GündemSemih Çelik'in katlettiği İkbal Uzuner'in telefonunun şifresi çözüldü

Semih Çelik'in katlettiği İkbal Uzuner'in telefonunun şifresi çözüldü

13.10.2024 - 11:42 | Son Güncellenme:

İstanbul'da İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil'in yarım saat arayla vahşice öldürülmesi olayıyla son durum ne? CNN TÜRK muhabiri Sinan Koca aktardı.

Geçtiğimiz hafta cuma günü saat 16.00 sıralarında, Derviş Ali Mahallesi Fevzipaşa Caddesi'nde kasaplık yapan Semih Çelik (19),Ayşenur Halil'i (19) ve İkbal Uzuner'i (19) katletti.

Haberin Devamı

Önce Ayşenur Halil'i kendi yaşadığı Eyüp'teki evde boğazını keserek öldüren Çelik, Edirnekapı'daki surlarda buluştuğu İkbal Uzuner'in başını kesip aşağı attı. Ardından boğazına ip geçiren katil zanlısı surlardan atlayarak yaşamına son verdi. Peki soruşturmada son durum ne? Detaylar haberimizde...

 

'KATİLİN TELEFONU BULUNAMADI'

Türkiye'yi sarsan çifte cinayette yürütülen soruşturmanın son durumunu CNN TÜRK muhabiri Sinan Koca aktardı;

CNN Türk Muhabiri Sinan Ağca konuyla ilgili canlı yayında şu ifadeleri kullandı: “İkbal Uzuner’in telefonunun şifresi polis ekipleri tarafından yapılan çalışma sonrası çözüldü. Artık diğer katledilen kızın telefonunda ünlü bir markanın telefonu, işletim sistemi farklı olduğu için içerisinde bir şifre bulunuyor ve kırılması çok zor bir durum. Polis ekiplerinin çalışmaları aralıksız devam ediyor. O firma ile de görüşmeler sürüyor. Ardından katledilen kızın da telefonu çözülecek ve bu olay nasıl gerçekleşti? Yazışmalarda ne var? Hepsi ortaya çıkmış olacak.

Katil zanlısının telefonu bulunamamıştı. O telefon hala bulunamadı, onun da dizüstü bilgisayarına el konuldu. İncelemeler devam ediyor. Babası o bilgisayar hakkında konuşuyordu. “Biz odasına girdiğimiz zaman bilgisayarı hemen kapatıyordu, şifresi vardı. Bilgisayarda neler yaptığını biz göremiyorduk” ifadesi vardı.

Bilgisayarın ve telefonların şifresinin çözülmesinin ardından olayın hangi boyutlarda işlendiği, sadece Semih Çelik’in bu olayın içerisinde olup olmadığı, yoksa arkasında başka biri var mı? Cinayetler neden gerçekleşti? Hepsi açığa çıkmış olacak.

Kamera kayıtlarından da özellikle görüntüler ortaya çıkmıştı. Katil zanlısı Semih Çelik ileride bulunan surlara yürüdü. Yürüdükçe kızın da bu noktaya geleceğini biliyordu. Kapıya doğru yöneldiler. İlk başta katil zanlısı Semih Çelik surlara çıkış yaptı. Demir korkuluklarla orası tamamen kapatılmış durumda. Kamera kayıtlarında Semih Çelik’in o yoldan yukarı çıktığını, tepe kısmına yürüdüğü, belli bir kısımdan geçerken zorlandığı görülüyor. Ardından kamera kayıtlarından kızın gelmesini beklediğini görüyoruz. Bir süre sonra da İkbal bu noktaya geliyor. İkisi beraber surun üstüne çıktıktan sonra ise vahşi cinayet işleniyor.

Semih Çelik hakkında olay yaşandıktan sonra pek çok iddia ortaya çıkmıştı. Kasaplık eğitimi aldığı, Rami ve Bayrampaşa’da iki ayrı kasapta çalıştığı belirlenmişti. Babasının söylediği ifade şuydu: ‘Odasında bulunan kasap aletlerine elimizi sürdürtmüyordu.’

'O ALAN KARMAŞIK BİR ALAN'

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Adli Tıp Uzmanı Dr. Mehmet Görgülü de şu ifadeleri kullandı: “Olay yerinde gösteren kameralarda çocuğun elinde telefon var. Bunu kızla yönlendiriyor. Böyle bir iletişime ihtiyacı var. Telefonun ortadan kaybolması birkaç faktörü düşündürüyor. Kız geldikten sonra delilleri ortadan kaldırmak için telefonu fırlatmış olabilir. O alan karmaşık bir alan. Surlar olduğu için havadan fırlattığınızda surun üstünde kalmış da olabilir. Veya intihar ederken elinden kaymış, bir yere düşmüş de olabilir.”

İKBAL UZUNER'İN BABASI: KIZIM 1,5 YILDIR SEMİH İLE HİÇBİR ŞEKİLDE İLETİŞİM KURMAMIŞTI

İkbal Uzuner'in babası Hasan Uzuner'in ifadeleri ortaya çıktı. Baba Hasan Uzuner emniyetteki ifadesinde "Kızım liseyi Fatih'te okudu. Semih Çelik'le okulda tanışmışlar. Lise 3'üncü sınıfın ilk yarısında Semih kızımı rahatsız etmeye başladı. Uzun bir süre bu devam edince kızımın okulunu değiştirdim. Kızım bir süre Semih'le arkadaşlık etti ancak yaşadığı rahatsızlık sebebiyle psikolojisi bozuldu. Onu psikoloğa gönderdim.

Kızım benden kedi istedi, kedi aldım. Kediyle ilgilenirken psikolojisi düzeldi. Son 1,5 yıldır gayet iyiydi, psikolojisi düzelmişti. Bizimle ilişkisi iyiydi. Semih Çelik'in annesi de bizi arayıp 'Oğlumun yeni bir kız arkadaşı var çok mutlular, artık kızınızı rahatsız etmeyecek' demesi üzerine daha da rahatlamıştık.

Kızım 1,5 yıldır Semih ile hiçbir şekilde iletişim kurmamıştı. Olay günü de eşim kızımı aramış ancak telefonunu bir erkek açmış. 'Merak etme kızın emin ellerde' demiş. Eşim tekrar kızımı arayınca bu sefer başka bir erkek açmış ve telefonun surlardan aşağı düştüğünü söyledi. Eşime yerini tarif edip gelip telefonu alabilirsiniz demiş. Bunun üzerine ben de aradım kızımı.

Telefonu açan erkek bana telefonu sadece annesine teslim edeceğini söyledi. Ben babamı hastaneye götürmüştüm. Babamı bırakıp eşimle birlikte kızımın telefonunu almaya gittik. Telefonu evsiz biri bulmuş, telefonun surlardan düştüğünü söylemiş. Biz de belki kızımız surun üstündedir diye yukarı çıkmak istedik ancak teller olduğu için çıkamadık. Aşağı indikten sonra kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürürken kızımın kafasını gördüm" dediği öğrenildi. (Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL,DHA)

Haberin Devamı
KATİLİN BABASININ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Katil Semih Çelik'in babası A.Ç. verdiği ifadeye şu sözlerle başladı. "Bir oğlum bir kızım var kayınpederimin evinde oturuyoruz. Pandemiden önce lise 3'te okuduğu sırada öğretmen çağırıp bize bir arkadaşını söyleyerek 'Ondan uzak dursun' demişti. O dönemde Semih'e almış olduğum bilgisayar ile evde devamlı vakit geçiriyordu. Odasına ben, annesi ya da ablası girdiğinde hemen telaşla bilgisayarını kapatıyordu. Bilgisayarı şifreli olduğu için de ne yaptığını, kimle görüştüğünü kontrol edemiyorduk. Daha sonra kendisi bize okumayacağını söyledi. Ben de kendisine neden böyle düşünüyorsun dediğimde 'Bana okuyup büyük adam olacağım da, bilim adamı olacağım da ne olacak' diyordu. Dışardan okuyup liseyi bitirdi" ifadelerini kullandı.

"OĞLUN KIZIMIN BEYNİNİ YIKIYOR"

A.Ç. ifadesinin devamında; "1 Mart 2022 günü öğlen saatlerinde Semih'in okul arkadaşı İkbal Uzuner'in annesi eşimi arayarak, 'Senin oğlun benim kızımın beynini yıkamış, beraber intihar edecekler' demiş. Aynı gün akşam saatlerinde Semih'in sol göğüs bölgesinden kendisini bıçaklayarak intihara teşebbüs ettiğini öğrendik. Bu konuda Çocuk Şube'de ifade verdi. Bu olaydan ötürü muayenesi Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi'nde oldu. Psikoloji üzerine ilaç tedavisi üzerine 3 hafta bu hastanede yattı." şeklinde konuştu.

"KASAP OLMAK İSTİYORUM"

Oğlunun bir süre sonra kasap olmak istediğini belirten baba A.Ç; "Kendisi Rami Meydan'da bir iş yerinde çalışmaya başladı. Kasaplığı öğrendi. En son Bayrampaşa'da çalışıyordu. Bundan 9 ay kadar önce bıraktı. Evde kendisinin altın birikimleri vardı. İhtiyaçlarını bunları satarak karşılıyordu. Kendisi 2 yıldan beri uyuşturucu madde kullanıyordu. Davranış değişikliğinden, duygu durum bozukluğundan bunu tahmin edebiliyordum. Ama uyuşturucu maddeyi nerden, nasıl temin ettiği hakkında bilgim yoktu" dedi.

Haberin Devamı
ODASINDA İNSANI KORKUTAN ŞEYTANİ FİGÜRLER

Baba A.Ç; "Bundan 1 yıl kadar önce Semih'in odasına girdiğimde çizdiği insan psikolojisini korkutan şeytana benzer kara kalem resimler gördüm. Semih'e bu resimlerin ne olduğunu sorduğumuzda bizlere 'Anlamazsınız, düşünce yapılarımız değişik' diyerek başka açıklama yapmıyordu. Biz de üzerine gitmiyorduk.

Semih yukarıda beyan ettiğim intihara teşebbüs olayından sonra İkbal Uzuner'den ayrıldı. Bundan 1 yıl kadar önce Semih bıraktığı liseden sınıf arkadaşı Ayşenur Halil isimli kızla çıkmaya başladı. Ayşenur Pazartesi günleri ikametimize gelirdi. 12:00 -17:00 arası Semih ile Ayşenur evde tek başlarına vakit geçirirlerdi. Aynı zamanda dışarıda da buluşurlardı" diye anlattı.

"BİLGİSAYARINDA HANGİ SİTELERE GİRDİ NE YAPTI BİLMİYORUM"

Baba A.Ç; "Eşim Semih'in 16 yaşından itibaren, pandemide eve kapanması ile 'Tanrı bizi niye yarattı, madem öleceğimizi biliyordu, niye yarattı' gibi varoluşa dair sorular sorduğunu bana söylemişti. Semih hakkında okul öğretmenleri zeki bir çocuk olduğunu, hatta lisede rehber öğretmeni 'Bu çocuk yazılım üzerine yetenekli, bilgisayar alırsanız bu konuda kendisini geliştirebilir' dedi. Semih'e 'O bilgisayarı incelemeye götüreceğim' dediğimde kıyameti kopardı. 'Eve kapanmayacağım' diyerek ağlamaya başladı. Ben de üzerine gitmedim. Bu bilgisayar evimizde değil. Semih kasalı bilgisayarı parça parça internet üzerinden 3 yıl önce sattı. Semih'in bilgisayarda ya da telefonu ile hangi sitelere girdiği, kim ya da kimlerle irtibat kurduğu, beyninin kim ya da kimler tarafından yıkanmış olduğu hakkında bilgim yok.16 yaşına gelmeden önce de imanlı biriydi. Namazını da kılıyordu. Hatta bana neden Namaz kılmıyorsun, cehennemde yanacaksın' da demişti." şeklinde ifade verdi. (Sabah)

"BABA AYŞENUR EVDE SAKIN GELME"

Katil zanlısının, ablası ve annesiyle birlikte ablasının üniversite kazandığı Ankara'ya gittiklerini anlatan baba A.Ç; "Annesi orada kaldı, Semih geldi. 1 hafta kadar evde ikimiz yaşadık. Ben işe gittiğimde Semih'te evde tek başına telefonuyla vakit geçiriyordu. Sadece ihtiyaçları için dışarı çıkıyordu. Hava almak için dışarı çıkmazdı. Olay günü yani 4 Ekim Cuma günü saat 05:30 sıralarında ikametimde uyandım. Evden çıktım sabah 10:44 sıralarında oğlumu arayıp Semih'e 'Oğlum işten dolayı ben bu akşam geç geleceğim' dedim. Kendisi de bana 'Ayşenur evde, gün içinde sakın gelmeyesin baba" dedi. Ben dışarıda bulunduğum sırada eşim arayarak 'Polisler evde, çabuk eve geç' dedi. Ben de eve geldiğimde polislerden öğrendim" dedi.

Haberin Devamı
"KASAPLIK ALETLERİ ODASINDA DOKUNUNCA KIZARDI"

Oğlunun kasaplıktan edindiği et kesme aletlerini odasında tuttuğunu kaydeden baba; "Ben bu aletleri almak istediğimde aşırı sinirlenerek 'Sakın dokunma, onlar benim' dedi. Ben de üzerine gidersem kendisine bir zarar veririm diye korktuğumdan 'Tamam' dedim. Eşimden öğrendiğim kadarıyla olay günü 11:00 sıralarında telefon üzerinden görüntülü Semih'i aramış, Semih ve evde yanında bulunan kız arkadaşı Ayşenur ile görüşmüş. Herhangi bir sorun yokmuş." ifadelerini kullandı.

"BABA GÖKYÜZÜNDE NE GÖRÜYORSUN"

Baba A.Ç; "Bundan 3 yıl kadar önce Çapa Tıp Fakültesi'nde Doktor Semih'e psikolojik bir ilaç yazmıştı ama Semih doktorun yazdığı ilacı kullanmıyordu. Semih ara ara evde şarap, bira gibi alkol alırdı ama 3 ay kadardır uyuşturucu kullanmıyordu. Çünkü uyuşturucu madde alacak parası yoktu. 2023 yılı Kış ayında Semih'in odasına girdiğimde penceresi açık ve odası buz gibiydi. Ben de kendisine 'Hayırdır ne yapıyorsun' diyerek penceresini kapatmak isterken, yanıma gelerek 'Hayır, kapatma camı' diyerek eliyle gökyüzünü işaret ederek 'Bak bakalım ne görüyorsun' dedi. Ben de karanlık bir şey görmüyorum dedim. Kendisi de bana 'Sen benim gördüğümü göremiyorsun' dedi." şeklinde konuştu.

"BEN O KADAR UZUN YAŞAMAYACAĞIM O GÜNLERİ GÖRMEM"

Semih'in bu yaz evde otururken babasına "Baba, gideceğimiz yerde mutlu olacağımı bilsen üzülür müsün?' dedi. Ben de kendisine Rabbimiz canı ben verdim, ben alırım, intihar günahtır diyor' dedim. 'Hayır, öyle bir şey yok. Saçma sapan onlar, sen beni, anlayamazsın' dedi. Ben kendisine oğlum önünde bir hayat var dedim. 'Ben o kadar uzun yaşamayacağım, ben o günleri görmem' dedi. Devamlı bize 'Bu hayat boş' diyordu. Semih sadece Ayşenur ile görüşüyordu. Görüştüğü başka bir arkadaşı olup olmadığını bilmiyorum." açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı