20.04.2022 - 10:14 | Son Güncellenme:
Alparslan ÇINAR- İbrahim LALELİ/ ANTALYA (DHA)
Fethiye ile Kalkan arasında Xanthos Vadisi'nin güneybatı ucunda yer alan Patara Antik Kenti'nin, Likya'nın en önemli ve en eski şehirlerinden biri olduğu biliniyor. 2020 ve 2021'in 'Patara yılı' ilan edilmesiyle daha çok dikkat çeken antik kentte kazılar ise sürüyor. Antik kentteki çalışmalar, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva İşkan Işık ve ekibi tarafından sürdürülecek. Patara Antik Kenti'ni her yıl ziyaret eden on binlerce turistin çok azının dikkatini çeken Leto Hurmalığı'nda ise bu yıl da ziyaretçiler ağırlanmaya devam edilecek. Tanrıça 'Leto'nun oğlu 'Apollon'u dünyaya getirdiği yer olarak kabul edilen hurmalığın o dönem tapınak olarak da kullanıldığı ifade ediliyor. Patara bölgesinde hurma ağaçlarının bulunduğu tek yerin Liman Hamamı'nın yanındaki Leto Hurmalığı'nın olması, bilim insanlarının da ilgisini çekti. Yapılan incelemeler sonunda köklerinin 2 bin yıl önceye dayandığı belirlenen Leto Hurmalığı, 200 yıl önce köklerden çıkan filizlerin görüntüsüyle dikkat çekiyor. 2 bin yıl önce denizcilerin Patara kentine ayak basar basmaz yanından geçip, Liman Hamamı'na girdiği ve burada temizlendikten sonra yine bu hurmalığın içindeki yoldan geçerek kente giriş yaptığı belirlendi.
DNA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Yaklaşık 30 hurma ağacını barındıran Leto Hurmalığı, yaz aylarında devasa yaprakları ile güneşi engelleyerek, gölgelik görevi görüyor. Hurmalığın nasıl oluştuğu, bölgenin iklimine uygun olmadığı halde binlerce yıl nasıl ayakta kaldığı sorularına cevap arayan bilim insanları; hem ağaçlardan hem de meyvelerinden DNA örnekleri aldı. Devam eden inceleme sonlandırıldığında ağaçların hangi hurma türüne ait olduğu ve başkalaşım geçirip geçirmediği tespit edilecek ancak ilk verilere göre ağaçların başkalaşmadan binlerce yılı geride bıraktığı belirtiliyor.
'PATARA HEP GERİ PLANDA KALDI'
Patara Kurucu Kazı Başkanı Prof. Dr. Fahri Işık da eşi Prof. Dr. Havva İşkan Işık ile birlikte kazı çalışmalarını yakından takip ediyor. Leto Hurmalığı'nın Anadolu'da yeteri kadar değer görmediğinden dert yanan Prof. Dr. Fahri Işık, “Bir mitosta (Yunan efsaneleri) 'Leto'ya kutsal olan palmiyeliğin yanı başında bir göl vardı. O da 'Apollon'a kutsaldı. Ona Tekerlek gölü derlerdi' ifadeleri geçiyor. Patara halicinin iç limanı köylüler tarafından Tekerlek gölü olarak ifade ediliyor. Bu ikisi yeryüzünde yalnızca Patara'da var ancak Patara hep geri planda" diye konuştu.
'HURMALIK YUNANİSTAN'DA OLSAYDI'
Tanrıça 'Leto'nun Yunanistan'a ait Delos Adası'nda Artemis ve Apollon'u doğurduğuna dair bilgiye karşı çıktığını anlatan Prof. Dr. Fahri Işık, Leto Hurmalığı ve Tekerlek Gölü'nün antik kaynaklarda yan yana olduğunun yazıldığını, bu bölgenin Patara'dan başka bir yer olamayacağını söyledi. Leto Hurmalığı'nın Yunanistan'da olması halinde nelerin olacağını da anlatan Prof. Dr. Işık, “Sadece 'Apollon'un değil, diğer tanrıların da Anadolu kökenli olduğunu savunuyorum. Yunanca isimler alarak Olimpos'a göçtüler. Delos'ta böyle bir hurmalıkta göl de yok. Leto Hurmalığı ve Tekerlek gölü Yunanistan'da olsaydı hac yeri olurdu. Sadece buradan dünya kadar para kazanırlardı. Kendi sesimizi kendi toplumumuza dahi duyuramıyoruz" dedi.
Hava muhalefeti nedeniyle kazı çalışmalarına bir süre ara verdiklerini belirten Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı ve Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık ise çalışmaların titizlikle yapıldığını söyledi.
Liman Hamamı'nın M.S. 1'inci yüzyılda var olduğunu belirten Prof. Dr. Işık, “Haftalardır denizde olan gemiciler Leto Hurmalığı'nın arkasındaki hamamda yıkanıyordu. Hurmalık önemli ve özgün mitolojik içeriğiyle kendine has bir yerdir. Belirli lokasyonlarda bulunan hurma çeşididir bu hurmalık. DNA örnekleri alındı ve inceleme devam ediyor. Görüşleri var olan hurma çeşitleri arasında kendisini değiştirmeden günümüze gelen tek koloni olduğu düşünülüyor" diye konuştu.
Roma çağına ait yol kavşağı üzerinde bulunan hurmalığın tarihi değerinin de yüksek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Işık, hurmalığı görünce çölde vaha görmüş gibi olunduğunu söyledi. (DHA)