GündemKomşuyuz ilişkiler iyi olmalı

Komşuyuz ilişkiler iyi olmalı

02.08.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Erivan sokaklarında, Türkiye-Ermenistan ilişkileri hakkında nabız yokluyoruz. Cumhuriyet Meydanı’nda karşılaştığımız gençlerin çoğu, 1915 olaylarına ilişkin taziye mesajından habersiz. Normalleşme için ortak kanı, 1915’in tanınması...

Komşuyuz ilişkiler iyi olmalı

Başlarken
Dağlık Karabağ sorunu, camdan duvar

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile gelecek yıl yapılacak genel seçimlerin heyecanını yaşarken, dış politikada kördüğüm olarak nitelendirilebilecek birçok mesele çözüm sırasını beklemeye devam ediyor. Komşu Ermenistan ile ilişkiler, aralarında hiç şüphesiz en çetrefilli olanı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1915 olaylarına ilişkin 23 Nisan’da yayımladığı taziye mesajı, ilişkilerin seyri konusunda merak uyandırdı. Hrant Dink Vakfı’nın Türkiye-Ermenistan Gazeteci Diyalog Programı sayesinde Ermenistan’ın Türkiye’ye yönelik güncel bakışı kadar, ülkedeki iç politika hakkında da fikir sahibi olduk. Başbakan’ın 1915 mesajının burada, Türkiye’deki gibi yankı bulmadığını söylemek mümkün. Dağlık Karabağ meselesi ise ikili ilişkiler söz konu olduğunda her seferinde toslanan camdan bir duvar gibi. 1915 olaylarının kabulü halen ön koşul ancak sınırların açılmasını destekleyenler umudun en önemli temsilcileri. İşte, çok yakın olsa da Türkiye’ye en uzak denebilecek komşu ülkeden izlenimler:

Haberin Devamı

Ağrı Dağı anlamına gelen “Ararat”, 1887’den beri üretilen dünyaca ünlü Ermeni konyağının adı. Zvartnots Havaalanı’nın girişinde, bu konyak şişesinin üzerindeki Ağrı Dağı manzarası ve ‘Duyguları açığa çıkaran anlar’ yazısıyla karşılanıyorsunuz. Sınırın öte yanı, Ermenistan vatandaşlarında nasıl değişik duygular uyandırıyorsa, Türkiye’den gelenler için de durum aynı. Komşuda Türkiye sınırları içindeki bir coğrafyanın hemen her yerde sembol olarak karşınıza çıkması kolay rastlanacak bir şey değil.
Sovyet döneminden derin izler taşıyan Erivan, muntazamlığıyla Avrupa şehirlerini andırıyor. Eski binaların çoğunluğu, taş işçiliğinin eseri. Hemen her parkta heykel sanatı ile karşılaşmak mümkün. Şehirde, “Aslen nerelisiniz” sorusuna, “Muşluyum”, “Diyarbakırlıyım” gibi cevaplar alıyorsunuz. Münferit hikâyeler, hem çok benzer hem apayrı.

‘Gitsin, bir daha dönmesin’
Türkiye-Ermenistan arasında ortak projeler yürütmek amacıyla kurulan Civilitas Vakfı, 2008’den beri faaliyette. Kuruma ait Civilnet adlı internet sitesinin bir Türkiye masası da var. Bu ekibin içinde yer alan Alin Ozinian, Türkiyeli Ermeni. Ozinian, medyada kullanılan söylemin önemine vurgu yaparak, “Yeni bir dil geliştirmeye çalışıyoruz. Objektif, önyargılardan uzak ve Türkiye’yi çok yönlü anlatan bir dil” diyor. Türkiye’deki duruma benzer şekilde, Ermenistan medyasında da haberlerde çeşitli tanımlamalar kullanılabiliyor. Örneğin, “eli kanlı”, “inkârcı” gibi sıfatlar oldukça yaygın. Türkiye’den takipçileri de bulunan Civilnet’in güzel tepkiler aldığını öğreniyoruz. Ancak sitedeki haberlere yapılan yorumlara göz gezdirince, yeni dil çabasının atomu parçalamak kadar zor olduğu gerçeği bir kez daha karşımıza çıkıyor. Ermenistan’ın Dağlık Karabağ doğumlu Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ı eleştirenlerin “O Türk zaten” yazması gibi. Sarkisyan’ı “beğenmeyen” kitlenin tepkisi bununla da sınırlı değil. 24 Nisan 1915’te Ermeni aydınlarının toplatıldığı mekân olması nedeniyle sembolik önem taşıyan Haydarpaşa Garı’nda gelecek sene düzenlenmesi muhtemel oturma eylemine, “Gitsin, bir daha da dönmesin” yazanlar bile var.
Civilitas Vakfı’nda yetkililerle Erdoğan’ın taziye mesajını konuşuyoruz. Ozinian, mesajın, Türkiye’nin bugüne kadar Ermenistan ile ilişkilerde sürdürdüğü politikanın devamı olduğunu düşüyor. Vakıf çalışanları, Hrant Dink cinayeti, er Sevag Balıkçı’nın ölümü ve Samatya’da öldürülen Ermeni kadınlar konusunda daha duyarlı bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini dile getiriyor. İkili ilişkilerin Dağlık Karabağ sorununun çözümüne bağlanmasının, yine sonrasında da birçok kez duyacağımız gibi, normalleşme sürecinin tıkanmasına yol açtığı hakkında da ortak, yaygın bir kanı var.
Civilnet çalışanı Halepli Ermeni Hartouk Ekmanian, Suriye’deki çatışmalardan önce Ermenistan’a gelmiş. Çocuk yaşta TRT izlemeye başladığı için Türkçe’yi mükemmel konuşuyor. Ailesi, “aslen” yarı Şanlıurfa Siverekli yarı Gaziantepli. Ekmanian ailesi, 1915 nedeniyle kendisini Halep’te bulanlardan. Genç adam, kimlik tanımı söz konusu olduğunda, “İnsan kendini bir yere bağlamıyor. Halepliyim, Siverekliyim, Erivanlıyım. Belki yarın New Yorklu olurum” diyor. Halep’te “Urfalı Ermeniler”, “Diyarbakırlı Ermeniler” adıyla dernekler olduğundan bahsediyor. 30 sene önceye kadar karma evliliklere izin çıkmazmış. Yani bir Malatyalı Ermeni ailenin oğullarının, Diyarbakırlı bir Ermeni kadınla evlenmesine karşı çıktığı oluyormuş. Sohbetimiz sırasında laf kaçınılmaz olarak Suriye’deki çatışmalara geliyor:

‘Zararlarımız tazmin edilmeli’
“Halep’ten Türkiye sınırına kadar cihatçı grupların birçok ‘arama noktası’ var. Durdukları kişilere nereli oldukları ve kimlikleri de soruluyor. 2012’den bu yana Halep’ten Türkiye’ye girmek için yola çıkan bir tek Ermeni erkek sınırı geçemedi. Hepsini öldürdüler.”
Yaz sıcağıyla kavrulan Erivan sokaklarında, Türkiye-Ermenistan ilişkileri hakkında nabız yokluyorum. Cumhuriyet Meydanı’nda karşılaştığımız gençlerin çoğu, 1915 olaylarına ilişkin taziye mesajından habersiz. Mike Zakarjan (30), onlardan biri.
Zakarjan, sınırların açılması gerektiğini düşünüyor. Gerekçe olarak, “Komşuyuz biz, ilişkilerimiz iyi olmalı” diyor, ancak genç adama göre ülkeler arası özgürlüğün yolu 1915 olaylarının tanınmasından geçiyor. Lilit Begojan (23) da sınırlar arasındaki engelin kalkmasından yana. Kırık İngilizcesiyle, “Türkiye, soykırımı kabul etmeli. Ermenilerin kayıpları oldu. Uğradığımız maddi ve manevi zararlar tazmin edilmeli. Kaybedilen topraklara erişme hakkımız olmalı” diyor.

Haberin Devamı

Komşuyuz ilişkiler iyi olmalı

Haberin Devamı

Erivan’ın bit pazarı
Bit pazarı Vernissage’da Malatyalı Stepan Galloşyan’a (82) kendi imalatı ahşap objeler sattığı tezgâhın başında denk geliyorum. Stephan amca, geçtiğimiz sene Akdamar Kilisesi’nde yaşadığından ötürü tarifsiz incinmiş:
“Dua ederken bir polis yasak olduğunu söyledi. ‘Ben sana camide dua ederken aynısını yapsam terbiyesizlik değil mi’ deyince cevap veremedi. Benim atalarım yapmış orayı. Suç bizim, koruyamadık.”

Haberin Devamı

Komşuyuz ilişkiler iyi olmalı

YARIN:
- Medya kuruluşlarının Türkiye’ye bakışı
- Giragosian: “Van-Erivan uçuşları başlayacak”
- Taşnak Partisi üyesi Manoyan: “BDP bizden öncü konumda”
- Kültür Bakanı Poghosyan: “Kapımız herkese açık”
- Gümrü-Kars arasında boş bir istasyon: Akhuryan