31.10.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNEŞ / ANKARA- İklim değişikliğinin etkisi ile su sıcaklığının mevsim normallerinin üstünde seyretmesi; durağan yapısı ve ileri düzeyde arıtılmadan deşarj edilen evsel/kentsel atık sular sonucunda azot ve fosfordaki artış nedeniyle 2021 yılında Marmara’ya müsilaj hakim olmuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın müsilaj kabusunun kalıcı olarak giderilmesi için harekete geçmesiyle, 13 Haziran 2021’de Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu oluşturuldu.
PLANDA SONA DOĞRU
2021 yılında 22 maddelik “Marmara Denizi Eylem Planı” hazırlandı. Aradan geçen 3 yılda zaman zaman müsilaj artışı görülürken, mücadele için hazırlanan “Marmara Denizi Eylem Planı”nındaki 22 eylemden 19’unun tamamlandığı öğrenildi. Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm belediyelerin atık su arıtma tesislerinin ileri arıtmaya dönüştürülmesi, dere yataklarına yapay sulak alanlar ve tampon bölgelerin oluşturulması için çalışmalar devam ederken, kamu-özel sektör iş birliği için yönetmelik çalışmaları da sürüyor.
Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, Marmara’da denize deşarj yapan tesislerde daha önce 91 olan izleme noktası 150’ye çıkarıldı. 7/24 esasıyla izleniyor. Türkiye Çevre Ajansı da deniz yüzeyi temizleme aracıyla başta İstanbul Boğazı olmak üzere her hafta deniz yüzeyi temizleme çalışması yapıyor. Marmara Denizi’ni uyduyla takip edecek, bölgedeki kirliliği tespit edip anında müdahaleye imkan tanıyacak çalışmada da sona yaklaşıldı.
Bakanlıkça yürütülen Marmara Denizi Havzası Noktasal Kirlilik Yüklerinin Tespiti Projesi (MARAAT) çıktılarına göre, Marmara Denizi Havzası’na gelen atık su kaynaklı kirlilik yüklerinin yaklaşık yüzde 86’sı İstanbul’dan kaynaklanıyor.