GündemKurban Bayramı tatili kaç gün sürecek? Bayram ne zaman?

Kurban Bayramı tatili kaç gün sürecek? Bayram ne zaman?

17.07.2017 - 11:57 | Son Güncellenme:

Kurban Bayramı içi geri sayım başladı. Bayramda tatil planı yapmak isteyen vatandaşlar Kurban Bayramı tatilinin kaç gün süreceğini merak ediyor. Kurban Bayramı'nın birinci günü 1 Eylül'de...

Kurban Bayramı tatili kaç gün sürecek Bayram ne zaman

İslam aleminde dini bayramlardan ikincisi olan Kurban Bayramı bu sene 1-4 Eylül tarihlerine denk geliyor. Bayram tatilinin kaç gün olacağı ise vatandaşlar tarafından en çok merak edilen konuların başında geliyor. 30 Ağustos Zafer Bayramının resmi tatil olarak ilan edilirse vatandaşlar 6 gün tatil yapacak.

Haberin Devamı

2017 KURBAN BAYRAMI TATİLİ BU SENE KAÇ GÜN OLACAK?

Kurban Bayramı bu sene 1-4 Eylül tarihlerine denk geliyor. Vatandaşlar ise Bayram tatili kaç gün olacak sorusuna yanıt arıyor. 30 Ağustos Zafer Bayramının resmi tatil ilan edilirse vatandaşlar 30 Ağustos Çarşamba günü Bayram tatiline çıkacak. 31 Ağustos Perşembe günü Arefe günü olarak eda edilirken 1-4 Eylül tarihlerinde ise Kurban Bayramı eda edilecek.

Kurban Kesmenin Hikmetleri:

1 - Kurban kelimesi, lügatta, kendisi ile Allah'a yaklaşılan şey mânasına gelir. Bu isimden de anlaşıldığı gibi kurban; Allah'a yaklaşma ve O'nun rızasını kazanma vesilesidir.

Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulmaktadır:

"Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşrû' kıldık (emrettik).

Haberin Devamı

Allah'ın rızık olarak verdiği dört ayaklı davarlar üzerinde (yalnız) Allah'ın ismini ansınlar (o

davarların) gerçek sâhibinin Allah olduğunu bilsinler) diye... O halde hepiniz O'na teslim olun. (Habîbim)! Sen itâatli ve mütevâzî olanları (ebedî saâdet ve selâmetle) müjdele.." (el-Hacc, 34).

Bu âyette kurban kesmenin, Allah'ın hatırlanması, yeryüzünde mevcut bütün hayvanların Allah'ın mülkü olup, sırf rahmet eseri olarak insanların istifadesine verilmiş olduğunun bilinmesi için emr olunduğu belirtilmektedir.

İnsan zamanla gaflete düşüp, sâhip olduğu malın, mülkün, servetin Allah'ın kendisine bir lütfu olduğunu unutabilir. Karun gibi her şey'e kendi çalışmasıyla, bilgi ve mehâretiyle sâhip olduğunu vehmederek, kendisinde bir kudret ve kuvvet görmeye, İlâhî nimetleri şahsına maletmeye başlar. Gururlanıp, haddini aşar.

İşte kurban emri, ona, sâhip olduğu mal ve mülkün, bağ ve bostanın, hayvanların, servet ve

paranın Allah'ın bir ihsanı ve lütfu olduğunu ve asıl mal sâhibinin Allah bulunduğunu hatırlatır. O'nun izni ve müsâadesi olmadan hiçbir şey'e sâhip olunamayacağını bildirir. O da gururu bırakıp mahviyet ve tevazua girer. Hakikî kulluk tavrını takınır, şükür vazifesini ifaya çalışır. Bu hal ise, onun Allah'a yaklaşmasına ve rızasını kazanmasına bir vesile teşkil eder.

2 - İnsanın yaptığı bütün ibâdetler gibi kurban kesmesine de Allah'ın ihtiyacı yoktur. Ancak Allah, kurban kesme emriyle kullarını imtihan etmekte, onların takvâlarını, ilâhî emre itâattaki titizliklerini, Allah'a yakınlık derecelerini ölçmektedir. Hacc sûresi, 37. âyette bu husus şöyle belirtilir:

Haberin Devamı

"Onların ne (sadaka edilen) etleri, ne de kanları hiçbir zaman Allah'a (yükselip) erişmez. Fakat sizden O'na (yalnız) takvâ (Allah'ın emirlerine itâat ve yasaklarından ictinab titizliği) ulaşır..."

Bu âyette de görülüyor ki, kesilen kurbanlarda gaye; ihlas, takvâ ve Allah'a yaklaşmadır. Maksad, Allah'ı verdiği nimetleriyle hatırlama ve O'nun rızâsını kazanmaktır. Bu maksad ve gaye olmadıktan sonra kesilip dağıtılan etlerin, akıtılan kanların, ne kadar çok olursa olsun, Allah katında hiçbir değer ve kıymeti yoktur.

3 - Kurban aynı zamanda Hz. İsmail'in (A.S.) Allah için kurban edilmekten bir lütuf eseri olarak kurtuluşunun hatırlatılmasına da vesiledir.

Cenâb-ı Hak, İbrahim'i (A.S.) büyük bir imtihana tâbi tutmuş, sevdiği biricik evlâdını Allah için kurban etmesini istemiştir. HZ. İBRAHİM ile oğlu İsmail, her ikisi de bu isteğe, tam bir teslimiyet ve sadakat içinde uymuşlardır. Hazret-i İbrahim oğlunu kesmek üzere yatırmış ve bıçağı boynuna çalmıştır. Fakat bıçak İsmail'i (A.S.) kesmemiştir. Çünkü Cenâb-ı Hakk'ın muradı, Hz. İsmail'in kesilmesi değil, baba-oğul iki şanlı nebînin erişilmez teslimiyet ve sadakatlarının, ferâgat ve FEDakârlıklarının, melekler ve kıyâmete kadar gelecek bütün insanlar tarafından bilinmesi, daima hatırlanması idi.

Haberin Devamı

Bu hikmet tahakkuk ettiği için, bıçağa İsmail'i kesmemesini emr etmiş; Hz. İsmail'in yerine onlara Cennetten bir koç göndererek onu kurban etmelerini istemiştir. İşte kurban kesmek; bu büyük ve ibretli hâdisenin yıldönümünü kutlamak mahiyetindedir.

4 - Her yıl müslümanlar tarafından binlerce kurban kesilmektedir. Bu, bir bakıma, bir müslümanın Allah'a ibadet ve onun emrine uymak için her şey'ini fedâ edebileceğinin, Allah yolunda bütün varlığından vazgeçebileceğinin sembolik bir ifadesi olmaktadır.

Haberin Devamı

5 - İslâmın koyduğu kurban kesme hükmü, aynı zamanda insanlar için büyük bir nimet ve rahmettir.

Bir yıl boyunca pek çok sıkıntılar çekmiş, belki de ağzına bir lokma et koyamamış fakirler, kurban bayramı münasebetiyle bol bol et yeme fırsatına kavuşurlar. Fazla gelen etleri kavurma yapıp uzun zaman o etten faydalanma imkânını elde ederler. İslâmın sosyal adâleti te'min edici bir hususiyeti de böylece ortaya çıkmış olur.

Yazarlar