19.05.2014 - 09:55 | Son Güncellenme:
Soma’daki maden faciasında arama-kurtarma çalışmaları tamamlandı. Ancak tartışmalar bitmiyor. Ekibiyle birlikte arama - kurtarma çalışmalarına katılan AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, faciayla ilgili Habertürk’e açıklamalarda bulundu. Mahruki, “İlk bir saatte üst üste kritik hatalar yapılmasa 300 insanımızı kaybetmezdik” dedi.
Soma’daki kurtarma çalışmalarına nasıl dahil oldunuz?
Normalde nükleer, biyolojik, kimyasal saldırılarda ve maden kazalarında yetkinliğimiz yok ama maden kazalarında destek ekibi olarak gidiyoruz. Madende arama kurtarma çok özel bir alan. Eğitimi, ekipmanı, tecrübesi sadece madencilerde var. Bu olayda da asıl işi maden arama kurtarmacılar yaptı. Biz de Manisa ve İzmir’den 20 kişiyle destek ekip olarak çalıştık.
MADEN OCAĞINDAN YENİ GÖRÜNTÜLER
AKUT ekipleri madene inmedi mi?
Tecrübeli elemanlarımızdan bir kısmı girdi, galerilerde çalıştı. 28 kişinin çıkarılmasına nezaret ettik. Karbonmonoksit seviyesinin yükseldiği bilgisi gelince bizim ekipler çıktı. Normalleşme sağlanınca madenciler kendi teçhizatlarıyla devam etti.
Arama kurtarma çalışmaları yeterli miydi? Doğru müdahale edildi mi?
Maden kazalarında işin doğrusu nasıl yapılır bilmiyorum ama personel buna hazırlıklı olmadığı için başından itibaren kaos vardı. Üst üste yanlışlar yapıldığı için bu kadar büyük bir facia yaşandı.
Neydi o yanlışlar?
Onu bilirkişiler madene girdikten sonra tespit edecektir. İlk bir saatte üst üste kritik hatalar yapılmasa 300 insanımızı kaybetmezdik. En büyük problem etkin çalışan acil durum yönetim sisteminin olmamasıydı. İşçisinden amirine herkesin böyle olağanüstü bir durum olduğunda hangi adımları atması gerektiğini bilmesi gerekir. Böyle bir prosedürden personelin haberdar olmadığı anlaşıldı.
Arama kurtarmada hata mı yapıldı yani?
Hayır, büyük ihtimalle ilk anlarda olan olmuştu zaten, karbonmonoksitten bahsediyoruz… Sonraki süreçte, kurtarma operasyonunda eksik vardı demek doğru olmaz. Kurtarma ekibi madene vardıktan sonra elinden geleni en doğru şekilde yaptı. Bizi ve diğer sivil toplum kuruluşlarını da çalıştırdılar.
Gerekli teknoloji kullanıldı mı? Karbonmonoksit seviyesi yüksek olsa bile özel maske ve ekipmanla içeri girilemez miydi?
Bu benim uzman olduğum bir alan değil ama asıl sorun Türkiye’deki maden işletmeciliğinin dünya standartlarında yapılmıyor olması. ILO’nun 176 sayılı sözleşmesi imzalanmadığı için Türkiye’deki maden işçileri Afganistan ve Pakistan’daki maden işçilerinin çalıştığı standartlarda çalışıyor. Maden emekçilerini en üst seviyede güvenliğini sağlayan bu yönergeyi tüm gelişmiş ülkeler imzalıyor. Bu işletmeciye maliyet getirdiği için imzalamaktan kaçınıyorlar. Madencinin kıyafetinden tutun, maskesine ve çalışma şekline, havalandırma ve haberleşme standardına kadar her şeyin bir standardı var. İmzalansaydı bu faciayı yaşamayacaktık.
KURTARMA ÇALIŞMALARINDAN GÖRÜNTÜLER
Kurtarma çalışmalarını aksatan özel bir durum oldu mu?
Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın veya bakanların gelmesinin aşağıda kurtarılmayı bekleyenlere hiçbir faydası yok. Acil durumda krizi çözmeye odaklanmışken bu tür formaliteler kurtarma operasyonunu yavaşlatıyor.
AKUT bundan sonra bu tür kazalara yönelik açılımlar yapacak mı?
Aramızda tartışıyoruz. Madenlere yakın bölgelerdeki ekiplerimize temel eğitim vermeyi düşünüyoruz ama genel anlamda AKUT’a maden arama kurtarma yapısı getireceğimizi sanmıyorum.