31.03.2025 - 10:22 | Son Güncellenme:
AA
MHP lideri Bahçeli, Türkgün gazetesinde yayımlanan yazısında, Terörsüz Türkiye hedefi ve gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Terörsüz Türkiye" hedefinin gerçeğe dönüşmek üzere olduğunu aktaran Bahçeli, yazısında, "Türkiye, milli birliğin tahkim olduğu, barış ve huzurun kalıcılaşacağı bir döneme girdi. Ülkede, yeni bir siyasi ve toplumsal hayat oluşmakta. Herkesi Türkiye'nin kutlu geleceğini birlikte inşa etmeye çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, İmralı'nın 27 Şubat'ta DEM Parti heyeti aracılığı ile yaptığı, terör örgütü PKK'ya tüm bileşenleriyle silah bırakma ve kendisini feshetme çağrısının tarihi bir dönüm noktası olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Milletimiz umutlu bir bekleyiş içerisindedir. Bu beklentiyi hüsrana değil sevince dönüştürmek elimizdedir. Neyi nasıl yaparsak milletimizin hayrına olur düşüncesiyle hareket etmek durumundayız. Yol haritamızı bu doğrultuda hukuk, ahlak ve demokratik siyaset çerçevesinde belirleyip iyi niyetle uygulamalıyız. O takdirde yeni bir Türkiye ile güvenlikli, huzurlu yeni bir hayatla buluşmamız mümkün olabilecektir. Terörsüz Türkiye demokrasinin daha güçlendiği bir Türkiye olacaktır. Yeni bir dünya düzeninin şekillendiği dönemde bu gelişmeyi Türkiye için bir fırsata dönüştürmek mümkündür. Elbet terörsüz Türkiye'den rahatsızlık duyanlar da devrededir. Terörden, terörün kanlı elinden, bölücülük melanetinden çıkar devşiren odaklar süreci enfekte etmenin yarışındadır. O sebeple barış ve huzurun inşasında herkese sorumluluk düşmektedir. Bu kapsamda gecikmemek, geciktirmemek ve sahip çıkmak öncelikli meseledir."
"KARARLI TAVIR GÖSTERİLMELİ"
Hedefin gerçekleştirilmesi için dezenformasyonlara, tahriklere, yalan ve iftiralara kulak asmadan kararlı bir tavır gösterilmesi gerektiğine işaret eden Bahçeli, toplumsal barışın güçlendirilmesi ve kutuplaşmanın azaltılması için siyasi aktörlerin kapsayıcı bir dil kullanmasının zorunlu olduğuna dikkati çekti.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Kullanılacak dilin devletimizin bekasından, milli birlik ve beraberlikten, huzur ve barıştan yana olması tahrikleri boşa çıkaracaktır. İhtiyacımız çatışmacı değil uzlaşmacı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici, kavgacı değil barışçı, ötekileştirici değil kucaklayıcı, bölen değil birleştiren, kaostan değil huzurdan beslenen bir anlayışa, Türkiye'yi ve Türk milletini geleceğe birlikte taşıma iradesinedir. Takdirle ifade etmek gerekir ki TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin ve siyasetin büyük bir ekseriyeti toplumsal uzlaşmaya dönük mutabakattan yanadır. Terörsüz Türkiye, Türkiye'nin barış içerisinde yeni bir siyasi ve sosyal yaşama kavuşmasına, böylesi bir sorunu çözdüğü için demokratik siyaset kurumuna toplumun duyduğu itimadın artmasına vesile olacaktır. Kuşkusuz büyük değişimler fırsatlarla birlikte riskleri de içermekte bu nedenle birçok dinamiğin dikkatli yönetilmesini zaruri kılmaktadır. Bu kapsamda öncelikle İmralı'nın çağrısında yer aldığı üzere silahlar bırakılmalı, süratle kongreyi toplayıp PKK'nın tüm bileşenleriyle tasfiye edilme kararı hayata geçirilmelidir. Türkiye için tarihi bir fırsat olan PKK'nın silah bırakması ve fesih sürecinin uzun vadeli beklenen başarıya ulaşması için siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan yeni atılımlar ve kapsamlı reformlarla milli birliğimiz daha da güçlendirilmeli, toplumsal uzlaşı, adalet ve eşitlik esas olmalıdır."
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle, anti demokratik süreçlerin, muhtıra ve darbeler dönemlerinin kapandığını, Türkiye'nin prangalarını söküp attığını ifade eden Bahçeli, Türkiye'nin milli ve manevi değerlerinin ortak payda olarak kabul edildiği bir siyaset anlayışının hakim kılınmasını önemli bulduklarını vurguladı.
"YENİ BİR ANAYASA İLE DARBE KALINTILARI TAMAMEN TEMİZLENEBİLECEKTİR"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'yi daha demokratik, ekonomik ve sosyal olarak gelişmiş, dünya liginde üst sıralarda olan bir ülke yapmanın temel hedefleri olduğunu belirterek, "Bu zemin çerçevesi öncelikle Türkiye Cumhuriyeti'nin beka ve birliğini azim ve sadakatle savunarak, ülkemizin geleceğini millet iradesinden aldığı güçle güvenceye kavuşturacak, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne, milli birlik ve kardeşlikte uzlaşmaya açılan bir siyasetin şekillenmesidir. Zira tüm partilerin bir Türkiye Partisi olarak siyaset yapması Türk toplumunun tüm unsurlarıyla kaynaşması için de oldukça önemlidir." açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin bugüne kadar çok önemli demokratik ve ekonomik reformlara imza attığına dikkati çeken Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yönetim istikrarını, temsil adaletini ve uzlaşma kültürünü tesis eden yapısını daha da kurumsallaştıracak atılımları gerçekleştirmenin 28. dönem TBMM'nin önemli bir sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Bahçeli, "Bu kapsamda devletimizin kuruluş ilkelerini, Cumhuriyetin temel niteliklerini koruyan, çatısının başkanlık sisteminin ana ilkelerince örüldüğü, milli ve katılımcı, kapsayıcı demokratik yeni bir anayasa ile darbe kalıntıları tamamen temizlenebilecektir. Siyasi partiler ve seçim kanunlarında siyaset alanını genişletecek, katılımı artıracak, parti içi demokrasiyi güçlendirecek, parti üyeliğini sağlam teminatlara bağlayacak, siyasette etik ve ilkeyi hakim kılacak değişiklikler hayata geçirilebilecektir. Toplumsal temsili her alanda yaygınlaştıracak, yasama yürütme ilişkisini güçlendirecek, denge ve denetimi daha da etkinleştirecek düzenlemeler yapılabilecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, "Önemli olan, toplumun her kesiminin, milletimizin her ferdinin kendisini içinde bulacağına inandığı bir yapı inşa etmektir. Türk milletinin her ferdinin kendisini ifade edebileceği, ayrıştırmak yerine birleşmeyi, dağılmak yerine toplanmayı, kavga yerine barış ve huzuru arayacağı, hep birlikte Türkiye anlayışıyla geleceğin güçlü Türkiye'sinin inşasına odaklanacağı bir zeminde buluşmaktır." ifadelerini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en önemli özelliklerinden birinin, ülkenin zenginliklerini ve insan gücü kaynağını etkin bir şekilde değerlendirmek, kamu kurumlarında bu kaynaklardan azami şekilde istifade etmek olduğuna işaret eden Bahçeli, TBMM iç tüzüğünde yasama kalitesini artıracak, yasa yapımında katılımcılığı sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilebileceğini belirtti.
"Sağlam teminatlara bağlanmış bir yargı bağımsızlığı, demokratik rejim için hayati önemdedir." ifadelerini kullanan Bahçeli, insan odaklı hizmet anlayışıyla hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, hukuk güvenliğinin güçlendirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması ve yargıya güvenin arttırılması için adımların atılmasının önemine dikkati çekti.
"TÜRK MİLLETİ, HİÇBİR SEBEBİN AYRIŞTIRAMAYACAĞI KADAR KAYNAŞMIŞTIR"
Bahçeli, çağdaş dünyanın nimetlerinden tüm vatandaşların eşit şekilde yararlanmasını, devletin şefkatinin ülkenin en ücra köşelerine kadar hissedilmesini, adaletin hakim olmasını ve huzur ile güvenliğin tesis edilmesini hedeflediklerini dile getirdi.
Türkiye'nin lider ülke ve süper güç olma yolunda en önemli unsurunun milli birlik ve ortak hedeflere birlikte yürüme iradesi olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Bu vatan benim, bu bayrak hepimizin, bu devlet benim" diyen herkesin baş tacı olduğunu ifade etti.
Bahçeli, şunları kaydetti: "Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes, eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. Türk milleti, bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu vatanda hiçbir sebebin ayrıştıramayacağı kadar kaynaşmıştır. İnanıyoruz, 'sadece ilahi rızaya talip olanlar' mutlaka başaracaktır. Türk milleti hak ettiği huzur, refah ve mutluluğa sahip olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Bu vesile ile vatan mücadelesinde toprağa düşmüş aziz şehitlerimizi, muhterem ecdadımızı rahmet ve saygıyla anıyorum."
“Perihan Abla” dizisindeki sempatik “Şakir” karakteri ve “Süper Baba”da izleyiciyle buluşan “Fiko” rolüyle hafızalara kazınan Şevket Altuğ'un 54 yıllık eşi bakın kim çıktı...