01.02.2023 - 12:46 | Son Güncellenme:
Besti KARALAR/ANKARA (DHA)
İYİ Parti lideri Akşener, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş'in 30 Aralık 2022'de Ankara'da uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, "14 Mayıs'a kadar her konuşmamda Sayın Erdoğan'a aynı soruyu soracağım. Sayın Erdoğan; 38 yaşındaki genç bir akademisyene Ankara'nın göbeğinde kim suikast düzenledi? Banuçiçeği'n ve Bengisu'nun babasına, Sinan Ateş'e kim kıydı? Katiller nerede saklanıyor? Saklanmalarına kim izin veriyor? Yargı sürecini kimler baltalıyor? Bu sorulara cevap vermeden o koltukta rahat oturamazsın. Devletin içinde mafyalar, çeteler, uyuşturucu satıcıları kol gezerken; cumhurbaşkanıyım diye ortalıkta gezemezsin. Banuçiçeği'n babasız geçen ilk doğum gününde, gece başını yastığa koyup rahat rahat uyuyamazsın. Beni iyi dinle Sayın Erdoğan. Vicdana sığmayanı, Türkiye'ye sığdıramazsın. Hiçbir haksızlığa boyun eğmeyenleri ne yaparsan yap; susturamazsın. 'Milletin adamıyım' diye böbürlenip, milletin canına kastedilirken susamazsın" dedi.
'BU KAN SENİN DE ELİNE BULAŞIR'
Akşener, Sinan Ateş'in katillerinin yakalanmasının hükümetin ve yetkililerin görevi olduğunu vurgulayarak, "Sayın Erdoğan; bu alçakları bulmak senin vazifendir. Emniyetin ve yargının işini yapmasına engel olanları bulmak senin sorumluluğundur. Adaletin yerini bulmasını sağlamak senin boynunun borcudur. Aksi takdirde bu kan senin de eline bulaşır. Bu vebal senin de yakana yapışır. Bu gözyaşları seni de bulur. Can almayı kendilerine hak gören alçaklar, bu ülkede elini kolunu sallayarak dolaşamaz. Çünkü devlet katilleri koruyup, kollama yeri değildir. Ya Sinan Ateş'in kanını yerde bırakacaksın ya da hesabını soracaksın. Seçimini yap. Tüm susanlara inat; hakikatin sesini duyurmaktan vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
'EYT'Lİ KARDEŞLERİMİZ ŞİMDİ DE PRİME TAKILDI'
Daha sonra Emeklilikte Yaşa Takılanlarla (EYT) ilgili düzenlemeye değinen Akşener, "En başından beri EYT'li kardeşlerimizin sorununun çözümüne bir sosyal yardım olarak değil; bir hak kaybının giderilmesi ve nesiller arası adaletin sağlanması olarak baktık. Bununla birlikte sosyal güvenlik dengesine olan etkisini de göz ardı etmedik. Ne var ki AK Parti iktidarı; vatandaşın faydasına olan her meselede olduğu gibi bunu da bir lütuf gibi sunmaktan geri durmadı. Hemen her konuda olduğu gibi EYT konusunda da yarım yamalak iş yaptılar. Yeni mağdurlar meydana getirmekten çekinmediler. Mevcut kanun teklifinde; 1999 yılında yürürlüğe giren yasanın zorunlu kıldığı yaş sınırı kaldırılıyor. Ancak bu sefer de aynı yasanın artırdığı prim ödeme gün sayısı değiştirilmiyor. Oysa iktidar yaptığı kafa karıştırıcı açıklamalarla insanlarımızı bunun tersine inandırdı. Ve gelinen noktada EYT'li kardeşlerimiz şimdi de prime takıldılar. Net bir şekilde bilgilendirmediğiniz için vatandaşlarımız borçlanma hakkından faydalanmak adına; arabasını sattı, kredi çekti, para yatırdı. Şimdi onlara, 'Prim ödeme gün sayınız yetmiyor' diyorsunuz. Harekete geçtiniz; bari çözüm önerimizi de bütünüyle alsaydınız" dedi.
Bu meseleden etkilenen bir başka kesimin de sayıları milyonu bulan staj ve çıraklık mağdurları olduğunu belirten Akşener, şöyle devam etti:
"Onların sorunlarının da bu kanun teklifiyle çözülmesini bekliyorduk. Ama sizin bir şeyi bin defa söylemeden yapmamak gibi bir garip huyunuz var. Yazıktır, günahtır. Bu insanların haklarını niye vermiyorsunuz? Bu konu için de önerge verdik. İYİ Parti olarak; 'Mağdur kardeşlerimizin çıraklığa ve staja başladıkları tarih, uzun vadeli sigorta başlangıcı olarak sayılsın' dedik. Seçime kadar gerekeni yaptılar, yaptılar. Yapmazlarsa kimse merak etmesin; 14 Mayıs'tan sonra geliyoruz. İYİ Parti iktidarında emeklilik sistemini tümüyle ele alacağız. Adil, sürdürülebilir ve gerçekçi bir sistemi tüm emekçilerimizle buluşturacağız."
'YAPTIKLARININ HESABINI SANDIKTA SORACAĞIZ'
Meral Akşener, AK Parti hükümetin 2023 vizyonuna ilişkin de "Sayın Erdoğan'ın yine bir seçim döneminde 2023 vizyonu diye şişirdiği boş vaatleri, her zamanki gibi yine baştan sona yalan oldu. Bir şirket müdürü düşünün; şirketi büyüteceğini söylesin ama küçültsün. 'Kar rekoru kıracağım' desin ama zarar rekoru kırsın. Şirket zarar ederken borçlanıp, uçak alsın. İşleri eşe dosta paslayıp, şirketin kasasını boşaltsın. Çalışanlara maaş ödeyemezken, lüks ofisinde tüm gün ense yapsın. Sizce bu müdüre ne yaparlar? Kovarlar değil mi? İşte 14 Mayıs'ta biz de Beştepe'deki müdürü kovacağız. Yaptıklarının hesabını milletimizle birlikte sandıkta soracağız. Şunun şurasında, 102 gün kaldı" diye konuştu.