Kut’ül Amare nedir? Kut’ül Amare'de neler oldu?
12.04.2018 - 08:35 | Son Güncellenme:
Kut’ül Amare son dönemde sıkça karşımıza çıkıyor. Televizyon dizileri, belgeseller ve tartışma programları bu konuyu işliyor. Peki Kut’ül Amare nedir? Nerededir? Ve neden bu kadar önemlidir?
Kut-ül Amare diğer bir deyişle El-Kut’un coğrafi konumu
Bölge olarak Ortadoğu’da bulunan Kut-ül Amare (El Kut) Irak’ın doğu kesimine düşüyor. Dicle Nehri kıyısında Bağdat’ın yakınındadır. Tarihimizde önemli bir zaferin yaşandığı yer olarak bilinir. Bu zafer 7 Aralık 1915 ile 29 Nisan 1916 tarihleri arasında kazanılmış olan savaşa aittir. 29 Nisan 1916 tarihinde Osmanlı Ordusu Irak'ın El Kut bölgesinde İngilizlere karşı büyük bir zafer kazanmıştır. Kut’ül Amare, İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen I. Dünya Savaşı’nın temel muharebelerinden biri olarak tanımlanmaktadır .
Kut’ül Amare’de İngiliz ve Osmanlı orduları karşı karşıya
Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki İngiliz 6. Poona Tümeni (Hint Tümeni) Bağdat’a ilerlemeye çalışırken 22-23 Kasım 1915’te Selman-ı Pak Muharebesi’ni (Ctesiphon) kazanamayarak geri çekildi ve 3 Aralık’ta Kut’a sığındı. Goltz Paşa’nın Bağdat’a gelişi ve Nurettin Bey birliklerinin ilerlemesi Yeni kurulan Osmanlı 6. Ordusu’nun komutanlığına atanarak 5 Aralık’ta Bağdat’a varan Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa’nın emriyle Irak ve Havalisi Komutanı Miralay (Albay) ‘Sakallı’ Nurettin Bey’in birlikleri 27 Aralık’ta Kut’u kuşattı.
Teslim olmaktan başka çareleri kalmayan general (5), subay (76) ve erler (12828) yenilgiyi kabul etti. Yenilgi İngiliz halkının hayalkırıklığına uğramasına sebep oldu. Kendisi İngiliz tarihçisi olan Moris bu yenilgi için tarihlerindeki en aşağılık yenilgi betimlemesini yaptı. Yenilgi aynı zamanda üst düzey komutanların da görevlerinden alınmasına neden oldu. Verdikleri çabalara rağmen olumlu sonuç alamayan İngilizler, Osmanlı komutanı Halil Paşa’nın ordusuna yenik düştü. Halil Paşa Kut’ül Amare zaferine istinaden Kut soyadını aldı.
1952’ye kadar bayram olarak kutlanıyordu
Aslında biz bu zaferi 1952 yılına kadar “Kut Bayramı” adı altında kutluyorduk. 1952 yılında Türkiye’nin NATO üyeliği ile birlikte bu bayramın kutlanılmamasına karar verilmiş, hatta ders kitaplarından çıkarılmıştır.
