‘Mezarları olsa bize teselli olacak’

NAMIK DURUKAN Kahramanmaraş - Felaket haberini alır almaz İzmir Aliağa’dan Kahramanmaraş’a gelerek kurtarma çalışmalarına katılan Murtaza Aydemir, Borsa Caddesi’nde oturan Kardeşi Mustafa Aydemir (59), eşi Güler Aydemir (62) kızı Melike Aydemir (30) ve oğlu Burak Aydemir’den (23) hâlâ haber alamadıklarını söyledi. Aydemir, “Birisi kaybolmuş olsa tamam belki anlarız; ama dördü de ortada yok. Şüphelendiğim yer var ama enkaz kaldıran görevliler çalışma bitti diyerek ayrıldılar. Enkazda arama istediğim şekilde olmadı. Dört canın hâlâ orada olduğunu biliyorum. İş makinaları ile hafriyat çekiliyor. Çekme işlemi bittikten sonra tekrar denemeye çalışacaklar. Umudumu yitirmiyorum. Bir mezar taşlarının olması bize teselli verecek” dedi.

Enkaz başındaki acı bekleyişte Murtaza Aydemir’e, yeğeni Melike’nin erkek arkadaşı Ebubekir Karaaslan da eşlik ediyor. Karaaslan Milliyet’e duygularını şöyle aktardı:

‘ÖZEL VİNÇ GETİRTTİM’

“Depremin dördüncü günü askerlerin de katılımı ile termal kamera ile enkazda dokuz kişi tespit edildi. Canlı olduğu söylendi. Her yerde yıkım var, bunu anlıyoruz ama bir vinç dahi getirip çatıyı aldıramadık. Beşinci gün özel bir vinç getirttirdim. Çatıyı kaldırdıktan sonra binaya girildi, iki üç kişi canlı çıktı. Sonra kepçe girdi. Sonra cesetlere ulaşmaya başladılar. Yaralı çıkanlar da oldu. Birçok insanın burada tanıdıkları var, hepsi buradaydı. Sadece biz bulamadık. Bizim beklediğimiz dört kişiden biri bile çıkmadı. Enkazın tümü kaldırılana kadar bekleyeceğiz. Morga gidiyoruz, mezarlığa gidiyoruz. Tıp Fakültesi’ne gittik, yoğun bakımlara baktık. 200 kişi birlikte arkadaş grubu oluşturduk. Sosyal medyadan yayıyoruz. Diğer illerin tüm hastanelerini soruşturuyoruz. Her gün aranıyor.”

MELTEM GÜNAY/İSTANBUL-Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin verilerine göre, büyük depremlerde hayatını kaybeden ulusal ve yerel basında çalışan 18 gazetecinin isimleri şöyle:

İşte o gazeteciler

Ayşe Figen Arlı (İskenderun Ses gazetesinin imtiyaz sahibi), Aziz Çevlik (Maraş Manşet gazetesinin muhabiri), Burak Alkuş(Adıyaman Ses Haber’in imtiyaz sahibi ve Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti’nin eski sekreteri), Burak Milli (Anadolu Ajansı’nın Hatay muhabiri), Erhan Yılmaz (23 Temmuz Gazetesi/Hatay), Fatih Nalbantbaşı (Kahramanmaraş), Gökhan Aklan (İhlas Haber Ajansı’nın Hatay muhabiri), Hidayet Özdemir (Gazeteci-Yazar, Adıyaman), İskender Korkut (Adıyaman Mercan TV programcısı), İzzet Nazlı (DHA Hatay muhabiri), Kemal Öner (Adıyaman Telgraf /TSYD Adıyaman temsilcisi), Meltem Özgen (TV sunucusu/Adana), Muhammed Akan (adıyamanhaber.com.tr internet sitesinin sahibi), Mustafa Yüzbaşıoğlu (Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesi sahibi), Neşet Alkan (Haber Ekspres, Hatay), Ruhi Akan (TV programcısı), Yunus Emre Doğan (Mercan TV/Adıyaman), Zübeyir Pektaş (Halkın Sesi-Adıyaman).

Demirören Haber Ajansı (DHA) Hatay muhabiri İzzet Nazlı (33), Hatay Büyükşehir Belediyesi’nde memur olarak görev yapan eşi Seda Nazlı (30) ile çocukları Esila (5) ve Ahmet Eren Nazlı (10), Maraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin vurduğu Hatay’da yıkılan evlerinin enkazında yaşamlarını yitirdi. Nazlı’nın ailesi, yıkılan evin enkazında gelecek iyi haberi bekledi. Arama kurtarma ekipleri ve gönüllüler tarafından sürdürülen çalışmalarda depremin üzerinden 35 saat geçtikten sonra gazeteci Nazlı ve ailesinin cansız bedenlerine ulaşıldı. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Basın Yayın ve Gazetecilik Bölümü’nü birincilikte bitiren İzzet Nazlı, yerel gazeteler ile Anadolu Ajansı’nın serbest muhabiri olarak çalıştığı Hatay’da 14 Eylül 2020’de DHA’da görev yapmaya başlamıştı.

5 ay önce baba oldu

Depremde, İskenderun İbrahim Karaoğlanoğlu Caddesi’ndeki Yalım Apartmanı’nın çökmesi sonucunda Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Burak Milli (31), 30 yaşındaki eşi Ayşen ve henüz beş ay önce dünyaya gelen kızları Eylül Lina enkaz altında kaldı. Arama kurtarma ekipleri ve gönüllüler, depremin ardından dördüncü günde, Milli ailesinin cansız bedenine ulaştı. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İskenderun Meslek Yüksekokulu’ndan mezun olan Burak Milli, Hatay’ın yanı sıra Suriye sınırındaki gelişmelere de yakından tanıklık etmişti. Savaş muhabirliği sertifikası da bulunan Milli, çok sayıda habere ve fotoğrafa imza atmıştı.

Depremde İskenderun Ses Gazetesi’nin sahibi ve kurucusu, sürekli basın kartı sahibi Ayşe Figen Arlı (67) ve eşi Haluk Arlı da yaşamını yitirdi. Mesleğe 1972 yılında İskenderun Akdeniz gazetesinde başlayan Arlı, Hürriyet gazetesinin yerel muhabirliğini üstlendi. 1988 yılında kurduğu Ses gazetesinin imtiyaz sahipliğini sürdürüyordu. Evli üç çocuk annesiydi. Hatay’da görev yapan Gökhan Aklan (35) da depremde 6 yaşındaki Azra ve 5 yaşındaki Mehmet Eymen isimli iki çocuğuyla yaşamını yitirdi. Aklan’ın eşi Hatice Eklen ise enkazdan sağ çıkarıldı.

Depremi yazmıştı

Hayatını kaybeden Kahramanmaraş Manşet gazetesi yazarlarından Aziz Çevlik ise geçtiğimiz ekim ayındaki yazısında “Kahramanmaraş depreme hazır mı?” başlıklı yazısında, “Deprem bölgesinde yaşıyoruz, geçtiğimiz günlerde art arda yaşanan deprem ve ufak sallanmalar Kahramanmaraş’ta vatandaşlarımızı korkuttu. Peki ne kadar depreme hazırız, neler yapıyoruz?” diye sormuştu.

TGC’den başsağlığı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, depremde hayatını kaybeden basın mensuplarına ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Kahramanmaraş merkezli depremde insani kayıplar arasında pek çok meslek grubundan değerli isimler de enkaz altında kalarak hayata veda etti. Halkın haber alma hakkı için her durumda koşuşturan gazetecilerden de maalesef 18 meslektaşımızı yitirdik. Hayatlarını kaybeden meslektaşlarımız için Tanrı’dan rahmet, yakınlarına, sevenlerine sabır diliyoruz.”

Enkazdan bileği kesilerek çıkarıldı

HATAY İHA- İskenderun’da depreme yakalanan gazetecilerden Akın Bodur, 32 yıllık meslek tecrübesi ile hayata tutunduğunu belirtti. Enkaz altından bileği kesilerek çıkarılan Bodur’un, kolu da kaldırıldığı hastanede kesildi. Bodur, “Bilemizi kopardık, ama hayatımızı kurtardık” dedi.

Asrın en büyük deprem felaketini en şiddetli şekilde yaşayan Hatay’ın İskenderun İlçesi’nde yerel Ses Gazetesinde çalışan Akın Bodur, yaşadığı anları tedavi gördüğü hastanede anlattı. Bodur, “Büyük afetlerde yardımların nasıl gelip gelmediğini bilen birisi olarak o anda bir karar vermek gerekiyordu. Mesleğin vermiş olduğu tecrübe ile bu kararı verdim. Bileği kopardık, ama hayatımı kurtardık” dedi.Bodur, enkazdan bileği kesilerek çıkarıldığını daha sonra da hastanede yapılan operasyon ile sol kolunu kaybettiğini belirtti.