26.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
DAMLA GÜLER İstanbul
Ergenekon davasının kilit isimlerinden olan ve verdiği her ifade olay olan gizli tanık ‘Kıskaç’a İçişleri Bakanlığı Tanık Koruma Kurulu tarafından bağlanan maaş kesilmişti. Kurul tarafından verilen kararda eşiyle birlikte toplamda aldığı 3 bin 500 lirayı kesen kurul, koruma tedbirinin de 3 ay daha devam etmesine karar vermişti. Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz ederek kararın kaldırılmasını talep eden Kıskaç’ın Tanık Koruma Kurulu’na da mektup yazdığı ortaya çıktı.
Mektubunda gizli tanık Kıskaç olarak terör örgütleri PKK ve DHKP-C’ye en büyük darbeyi vurdurtan kişi olduğunu belirten Kıskaç, “Bunun ispatı ise tarafımca tarafınıza ve mahkemeye verdiğim resmi gizli belgelerdir” dedi. Kurulun verdiği karardan 1 hafta önce İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tanık koruma tedbirlerini 1 yıl daha uzattığını söyleyen Kıskaç, “Bu ne kepazeliktir. Sizin kurulunuz mahkeme kararını tanımıyor. Halbuki siz kurul olarak terör örgütünün dili ile konuşup terör örgütü gibi davranıyorsunuz” dedi.
‘Devlet eliyle deşifre edildim’
Gizli tanık Kıskaç olarak hem savcılık hem de mahkemede deşifre edildiğini anlatan Kıskaç bunu da defalarca kurula bildirdiğini ancak dilekçelerine cevap gelmediğini belirterek, “Anayasal haklarım ihlal edilmiş ve mağdur durumuna sokulmuşumdur” dedi. “Gizli tanık kurulu ‘Tanık kumpas kurulu’ haline getirilmiştir” diyen Kıskaç, “Sırf keyfiyet kurulu, keyfiyet dairesi, keyfiyet şubesi haline gelmiştir” dedi.
Tüm Anayasal haklarının elinden alındığını ve özgürlüğünün gasp edildiğini söyleyen Kıskaç, “Bu bağlamda kendi ülkemizde devlet eli ile deşifre edilmiş, terör örgütlerinin hedefine getirilmiş, sürgün kampına ölüme terk edilmiş esirler gibi hayat yaşamaktayız ve savaş esirlerinden hiçbir farkımız kalmamıştır” ifadelerini kullandı.