14.08.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
AYKUT YILMAZ / Ankara
Tüm engel gruplarında olduğu gibi otizmde de en önemli aşamanın erken tanı olduğunu kaydeden bakanlık, otizmli çocuklarda beslenme problemlerinin de yaygın olarak görüldüğüne dikkat çekti. Rehberde, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocuklarda beslenme sorunlarının yüzde 90 oranında görüldüğü belirtilerek, duyusal hassasiyet ve rutinde ısrar nedeniyle seçici beslenmenin bu bireylerde sık olarak ortaya çıktığı kaydedildi. Besin seçiciliğinin, tek bir besinin çok sık tüketilmesi, tüketilen besinlerin sınırlandırılması, reddedilen besinleri içeren bir beslenme alışkanlığı olarak tanımlanan rehberde, “Bu çocuklar, belirli sıcaklık, renk, şekil gerektiren besinlere karşı özel beslenme davranışları gösterebiliyorlar. Yapılan bazı çalışmalar katılımcıların sebze, meyve, süt, protein ve nişasta alımları değerlendirilirken, anne babalarına kıyasla bu besin ve besin ögelerini çocukların çok az tükettikleri gösteriyor” denildi.
Anne babalara uyarılar
Otizmli çocukların besin seçiciliği ve besin kısıtlamalarının, beslenme durumlarının bozulmasına, böylece büyümelerinin olumsuz etkilenmesine neden olabileceği belirtilen rehberde, anne ve babalara şu uyarılarda bulunuldu: “Gastrointestinal Sistemi (GİS), vücudun çiğneme, sindirim, emilim ve boşaltım işlemlerinin meydana geldiği ağızdan anüse kadar olan bölümü kapsar. Otizmli çocuklarda bu sistemde sorunlar görülüyor. Sorunların ortadan kaldırılması için öncelikle besin alerjisi olabilecek besinler saptanmalı. Çocukta sınırlı bir besin repertuvarı varsa belli besinleri çok sık tüketiyorsa, önemli davranışsal sorunları varsa (tercih etmediği besinler sunulduğunda ağlama, masadan kalkma, öğürme, agresif hareketler sergileme ve kusma durumları varsa) ‘besin seçiciliği’ mevcut demektir. Ana besin grupları içeren besinlerin detaylı incelenmesiyle besin repertuvarının (meyve, sebze, et, kurubaklagil, süt ve ürünleri, tahıllar) değerlendirilmesi gerekir. Alternatif tedavi yaklaşımlarının belirlenmesi için hekime ve diyetisyene danışılması olumlu sonuçlar verebilir.”