12.04.2018 - 15:01 | Son Güncellenme:
Bu Bir Şaka Değil
Her ne kadar bir korku filminin konusu gibi olsa da bu oyun tamamen gerçek ve 2013’ten beri 200’ün üzerinde çocuk ve genç yaşamlarını direkt olarak bu sebepten kaybetti. Yardım isteyip kurtulanlar da var, ama bu oyunu yaratan kişiler kurbanları ile iletişime geçmeden önce bilgisayarlarına ve telefonlarına sızarak çocukların kimsenin bilmesini istemeyeceği sırlarını çalarak, yardım istemeleri ya da kurallara uymamaları hâlinde bu bilgileri ailelerine ve arkadaşlarına göndermekle tehdit ediyor. Bu yüzden çocuklar yardım istemeye yanaşmıyorlar ve gizlemeyi tercih ediyorlar.
Ölüm Emrini Vermeden Önce 30 Gün Boyunca İşkence Ediyorlar
Sizi her ne şekilde tehdit ediyor olursa olsun bize kendimizi öldürmemizi söyleyen bir e-mail aldığımızda kendimizi gerçekten de öldürme ihtimalimiz çok düşüktür. Mavi Balina Oyununun yaratıcıları da bunu biliyor olmalılar ki bu son emri vermeden önce kurban olarak seçtikleri çocuklara psikolojilerini bozacak ve kendilerini daha da yalnız hissetmelerini sağlayacak onlarca görev veriyorlar. Çoğunlukla gelişim çağı yani ergenlik olarak adlandırılan dönemdeki çocukları hedef alan oyun, bu dönemin yarattığı psikolojik eğilimlerden de fazlasıyla faydalanıyor. Çocuğu yalnızlaştıracak görevler arasında aileleri ile kavga çıkarıp bunları videoya çekerek kanıtlamalarını istemek, vücutlarına kesici aletler ile yaralar açtırıp resmini çektirerek kendilerine göndertmek, arkadaş gruplarında utanç verici şeyler yaparak bunu kanıtlamak zorunda kalmak gibi şeyler var. 30 gün boyunca zorla işkence videoları izletilen, kendi vücuduna zarar veren, ailesiyle sürekli kavga eden ve arkadaşlarının karşısında küçük düşen çocuk yavaş yavaş depresif bir mental durumun pençesine düşüyor. 30 günün sonunda ise oyunun son seviyesini tamamlamaya, son emre itaat edebilecek bir ruh hâline bürünüyor.
Kendini öldür.