22.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
CİHAT ASLAN
İstanbul’daki yeni taksilerle ilgili Taksiciler Esnaf Odası ile Bağcılar Oto Center yönetimiyle görüşmenin ardından bu kez de konunun uzmanları ile konuştuk. Uzmanlar, yeni taksilerle ilgili Milliyet’e şu değerlendirmede bulundu.
‘PAYDAŞLARI MEMNUN EDECEK BİR ÇÖZÜM’
İstanbul Valiliği Ulaşım Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı: “Bu konuda eskiden gelen çalışması olan biriyim. Taksideki en önemli şey müşteri memnuniyetidir. 2019 Ocak ayında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde sektörün tüm ilgililerini davet ederek çalıştay yaptık. Oradan çıkan ortak akıl, müşteri memnuniyetinin iyi olmadığı ve şu anki taksi sayısının yeterli olmadığında hemfikir olundu. Yapılması gereken en önemli iş yöntemi belirleme. Tarafların bir araya geleceği belirlenecek bir yönteme göre acil bir adımın atılmasını çok önemli olacağını düşünüyorum. Taksinin tüm paydaşlarının memnun olacağı bir çözüm bulunması gerekiyor. İstanbul’un taksi ihtiyacı olduğunu rahatça söyleyebilirim. Taksi sayısı ihtiyacı karşılıyor mu? Hayır. 1990’da belirlenen 17 bin küsur taksi üzerinden 30 yıl geçmiş. Taşıt sayılarımız, nüfus artmış. Sonuç itibariyle yöntem olarak kiralama mı nasıl yapılır, yurt dışındaki uygulamalardan örnekler alınarak mı, ya da rekabete açık bir sistem mi bunlar çok tartışılır. Ancak eğer İstanbul’daki taksi sayısına hiç kimse ‘Sayı yeterlidir’ diyemez. ‘Yeterlidir’ diyorsa bu bir şekilde yasal olmayan şekilde dolduruluyor demektir. ‘Taksi var müşteri bulamıyoruz’ deniliyorsa da bunun altında başka bir şey vardır. Araştırılması lazım.”
‘TAKSİ ARZINA İHTİYAÇ VAR’
İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu’nun CHP’li üyesi Birkan Birol Yıldız: “Uzun yıllardır nüfus artışı olmasına rağmen taksi arzı yapılmamıştır. O zamanlar 1 milyon 743 bin gibi bir nüfus varken, şu an nüfusumuz 16 milyona dayandı. O yüzden piyasanın taksi arzına ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Özellikle pik saat dilimlerinde yani sabah ve akşam saatlerinde İstanbullular, taksi ile ulaşım sağlamakta zorluklar çekiyor. Bu süreçte bu proje ile ilgili taksi şoförleri ve oda temsilcileri ile görüşülecek. Kimseyi dışlamayacağız. Birlikte bir fikir birlikteliği olacak. Bu arz konusu sadece İstanbullu vatandaşların talebi değil, aynı zamanda bilim insanları da böyle bir arzın gerektiğine kanaat getirmişler. İstanbul’daki ulaşım kalitesini artık yükseltmemiz lazım. Bunun içerisinde metrobüs, İETT, deniz ulaşımı özel halk otobüsleri de var. Yeni taksiler piyasaya sürüldüğünde trafikte yoğunluk olup olmayacağı ile ilgili, taksiler talebi karşılama noktasında bir nebzede olsa yeterli olursa, özel araç kullanımının biraz daha düşeceğini öngörüyoruz. Bir de ‘Yüzde yüz sıfır yaşında araç piyasaya sürelim’ derdinde değiliz. Binek araçlarda 1 yaşına kadar, VİTO tarzı lüks araçlarda 3 yaşına kadar araçları kabul edeceğiz. Korsanı önlemek için emniyet, İstanbul Taksi Esnaf Odası, Zabıta ve İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odası’ndan birer tane temsilci istedik. Bu mücadelede korsana karşı mücadele başlarsa amaç dışı kullanımı minimize edeceğiz.”
‘ŞİRKETLEŞME OLMALI’
İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı Danışmanı ve İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu Üyesi Dr. Suat Sarı: “İşi biraz teknik olarak ele almak lazım. Londra, Singapur, Tokyo, Dubai büyük metropollerde bin kişiye düşen taksi sayısına baktığımızda, 2.40 ile 2,65 arası bir oran var. İstanbul’da nüfusuna göre bin kişiye düşen oran ise 1.12. Böyle baktığımızda taksi sayısının azlığı gibi bir rakam çıkıyor. Ama oralarda illegal çalışan korsan taksi olayı yok. Ülkemizde mevcut taksi sayısının daha da üstünde korsan taksi var. Taksilerle birlikte 45 bin mevcut taksi ve korsanlar var. Böyle baktığımızda İstanbul’da 1000 kişiye 3.12 gibi fazla bir sayıya denk geliyor. Biz illegal çalışan, vergi vermeyen bir korsan sektörün öncelikle önüne geçmeliyiz. Ondan sonra taksi sayısını kritize edebiliriz. Taksi yazılımı, durak sistemi ve call center organizasyonu 10 yıllardır doğru dürüst yapılmadığı için taksilerin kalitesini göremiyoruz. Bunları yapmadan kök sebeplerini çözmeden taksi sayısını yorumlayamayız. Gelişmiş ülkelerin başkentlerine baktığımızda taksilerin şirketleştiğini görüyoruz. Şu an taksiler dernekler ve odalara bölünmüş olup tek ses ile temsil edilemiyorlar. O açıdan bu iş lisanslamaya, şirketleşmeye dönüşmeli, 5-10 yıllık lisans verilmeli. Tüm sürücülerin yıpranma payları olmalı. Araçlara puanlama terminalleri konulmalı. En iyi taksi işletmesinin bulunduğu şehirlerde olduğu gibi taksilere bu terminali koyarsak gerçek kaliteyi de ölçme, ödüllendirme imkânı bulunacaktır. Burada en mağdur kesim o taksileri süren sürücülerdir. Taksi sürücülerinin hem maaş olarak hem de psikolojik olarak büyük desteğe ihtiyacı var. Eğer bu destekleri vermezsek yakın zamanda taksilere şoför bulamayız. Kentlerimizde taksi yönetim modeli oluşturmak gerekiyor. Sorunlarımızı oluşturan düşünce sistemimizi koruyarak, o sorunları çözemeyiz. Taksi işletmeciliğinde bir paradigma değişikliğine ihtiyacımız var.”
‘SÜREÇLE İLGİLİ BİLGİMİZ YOK’
İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu Başkanı Abdullah Özdemir:
“Bu konu komisyonumuza gelmiş, bilgi verilmiş ve tartışılmış bir konu değil. İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu olarak Belediye Başkanının yürüttüğü süreçle ilgili herhangi bir bilgiye sahip değiliz.
YARIN: TAKSİCİ ESNAFI VE VATANDAŞLAR NE DİYOR?