiniz nasıl geçen seçim söz verdim kurultayda, dedim ki, ‘Ecevit'in yaptığı gibi 70’lerde girdiği iki yerel iki genel seçimden partiyi birinci parti çıkardı’. İlk yerel seçim bitti. Dediğim gibi gece 12.30’da çıktık partiyi gösterdik, söz verdiğimiz gibi ışıklar ışıl ışıl yanıyordu. Sabaha kadar bu partinin 973 ilçesinde ışıklar yandı. Gelecek seçimde de sabaha kadar o ışıklar yanacak. Cumhuriyet Halk Partisi gelecek seçimlerde de Türkiye'nin birinci partisi olacak. Buna yürekten inanıyorum. Hepinizin inanmasını istiyorum. Bunun önüne kim engel olabilir? Vallahi ne Tayyip Bey olabilir, ne Devlet Bey olabilir, ne geçmişleri karanlık, bugün söyledikleri bulanık, anayasanın ilk 4 maddesine karşı çıkan HÜDAPAR'lı, geçmişin Hizbullahçı domuz bağcıları olabilir" ifadelerini kullandı.
'SORUN ÇIKARANLA BENİM SORUNUM VAR'
Partililere birlik ve beraberlik çağrısı yapan Özgür Özel, "Bu yol yürüyüşümüze engel olamazlar. Bizim yol yürüyüşümüzde bize zorluk çıkaracak şey, Cumhuriyet Halk Partililerin birbiriyle iyi geçinmemesi olur. Sözüm meclisten dışarı, meydandan dışarı ama ilçeyle belediye, ilçeyle il, ilçe belediyesiyle büyükşehir, etle tırnak gibi, bir elmanın iki yarısı gibi olacak. Sorun çıkaranla benim sorunum var. Sorun çıkarmayan başımın üstünde. Çünkü hep birlikte bir tane sorumluluğumuz var, bu partiyi iktidar yapmak. Onu yapana kadar çalışacağız hep birlikte. Yaptıktan sonra duracak mıyız, hayır" dedi.
'SENEYE KASIMDA ERKEN SEÇİMDEN KAÇAMAZLAR'
Enflasyon rakamlarını eleştiren ve 2025 Kasım'da erken seçim olacağını öne süren Özel, şöyle konuştu:
"Bakın Tayyip Bey, 2017'de dedi ki, ‘Enflasyonun tek haneye indireceğim’. Aldı, yüzde 12’deki enflasyonu kendi hesabıyla yüzde 68’lere çıkardı. ‘Büyük krizler sonucunda, enkaz devraldım’ diyordu. Ecevit, 29’da verdi. Bugün enflasyon 59. Yüzde 85’leri gördü. TÜİK'e göre gördü. Tayyip'i Üzmeyen İstatistik Kurumu’nun baş harfleri. Gerçekte yüzde 125 enflasyonları gördü. Enflasyonu düşürmek de, maaşları yükseltmek de, fiyatları düşürmek de, sizin alım gücünüzü artırmak da, emekliyi insanca bir emeklilikte yaşatmak da asgari ücrete evrensel standartlarda bir kazanç getirecek maaş haline getirmek de, ürünlere en uygun taban fiyatı vermek de, şeker fabrikalarından tutun, bunların göz diktiği bütün varlıkları korumak da, bu devletin yapması gereken her şeyi yapmasını, vatandaşına sahip çıkmasını, bu ülkenin zengin bir ülke haline gelmesini sağlamak da Cumhuriyet Halk Partisi'nin boynunun borcudur. Çünkü bütün dertlerin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi. Bunun için birbirinize sahip çıkın. Buraya gelenler kadar, gelmeyenler bizim için kıymetlidir. AK Parti'liyi, MHP'liyi kenarda dışarıda bırakmayın. Onlar da bıktı, bıçak kemiğe dayandı. Artık oy vermeyecekler. Bir kısmı vermedi, bize verdi. Hepiniz biliyorsunuz. Bir kısmı sandığa gitmedi. Ama yıldı hepsi, yıldı. Kimse fakirliğe oy vermez. Kimse yoksulluğa, işsizliğe oy vermez. O insanlara hep birlikte sahip çıkacağız ama itmeyin, koluna girin. 'Biz iktidar olduk mu, kimseyle derdimiz yok. Teminatı benim komşu' deyin. ‘Uzak durma’ deyin. Geleni partiye getirin, gelmeyeni evinde ziyaret edin. Tarlasında ziyaret edin. Kahvede yanına oturun. Domino oynarken onu izleyin. Ama ikna edin ve artık bu iktidardan kaçışı hızla devam ettirelim. Bu gidişle olursa 1 seneyi geçmeden, 1 seneyi biraz geçe seneye kasımda bir erken seçimden kaçamazlar."