13.10.2022 - 10:56 | Son Güncellenme:
Yusuf ÇINAR/ ÇORUM (DHA)
Olay, 7 Ocak'ta Ulukavak Mahallesi, Sakarya 3'üncü Sokak'ta meydana geldi. Park halindeki 19 AAB 163 plakalı otomobilinin altına, iddiaya göre, düzenek yerleştirildiğini fark eden Hatun Demir, polise bildirdi. İhbarla bölgeye trafik, asayiş ve bomba imha ekipleri sevk edildi. İncelemede, otomobile bomba düzeneği yerleştirildiği tespit edildi. Çevrede güvenlik önlemi alan ekipler, bölgedekileri uzaklaştırdı. Bomba imha uzmanlarınca bomba düzeneği güvenli alana alınarak, fünye ile patlatıldı. Patlama sırasında 3 araçta da hasar oluştu. İncelemede, bomba düzeneğinin üzerinde pil ve bazı parça ile aparatlar bulundu. Parçalar incelenmek için polis merkezine götürüldü. Hatun Demir'in de şikayeti ile geniş çaplı soruşturma başlatıldı. Hatun Demir'in dini nikahla birlikte yaşayıp ayrıldığı, bomba düzeneğini otomobile yerleştirdiği iddia edilen Kadir Karadağ ile yardım ettiği öne sürülen Şükrü Gül, mahkemece tutuklandı.
HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR
Kadir Karadağ ile Şükrü Gül hakkında 'kasten öldürmeye teşebbüs' ve 'tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme' suçlarından 23'er yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Tutuklu sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanıkların yanı sıra taraf avukatları ve Hatun Demir katıldı.
'KENDİSİNİ ÇOK SEVİYORUM'
Kadir Karadağ, savunmasında, “Hatun Demir ile 10 yıl beraber yaşadık. Ben kendisini çok seviyordum. Ona olan sevgim yüzünden gözüm kör oldu, diyebilirim. Bunun adına siz ne derseniz deyin. Çocuğunu üniversitede ben okuttum, kendisine sıfır bir araba aldım, geçimini ben sağladım sonra aramızda sorunlar çıkmaya başlayınca ben kendisinden senet istedim, o da çalışıp bana borcunu ödeyebileceğini söyledi. Yine de borcuna karşılık 4 bin TL’lik iki senet aldım. Çünkü aramız onunla bozuluyordu. 2018 yılında anlaşmazlıklarımız daha da arttı ve 2020 yılında iş için il dışına çıktığımda, Hatun Demir’in evimizde ortak kullandığımız eşyalarımızı alıp evden gittiğini gördüm" dedi.
'KELEPÇENİN PARÇASINI EVİNE BIRAKIP BULUŞMA YERİMİZE GELİYORDU'
Daha sonra bir araya geldiklerini anlatan Karadağ, "Hatun Demir ile zaman zaman bir araya geliyorduk. Benden şikayetçi olduğu için ayağıma elektronik takip kelepçesi takılmıştı. Hatun, kelepçenin parçası olan ve kendisinde bulunan aleti evine bırakıp buluşma yerimize geliyordu. Zaman zaman da kendisine şikayetlerinden vazgeçmesini söylüyordum, bir süre sonra da vazgeçmişti. Ancak ben de elektronik kelepçe halen duruyordu. Bir süre sonra da aracının altında bomba düzeneği bulunmuş, söz konusu bulunan bomba ile benim hiçbir alakam yoktur, o aracın altına bombayı ben koymadım veya koydurmadım, benimle birlikte tutuklu bulunan Şükrü Gül’e bahse konu bombayı ben hazırlatmadım, Şükrü çalışanımdır, ara sıra Hatun Demir’i kontrol ettirdiğim doğrudur. Ne benim ne de yanımda çalışan Şükrü’nün bu olayla ilgisi yoktur. Beratımı istiyorum” diye konuştu.
Kadir Karadağ’a yardım ettiği öne sürülen Şükrü Gül ise savunmasında, “Aracın altında bulunan bomba düzeneği ile ilgili hiçbir ilgim yok, üzerime atılan suçlamaları asla kabul etmiyorum. Bu düzeneği aracın altına ben yerleştirmedim, Kadir Karadağ, Hatun Demir’i çok seviyordu. 'Zaman zaman evde olup olmadığını kontrol et' dediği için gidip geliyordum. Ben böyle bir şey yapmadım, Kadir bey Hatun Demir’in arabasının altına bomba düzeneği koydurmuş olabileceğini de düşünmüyorum” dedi.
'BANA, ÇOK KÖTÜ ŞEYLER OLACAK, DİYORDU'
Her 2 kişiden de şikayetçi olduğunu söyleyen Hatun Demir, Kadir Karadağ ile 2015 yılında yaşamaya başladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Kadir ile resmi nikahımız yoktu. 2020 yılı Eylül ayında da ayrıldık ve bir daha bir araya gelmedik, O dönemlerde Kadir’in beni darbettiği günler olmuştur. Evin eşyalarını ve benim cep telefonumu kırdığı için bana telefon alacağını söyleyerek iki senet imzalattı. Senetleri boş alıp kendisi doldurdu. Bana 'Bak çok kötü şeyler olacak' diyordu. Bir iki gün geçtikten sonra da bana birisi tüfekle ateş açıp yaraladı. Ben o dönem Çorum’u terk etmiştim, aracıma takip cihazı yerleştirmiş ya da takip etmiş olabilir. Sinop’ta beni buldu. Ben kendisinden korktuğum içinde onunla birlikte Çorum’a geri döndüm, elektronik kelepçe taktığım dönemde de yine beni arayıp tehdit ediyordu. Beni annemle çocuklarımla korkutuyordu. Birkaç defa elektronik kelepçenin bana verilen kısmını evde bırakıp Kadir ile buluştuğum doğrudur. Ben bunları ondan korktuğum için yaptım, Aracımda bomba düzeneği bulunduğunda aracımı hiç kimseye vermedim. Kadir'le cezaevindeyken görüntülü ve sesli olarak görüşmüşlüğüm vardır. Kadir’in ya da bir başkasının aracıma bomba düzeneği koyduğunu gözümle görmedim, benim husumetlim ya da düşmanım yoktur. İkisinden de şikayetçiyim.”
Mahkeme heyeti, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
Hatun Demir ise mahkeme çıkışında "Adalet neyse o, söyleyeceğim bir şey yok. Suçluysa cezasını çeksin, suçsuz ise çekmesin benim kimseyle zorum kimseyle iddiam yok" dedi.