22.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Çiğdem Yılmaz / İSTANBUL
Adnan Oktar yapılanmasında 16 yıl görev alan ve 8 ay önce örgütten ayrılan eski mürit Ö.M. soruşturma kapsamında Oktar grubundan şikâyetçi olan isimlerden biri. Kamuoyunda “Adnan Hoca” olarak bilinen Adnan Oktar grubunun içinde 16 yıl bulunan ve grubun iş insanları ve lobi faaliyetlerinden sorumlu olan eski mürit Ö.M. FETÖ’den aranan ve yargılanan bazı isimlerin 17-25 Aralık öncesi ve sonrasında Oktar’ı ziyaret ettiklerini ve Oktar yapılanmasının FETÖ tarafından korunduğunu söyledi.
‘Beni tehdit ettiler’
Ö.M. 20 yaşında bir arkadaşının aracılığıyla yapı ile tanıştığını ve bu yapıya girdikten 10 yıl sonra da bu yapıdan kurtulmak için beş yıl mücadele verdiğini belirterek, sekiz ay önce örgütten ayrıldığını ve uzun yıllar yapı içinde Adnan Oktar’a en yakın isimlerden biri olduğu ifade etti.
Ö.M.’nin iddiasına göre yapı doğrudan FETÖ ile bağlantılıydı ve kamuoyunun da yakından tanığı birçok isim Adnan Oktar ve yapı içindeki diğer sorumlularla temas içerisindeydi. Adnan Oktar yapısıyla ilgili iddialarını Milliyet’e aktaran Ö.M. şunları anlattı:
“Bazı şeyler dışarıdan bakıldığında çok basit görünebilir ama öyle değil. Bu örgütün nasıl bir yapıya sahip olduğunu hemen anlamanız mümkün değil. Zamanla aslında nasıl da pislik bir örgütün içinde yer aldığını anlıyorsunuz. Ben 10’uncu yılımda Adnan Oktar’ın nasıl bir manyak olduğunu anladım ve bu örgütten artık kurtulmak gerektiğini düşündüm. Ayrılmak için çok uğraştım ama öyle hemen ayrıl denince ayrılamıyor insan. Örgüt içerisindeki işleyiş o kadar farklı ki, anlatılmaz yaşanır. Anlatsam da anlaşılabilecek bir durum değil. Beş yıllık bir mücadelenin sonunda örgütten ayrılabildim. Ama beni rahat bırakmadılar, annemle tehdit edildim, annemin adına siteler açıldı, annemle ilgili asılsız iddialar ortaya atıldı. Örgüt içerindeyken kazandığım bütün paramı kaybettim.”
‘FETÖ sorumlusu’
Ö.M. FETÖ’nün mülkiye yapılanması davasında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun da yapı içindeki üyelerle görüştüğünü iddia ederek şunları söyledi: “17-25 Aralık öncesi Hüseyin Avni Mutlu, örgütün FETÖ ve dış işlerinden sorumlu olan Ferit Erdem Rahvancı ile sürekli ofisinde görüşüyordu. Bir vali neden, Adnan Oktar’ın yanında çalıştığını bildiği halde bir adamla bir araya gelir? Hüseyin Avni Mutlu en az 50 defa bu ofise gelmiştir. Ne konuştuklarına dair bilgi sahibi değilim fakat Erdem örgütün FETÖ sorumlusuydu ve büyük olasılıkla da bundan dolayı sürekli bir araya geliyorlardı.”
‘ByLock kullanıcısı’
FETÖ tutuklusu Mehmet Baransu, FETÖ’den yargılanan kapatılan Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç ve FETÖ yöneticiliği suçundan aranan firari Tuncay Opçin’in de 17-25 Aralık’tan sonra düzenli olarak Adnan Oktar’ı ziyaret ettiğini öne süren eski mürit Ö.M. “Bu ziyaretlerini bunlar yıllardır yapıyor ve Adnan Oktar bunları villasında ağırlıyordu. 17-25 Aralık’tan sonra ise bu ziyaretler daha sıklaştı. Bir de bugün tutuklanan kadınlardan birinin de ByLock kullanıcısı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten bir iki güne bu da ortaya çıkacaktır. Bu iki örgütün biriyle bağlantısı olmazsa, FETÖ denilen örgüt devletin her noktasına girmişken, neden TV’de kadın oynatan Adnan Oktar’a şimdiye kadar bir şey yapmadı” dedi.
Eski valiyle burada görüştü
Savcılığın sevk yazısında da eski vali Hüseyin Avni Mutlu’nun Ferit Erdem Rahvancı’yla görüştüğü tespiti yer aldı. Sevk yazısında; şüpheli Didem Rahvancı’nın kardeşi olan ve örgütün kardeşler grubunda yer alan Ferit Erdem Rahvancı’nın, eski vali Mutlu’yla Ortaköy Portakal yokuşundaki Rubbit firmasında defalarca görüşerek aradaki organik bağı sağladığı şikayetçi ifadelerine dayandırılarak yer verildi.
‘Yargıtay’da dosyayı FETÖ’cüler kapattı’
Ö.M. diğer bir iddiasını ise şöyle aktardı: “Benim de örgütün içinde yer aldığım 2007 yılında Adnan Oktar hakkında İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü çok büyük bir dosya hazırladı. 6-7 gizli tanık, Adli Tıp raporları her şey vardı. Fakat operasyondan vazgeçildi ve dosya açık soruşturmaya döndü. Açık soruşturma sonucunda da Adnan Oktar’ın 10 yıl ceza yiyeceği kesinken, dosya Yargıtay’a gitti ve bir gün içerisinde dosya incelenmeden takipsizlik kararı verildi. Bu kararları verenlerin hepsi de FETÖ’den alındı. Yani Oktar’a takipsizlik verenler de FETÖ’den yargılanıyor. Savcı Fikret Seçen de bunlardan biriydi.”