07.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mert İnan
Milli Mücadele sırasında Macaristan’da özel faaliyetler yürüten Erzurumlu İmam Abdüllatif Efendi’nin bilinmeyenleri Macar Milli Arşivleri’nden gün yüzüne çıkartıldı. Ankara Hükümeti’nin desteği ile lobi ve propaganda faaliyetleri yürütmek için Macaristan’a gönderilen Abdüllatif Efendi, bu ülkede kurduğu yayınevi üzerinden sözde Ermeni ve Pontus soykırım iddialarına karşı tek başına mücadele vermiş.
Abdüllatif Efendi’nin (Tanrıverdi) bilinmeyen kahramanlık öyküsü bir asır sonra ilk kez gün yüzüne çıkartılırken; Macar Milli Arşivleri’ndeki belgeler, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü’den Prof. Dr. Melek Çolak tarafından yayınlandı. Arşiv belgelerine göre, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun ilhak ettiği Bosna’daki Müslümanların sempatisini kazanmak için görevlendirilen Erzurumlu İmam Abdüllatif Efendi (Tanrısever), Budapeşte’de kısa sürede Macarca’yı öğrenip, Macar aydınları, Türkolog ve Turancılar ile yakın bağlar kurmayı başardı. 1910’dan itibaren Macar Turan Derneği içinde aktif şekilde yer alan Abdüllatif Efendi, 1912’de Péter Pázmány Üniversitesi’nde Türk dili okutmanı olurken, bir yıl sonra da Turan dergisinde yazmaya başladı. Abdüllatif Efendi, Milli Mücadele döneminde Ankara Hükümeti adına faaliyetlere başladı.
Arşiv belgelerine göre, Macaristan’a giden Türk öğrencileri lobicilik faaliyetleri için örgütlerken, yaralı Türk askerlerine yardım edip, Türk şehitliğine sahip çıktı. Abdüllatif Efendi, Gül Baba Türbesi’ni ise lobi faaliyetlerinin merkezi haline getirirken mücadele döneminde Mustafa Kemal Paşa’yı desteklediğini duyurdu. Amerikalı Binbaşı Forrest Yowell’un Türkiye aleyhtarı çalışmalarına karşı, Budapeşte merkezli broşür ve kitapçıklar yayınlayan Erzurumlu İmam Abdüllatif Efendi, “Nisan 1923’de “Bay Yowell’in İftiralarının Sebepleri ve Amaçları” adını taşıyan yedi bölümden oluşan kitapçığı Macaristan’da dağıtıma soktu.
Broşür hazırladı
Abdüllatif Efendi, “Macar kardeşlerimiz iftira kampanyalarına karşı neden korunmak gerektiğini çok iyi bilirler” sözleriyle başlayan broşürde Macarlara şöyle sesleniyor:
“Macaristan’a bu güzel ülkeye karşı Scotus Viator’ların düşmanca tutumu hâlâ hafızalardadır. Türk halkının da kendi Scotus Viator’ları var. Hatta Janku Havram’ları, Hora ve Kloska’ları da olmuştur. Yunan ordusunun Anadolu’daki ilerleyişi esnasında Yunan işgalciler acımasızca bölge sakini olan yaşlıları, kadınları ve çocukları katlettiler. Patrik hazretleri de Anadolu’da Hıristiyanların katledildiği haberleri üzerine durumu araştırmak üzere bölgeye bir inceleme heyeti gönderdi. Komisyonun hazırladığı raporlar Hıristiyanların katli haberlerinin iftira olduğunu kanıtladı. İzmir ve bazı başka şehirlerde çıkan korkunç yangınlar Türklere maledilmeye çalışıldı. Oysa misyonerlerin açıklamalarından ve yayımladıkları bazı kitaplardan da anlaşılacağı gibi bunlar Yunan ve Ermeni vatan hainlerinin şeytanca planlarının uygulanmasıydı. Uluslar birbirlerine karşı yeniden değer verecekler.”
Eşi İnönü’ye mektup yazdı
Prof. Dr. Çolak’ın ortaya çıkardığı arşiv belgelerinde Abdüllatif Efendi’nin (Tanrıverdi), Eylül 1946’da Budapeşte’de yaşamını yitirdiği, Macar eşi Nezihe Tanrısever’in dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye 12 Ağustos 1948 tarihinde bir mektup yazarak çektiği yoksulluk nedeniyle yardım istediği, Nezihe Tanrısever’in mektubunda Macar Hükümeti’nin kendisine yardım etmediği için İnönü’ye başvurmayı uygun gördüğü bilgileri yer alıyor. Nezihe Hanım, İnönü’ye hitaben “Macaristan’da bilinmeyen hızırın yardımına ihtiyacım var. Lütfen bu Hızır siz olunuz” ifadelerini kullanırken, İnönü tarafından 100 dolar gönderildiği ve bu para ile Abdüllatif Efendi’nin mezarının yaptırıldığı aktarılıyor.