GündemMevlid Kandili ne zaman? Kandil gecelerini nasıl değerlendirmek gerekir?

Mevlid Kandili ne zaman? Kandil gecelerini nasıl değerlendirmek gerekir?

15.10.2019 - 10:41 | Son Güncellenme:

Mevlid Kandili ne zaman idrak edilecek? Müslümanlar için mübarek olan Mevlid Kandili gecesi bu sene hangi güne denk geliyor? Mevlid gecesinin önemi nedir ve bu geceyi nasıl değerlendirmek gerekir?

Mevlid Kandili ne zaman Kandil gecelerini nasıl değerlendirmek gerekir

Mevlid Kandili, peygamber efendimizin doğduğu Hicri Rebiülevvel ayının on ikinci gecesidir. Emevile ve Abbasiler dönemlerinde kutlama örneğine rastlanmayan bu gece için ilk kutlama, hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl sonra Mısır’da Şii Fatımi Devleti döneminde yapılmıştır.

Haberin Devamı

Mevlid kelime anlamı olarak doğum zamanı anlamına gelir. Şiiler Rebiülevvel ayının 17’nci geceyi 18’inci güne bağlayan gece, Sünniler ise 11’inci geceyi 12’nci güne bağlayan günü Mevlid gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki hafta da Kutlu Doğum Haftası olarak ilan edilmiştir.

MEVLİD KANDİLİ NE ZAMAN?

2019 yılı Mevlid Kandili Cuma gününe denk geliyor. Mevlid Kandili bu sene 8 Kasım 2019 Cuma günü idrak edilecek.

MÜBAREK GECELERİ NASIL DEĞERLENDİRMEK GEREKİR?

Hz. Peygamber, mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini talep etmiştir (Tirmizi, Savm, 39). Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsedilmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çeki düzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla Müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim okuyarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.

Haberin Devamı

Kandil gecelerinin gündüzlerinde de oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.); “Şabanın ortasında yani berat gecesinde ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle! ‘ der.” buyurmuştur (İbn Mace, İkame, 191).