03.08.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
MERİÇ TAFOLAR
2. Dünya Savaşı sırasında bini aşkın Musevi’yi Nazi soykırımından korumak için takındığı tavır filmlere konu olan Alman sanayici Oskar Schindler ve Musevi muhasebecisi Itzhak Stern’in hikayesi, 2013’ün Türkiye’sinde siyasi tutuklulara ilham kaynağı oldu. Yaklaşık iki yıldır cezaevlerindeki hak ihlallerini inceleyen CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir’e, geçtiğimiz günlerde ziyaret ettikleri Sincan F Tipi Cezaevi’nde, Gezi tutukluları, “Listeniz Schindler’in listesi gibi. O listeye girenler kurtuluyor” dedi. Bu sözlerin ardından heyetin Metris ve Sincan’da ziyaret ederek yaşadığı hukuksuzlukları gündeme taşıdığı 36 Gezi tutuklusundan 30’u tahliye edildi.
Bu yaşananların ardından Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerinden çağrı aldıklarını belirten Özel, tutuklulardan gelen “Schindler’in Listesi” benzetmesine şaşırdıklarını belirterek, tutukluların Ağbaba’ya sanayici olduğu için “Oskar Schindler”, kendisine de gözlüklü olduğu için “Itzhak Stern” dediklerini anlattı. CHP’lilerin raporlarının ardından 5 çocuk sahibi bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek’in de aralarında bulunduğu 30 kişi tahliye edilince, Türkiye’nin dört bir yanından, “Bizi de ziyaret edin” çağrısı aldıklarını anlatan Özel, Ramazan Bayramı’nın ardından İzmir, Hatay ve Mersin’deki Gezi Parkı tutuklularını ziyaret edeceklerini belirtti.
Ziyaret ve tahliye
Özel, “Bunu uğura bağlamıyoruz, politik tutuklamalar çok ciddi hukuksuzları barındırıyor. Biz gidince insan hikayeleri ve hukuksuzluklar kamuoyunun gündemine geliyor. Kamuda oluşan duyarlılıkla tutuklamanın hukuksuz olduğunu bilen hukuk insanları da bu isimleri tahliye etmek zorunda kalıyor. Cezaevlerinde çok hazin insan hikayeleri var. Bunların tamamı siyasi tutuklamalar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Tutuklayan sensin, deliller aynı. 1 ay önce tahliye etmeyen özgürlük hâkimi, bizim ziyaretimizin ardından tutukluları tahliye etmek durumunda kalıyor” ifadelerini kullandı.
Ağbaba ise, “Mahkumların tutuklanma gerekçeleri gözdağı vermek, aslında tutuklanacak hiçbir şeyleri yok. Hükümetin sesine orantılı bir tepki veriyorlar” diye konuştu.
Dosyaları kabarık
Cezaevi ziyaretlerine ilişkin, “Hasta Mahpuslar Raporu” ve “Tutuklu Gazeteciler Raporu” adı altında iki ana rapor hazırlayan ve diğer ziyaretlerini de tek tek mini rapor haline getirerek, kamuoyunun gündemine getiren CHP’li heyetin, bugüne kadar ziyaret ettiği, haksızlıklarını dile getirdiği tutuklulardan önemli bir bölümü ya tahliye oldu ya da beraat etti.
Heyet üyelerinin Pozantı Cezaevi raporlarının ardından cezaevi kapatıldı, tutuklulardan bir kısmı tahliye edildi, bir kısmı ise başka cezaevine nakledildi.
RedHack davasında yargılanan 3 tutuklu, Hopa davasından yargılanan tutuklu öğrenciler, KCK davası kapsamında tutuklanan tıp öğrencileri, MKP davası kapsamında yargılanan tutuklu öğrenciler, KCK ve DHKP/C davalarından ayrı ayrı yargılanan KESK yöneticileri, Askeri Casusluk davasından yargılanan 6 askeri personel, Erasmus programıyla Fransa’dan Türkiye’ye geldikten sonra Grup Yorum bileti sattığı gerekçesiyle tutuklanan Sevil Sevimli de heyetin raporlarının ardından tahliye edilen isimler arasında dikkati çekiyor.
Oscar ödüllü Schindler’in Listesi filminden bir sahne
Oskar Schindler kimdir?
Yaşamı yazar Thomas Keneally’nin Booker ödüllü “Schindler’s Ark” adlı kitabına ve bu kitaptan uyarlanan Steven Spielberg’ün 1993 yılında çektiği “Schindler’in Listesi” filmine konu olan Oskar Schindler, 2. Dünya Savaşı’nda Alman bir işadamıydı. Polonya ve günümüzün Çek Cumhuriyeti’nde fabrikaları vardı. Schindler, savaş sırasında 1.200’e yakın Yahudi’yi bu fabrikalarda çalıştırarak onların Yahudi soykırımından kurtulmasını sağladı. 1939’da Nazi Partisi’ne katılan Schindler, Nazi Almanyası’nın aryanlaştırma politikası dahilinde Yahudi endüstrici Nathan Wurzel’in fabrikasının sahibi oldu. Yahudi muhasebecisi Itzhak Stern’in yardımıyla Yahudileri fabrikasında çalıştırmaya başladı. Yahudilere uygulanan şiddet karşısında dehşete düşen Schindler, Nazi subaylarıyla kurduğu ilişkiler sayesinde pek çok Yahudi’nin toplama kamplarına gönderilmesine engel oldu. Mesela birçok vasıfsız işçilerin aslında fabrika için önemli olduğunu iddia ederek onların zarar görmesini engelledi. Schindler’in ayrıca pek çok çocuğu gettodan kaçırarak, Nazilerden saklamaları için Polonyalı rahibelere teslim ettiği de biliniyor. Tüm işçilerini parasal sorunları düşünmeden korumaya çalıştı. Savaşın sonunda tüm servetini kaybeden Schindler, 1974’te öldü ve vasiyeti gereği Kudüs’e gömüldü. Schindler, İsrail’deki Yahudi Soykırımı kurbanlarına adanmış anıtta, Nazi Partisi üyesi olup da ismi yer alan tek kişi.
Kültür Sanat Servisi