Kızımın odası diye ağabeyinin odasına girdi

Olay geçen yıl 26 Ekim de Muratpaşa İlçesi’ndeki Şehitler Parkı’nda meydana geldi. Bir süre önce arkadaşlık ettiği 16 yaşındaki Ü.G.’nin ağabeyleri 20 yaşındaki Ertuğrul Gençoğlu, 23 yaşındaki Yaşar Gençoğlu kuzenleri 21 yaşındaki Tayfun Gençoğlu ve arkadaşları 20 yaşındaki M.A. ile kavga eden Müjdat Kesgin, bıçaklanarak öldürüldü. Olaydan sonra Ü.G.’nin iki ağabeyi ve kuzeni tutuklanırken arkadaşları M.A. serbest bırakıldı. Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kasten insan öldürmek suçundan’ ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanıklar ve ölen Müjdat Kesgin’in yakınları duruşmada hazır bulundu. Avukatı olmadığı için ilk duruşmada ifadesi alınamayan sanık Ertuğrul Gençoğlu, olayın planlanarak işlenen bir cinayet olmadığını savundu. Gençoğlu savunmasında, "Ağabeyim Yaşar Gençoğlu ve kuzenim Tayfun Gençoğlu ile kahvehane de oturuyordum. Arkadaşımız M.A.’yı da çağırdık. 45 dakika oyun oynadıktan sonra ağabeyimin eşini, babasının evinden alarak kendi evlerine bıraktık. Sonra Şehitler Parkı’nda otururken bir şahsın bize el işareti yaptığını gördük. Bu kişi Müjdat Kesgin idi. Ağabeyim ’Sen Müjdat değil misin?’ diye sordu. Sonra da ’küçük yaştaki kızlara tacizde bulunmaya utanmıyor musun’ diyerek çıkıştı. Müjdat Kesgin de ’ne yapacağımı sana mı soracağım?’ diye cevap verince, ağabeyimle aralarında kavga başladı" dedi.

Ağabeyi ile Kesgin’i ayırmak için araya girdiğinde maktulün kendisine de saldırdığını, bunun üzerine de kuzeni ve M.A.’nın olaya müdahale ettiğini belirten Ertuğrul Gençoğlu, "Müjdat Kesgin cebinden bir bıçak çıkardı. Ağabeyimle birlikte Müjdat’ın elini kıvırıp bıçağı almaya çalıştık. M.A.’da yere düşen bıçağı Müjdat’ın tekrar almasını engellemek için tekme attı. Yere düşen Müjdat yine bıçağı almaya çalışınca kuzenim Tayfun Gençoğlu, bıçağı yerden aldı. Müjdat ’bıçağı ver ulan’ diyerek Tayfun’un üzerine koştu. Ben, ağabeyim Yaşar ve M.A. arabaya koştuk. Arkamızdan gelen kuzenim Tayfun, bıçağı yerden alıp Müjdat’a sapladığını söyledi. Tayfun’un bıçağı salladığını bizzat görmedim" diye konuştu.

ARKADAŞI DİYE AĞABEYİNİN ODASINA GİRDİ

Kardeş sanıkların annesi Dudu Gençoğlu mahkemede verdiği ifadesinde, "Benim kızımla Müjdat Kesgin görüşüyorlardı. Ancak Müjdat Kesgin’in yaşı kızımdan çok büyük. Ben bu yüzden arkadaşlıklarına karşı çıktım. Kızımı bu yüzden okuldan aldım. Ancak kızımın peşini bırakmayan Müjdat bir gece pencereden evimize girdi. Kızımın odası sandığı odada oğlum Ertuğrul ile karşılaşmış. Evi terk etmesini istedik. Bu olaydan sonra evimizi değiştirdik. Başka bir eve taşındık ancak orada da peşimizi bırakmadı. Taşındığımız eve de gelmiş" dedi.

Baba Cafer Gençoğlu da maktulün bir gece pencereden evlerine girerek kızlarının odası diye oğlunun odasına girdiğini anlattı. Talimatla ifadesi alınan Ü.G. ise "Müjdat ile bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldım. Peşimi bırakmadı. Gece yarısı ağabeyimin odasına girdi. Ağabeyim ve babamla karşılaşınca küfür edip gitti. Evimizi değiştirdik. Orada da bizi buldu. Durumu ağabeyime söyledim. Olay gecesi eve polis geldi. Bizi karakola götürdüklerinde olayı öğrendim" dedi.

YAKINLARI İDDİAYI REDDETTİ

Maktulün yakınları tanıkların beyanlarını kabul etmediklerini söylediler. İlk celsede tanıklık yapan Ayhan D. tekrar dinlendi. Nişanlısıyla arabada oturduğu sırada parktan bir yardım sesi duyduklarını anlatan Ayhan D. 4 kişinin 1 kişiyi dövdüğünü söyledi. Bunun üzerine kavgayı ayırmak için koştuğunu, nişanlısının da peşinden geldiğini anlatan Ayhan D., "Kavgayı ayırmak isteyince bu kişilerden biri yanıma gelip ’senin kız kardeşine biri laf atsa sen bunu yapmaz mısın?’ diyerek beni engelledi. Olay sırasında ben bu kişilerin elinde bıçak görmedim. Sanıkların yanına gittiğimde biri ’bıçağı ver’ şeklinde bağırıyordu. Maktul yerdeyken 4 sanık maktule vuruyorlardı" dedi. Sanıklar ise ’bıçağı ver sözcüğünü’ kendilerinin değil Müjdat Kesgin’in söylediğini savundular.

Duruşmayı ileri bir tarihe erteleyen mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, askerde olan M.A. hakkındaki Adli Kontrol kararının da incelenmesine karar verdi.